@gotten_bacakli
|
Serkan, üstündeki kot pantolonu ve tişörtü çıkarıp rahat şeyler girdi. Üstündekileri kirli sepetine attı. Kafası darmadumandı. Bir kaç günde hayatı altüst olmuştu.
Birazdan bütün Akyıldız ailesi ve Alkım'ın pedagogu Zeynep burada olacaktı. Alkım'ı korkutmadan ve üzmeden olanları anlatacaktı.
Cihangir ilk başta kendisi bir pedagog bulmayı düşünsede Alkım'ın Zeynep'i çok sevdiğini öğrenince karşı çıkmamıştı.
Kızı için en iyisi neyse onu yapmak istiyordu.
Sedef ise Zeynep'in bütün cvsine bakmıştı. İyi bir cvdi. O yüzden içi rahattı.
Serkan derin bir nefes aldı. Merdivenleri inerken kızının neşeli kahkahalarını duyunca yüzünde kendiliğinden bir tebessüm oluştu.
Salonda oturmuş abisi tarafından gıdıklanan ve yanakları kıpkırmızı olmuş Alkım'ı görünce güldü.
Koltukta sırt üstü yatmıştı. Babasını görünce yüzündeki tebessüm daha da genişlemişti. Serkan hemen kızını kurtarıp kucağına aldı.
Koltuğa oturduğunda Alkım yorulduğundan hemen babasına yaslanmıştı. Serkan kızının saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Miniğim Zeynep abla gelecek birazdan." Alkım hemen heyecanla başını kaldırdı. Zeynep ablasını oldukça seviyordu. Onunla oyun oynuyor, ne anlatsa dikkatle dinliyordu. Sesinide çok seviyordu.
"Geysin" dedi heyecanla. Serkan onun bu tatlı heyecanına tebessüm edip yanağını öptü.
Kapının çalınmasıyla çalışanlardan biri hızla kapıya doğru ilerlemişti. Kapıyı açınca Zeynep ve Akyıldız ailesi içeri girdi. 0 Onlar içeri girdiğinde Alkım babasının kucağından atlayıp koridora doğru koşmaya başladı. Zeynep ablasını özlemişti.
Karşısında Cihangir'i görünce şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Bir an kendinden oldukça uzun olan adamları görünce korkmuştu. Zeynep ablası da gelmemişti.
Bir kaç adım geri çekildi. Serkan ve Kağan da salondan çıkmıştı. Alkım'ın hemen arkasındaydı.
Zeynep aradan sıyrılıp kendini Alkım'a gösterdi. Alkım, Zeynep'i görür görmez gelen koca adamları unuttu.
Zeynep kendisine kocaman gözlerle bakan minik kızı görünce gülümsedi. Hemen yere çöküp kollarını açtı. Alkım hemen ona doğru koşup kollarını boynuna doladı. Zeynep bir kaç haftadır yoktu.
Zeynep de gülümseyip hemen kollarını Alkım'a sardı. Kucağındaki Alkım ile beraber ayağa kalktı.
Serkan'a dönünce baş selamı verdi gülümseyerek. Serkan da aynı şekilde karşılık verdi. Kağan'a döndüğünde gülümseyip göz kırptı. Kağan da samimi bir şekilde gülümsedi.
Herkes salona geçti. Herkese sessizlik hakimdi, Alkım'a bile. Zeynep bu rahatsız edici sessizliği bitirmek için boğazını temizledi.
Yüzündeki tebessümle Alkım'a döndü. Alkım'ı çok seviyordu. Aslında bütün çocukları seviyordu. Çocukları mutlu ettiğinde, sanki bütün Dünya da barışı sağlamışcasına mutlu oluyordu. İşini severek yapıyordu.
"Alkım seninle bir şey konuşmamız gerek" dedi her zaman ki gibi yumuşak sesiyle. Alkım Zeynep'in bu yumuşacık sesine bayılıyordu. Sürekli onu dinlemek istiyordu.
Alkım, merakla gözlerine baktı. "Tamam" dedi uysalca. Zeynep gülümseyip konuşmaya başladı.
"Şimdi sen doğduğunda hemşireler küçük bir karışıklık yapmış. Yanlış ailelere verilmiş. Karşımızda oturan kişiler senin ailen. Kağan abin ve baban da senin ailen. Bak ne güzel kocaman bir ailen oldu."
Nahif sesiyle Alkım gayet sakin ve uysalca onu dinliyordu. Ama şaşkındı. Annesinin 3 ay önce söylediği şeyler doğruydu.
Zeynep, gülümseyerek konuşmaya devam etti.
"Kağan abinden ve babandan asla ayrılmayacaksın. Hatta Rize de beraber yaşayacaksınız." Alkım'ın dudakları büzüldü. Anlıyordu Zeynep'in dediklerini. Onun için değişen pek bişi yoktu. Babası hala babası, abisi hala abisiydi.
"Onlara anne, baba veya abi demek zorunda değilsin. Tabii demen çok güzel olur. Mutlu olurlar." Alkım hiç bişi demedi. Durgunlaşmıştı.
"Onlarla tanışmak ister misin Alkım?" diye sordu Zeynep. Konuşması boyunca hep yumuşaktı sesi.
Alkım kafasını kaldırdı. Karşısındaki kişileri inceledi. Kimse konuşmadı.
"Oyuy" dedi sakince
Zeynep gülümsedi. "Bak bu baban" Alkım gösterdiği kişiye döndü. Dün onunla tanışmıştı.
"Dün tanışdık bis" diye mırıldandı. Cihangir gülümsedi. Alkım utanıp gözlerini kaçırdı.
"Bak annen" dedi Alkım korka korka gözlerini kadına çevirdi. Annesi gibi kızıp bağıracak mıydı?
Sedef, Alkım'ın gözlerindeki korkuyu görünce içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti. Kendisi yüzünden mi korkmuştu kızı?
Korkularına rağmen gülümsedi. Oturduğu yerden kalktı. Alkım'ın önünde diz çöktü. Alkım çekine çekine ona bakıyordu.
"Sedef benim adım." dedi yumuşacık sesiyle Alkım bir kaç saniye yüzüne baktı. Ardından bakışlarını ondan çekti. Annesi gibi birazdan cevap vermediği için kızacaktı.
Fakat beklediğinin aksine Sedef asla kızmadı. Gülümseyerek ayağa kalktı. Alkım şaşkın bakışlarını ona çevirdi. Sedef neye şaşırdığını anlamasa da ona bakan şaşkın mavilere gülmüştü.
Alkım gülüşünün güzel olduğunu düşündü. Zeynep konuşunca dikkatini ona verdi.
"Artık bir değil bir sürü abin var ne güzel değil mi?" Alkım cevap vermedi.
"Bak Özgür abin." Alkım bakışları Özgür'e döndü. Gözlerinin mavi olduğunu gördü. Ailede tek mavi gözlü olmayan Ahter ve Sedef'di.
Özgür, ona kocaman gülümsedi. Alkım hiç bişi demedi. Gülümsemedi de.
"Yağız abin" Yağız'a bakınca kendisi gibi kıvırcık olan saçlarına dikkatle baktı.
"Kıvıcık" dedi gülümseyerek. Bir parmağı ile de Yağız'ın saçlarını gösteriyordu. Ona gülümsediği için mutlulukla gülümseyen Yağız ile gene gözlerini kaçırdı.
Yağız ise kıvırcık saçlarına şükürler yağdırıyordu.
"Bak bu da en küçük abin Ahter" hastanede ona gülümseyip göz kırpan çocuğu hatırlamıştı.
Ahter ona yine gülümseyip göz kırptı. Alkım hafifçe güldü. Üstündeki gerginliği ve çekingenliği yavaş yavaş atıyordu.
Bir an ne yapıcağına bilemedi. Konuşsa kızarlar mıydı ki?
Zeynep'in kucağından atladı. Kimse bir şey demiyordu. Kağan'ın yanına gitti. Kağan gülümseyerek kucağına aldı hemen.
Yanağını öptü derince "Bebeğim benim" diye mırıldandı saçlarını öperken. Oturduğu koltuktan yavaşca kalktı.
Kimseye açıklama yapmadan salondan çıktı. Açıklama yapmak zorundaymış gibi hissetmiyordu kendini.
Kendi odasına çıktılar beraber. Alkım başını abisinin omzuna yaslamıştı. Bir eli ile tişörtünün yakasıyla uğraşıyordu.
Beraber odaya girdiklerinde Kağan kucağında olan kardeşi ile yatağa oturup yatak başlığına yaslandı.
Alkım iyice abisinin göğüsüne yaslandı. "Abi gitmeyeceksinis dimi?" diye sordu korka korka. Annesi gibi onu bırakıp gitmelerinden korkuyordu.
Kağan gülümseyip Alkım'ın saçlarından öptü. "Sence ben güzeller güzeli bebeğimi bırakıp gider miyim?" boynunu koklayarak öpünce Alkım hafifçe kıkırdamıştı.
"Biz seni asla bırakmayız, tamam mı bebeğim?" Alkım abisinin gözlerike bakıp gülümsedi. Başını yukarı aşağı doğru salladı.
"Uyuyalım mı güzelim? Hem yorulmuşsundur."
"Oyuy" Kağan gülümseyip sırtını yatak başlığından ayırdı. Başını yastığa koyunca Alkım'ı göğüsüne çekti. Kollarını Alkım'ın küçük bedenine sardı.
Saçlarınını okşamaya başladı. Alkım saçları okşanınca hemen mayışmıştı. İki kardeş beraber derin bir uykuya daldılar.
|
0% |