

Merhabaaaa
Yaprak Dökümü izlemek gibi bir hata yaptım ve etrafımdaki herkese zorla izletmeye çalışıyorum
Dizi psikolojimi bozdu help
Neyse
Keyifli okumalar...
Şu an nerede miyim?
Altın günündeyim...
Buraya nasıl gelmiştik hiç anlamamıştım ama şu an çikolataya bulanmış sarma yiyordum.
Kimin evinde olduğumuzu bile bilmiyordum. Etraf teyze ve çocuk kaynıyordu.
Ve ben şu an Oğuz'la 7 yaşındaki Zümra'yı UNO'da yenmeye çalışıyordum.
Bir anda kendimizi Zümra tarafından bu odaya çekiştirilirken bulmuştuk. Zümra kimin kızıydı onu bile bilmiyordum.
Oğuz götünden kurallar sallıyordu. Ben ve Zümra ettiğimizde öyle bir konuşuyordu ki kabul etmek zorunda kalıyorduk.
Sıra Zümra'ya gelince elindeki kartı attı. Tek kartı kalmıştı.
Resmen 8 yaşındaki velete yenileniyordum abi.
Uno demediğini görünce hemen çirkefleştim. "Uno demedi ki bana ne çek iki tane kart."
"Doğru " diyerek beni onayladı Oğuz. "Çek çabuk."
"Küçüksün diye çirkefleşmeyeceğimizi zannediyorsan yanılıyorsun ponçik şey." dedim sırıtırken Zümra dudağını büküp kart çekti.
Akın bize 'Sizden adam olmaz' bakışlarını atarken bir yandan da bıyık altından gülüyordu.
Kendisi genellikle etrafa memnuniyetsiz bakışlar atıyordu. Burada olmasına lanetler okuyordu muhtemelen. Altın günleri insan sevmeyen Akın'a göre değildi pek.
Sıra Oğuz'daydı. İyice yanına yanaştım. "Zümra'ya yenilirsek ağlarım." dedim sessizce.
Başını salladı. "Ben de."
"Dur senin sarın yoktu. Kart vereyim." diye fısıldadı.
"Lan benim bundan bir kârım yok ki." dedim aynı onun gibi fısıldarcasına.
"Var, var." dedi ikna edici bir şekilde.
"Dolandırılıyorum da neyse ver hadi."
"Ya siz napıyorsunuz orada." diye cırlayan Zümra ile şirince sırıttım.
"Bir şey yapmıyoruz canım. Oğuz abin bana ortadan kart veriyor. Değil mi Oğuz abisi?"
"Evet evet biz öyle kötü şeyler yapar mıyız kız? Biz öyle insanlar mıyız?"
Evet, maalesef öyle insanlarız biz Zümra.
Oyunu bitirdiğimizde Allah'ıma şükürler olsun ki ben kazanmıştım. "Beyler benden bu kadar. Zirvede bırakıyorum." dedikten sonra ayağa kalktım. Akın bana alayla güldü.
Ona tip bir bakış attım. "Oradan güleceğine gel, oyna burada." dedim.
Başını sağa sola salladı. "Gerek yok, sağ ol."
"Lan gelin yemek yiyeceğiz." Sinan'ın sesiyle başım o tarafa döndü. Kapının girişinden bize haber verdikten sonra gitmişti.
"Tamam, tamam. Geliyoruz." ayağımla hala yerde hırsla uno oynayan Oğuz'u dürttüm.
"Kalk Oğuz. Yemek yiyeceğiz."
Eliyle 'bir dakika' işareti yaptı. "Kazanmadan şurdan şuraya gitmem." dedi. Neyse ki elinde tek kart vardı. Bir iki dakika içinde kazanmıştı.
Gülerken ayağa kalktı. "Hadi gidelim." dedi keyifle.
Onun aksine pek keyifli değildi Zümra. Yenilginin mutsuzluğunu yaşıyordu. Dudakları büzüldü. "Ya ama siz hile yaptınız!" diye cırladı.
Ona inanamazca baktı Oğuz. "Alnımızın akıyla kazandık, kızım."
Şey hile üstüne hile yaptık ama neyse.
Küçücük kıza acımadan yön değiştirip değiştirip +4'leri kitlemiştik.
Pişman mıydım?
Hayır.
Bir daha olsa yine yapar mıydım?
Evet.
"Hadi gidelim, çok açım." dedim Zümra'nın konuşmasına izin vermeden. Şimdi bu karşılık verirse Oğuz onun iki katı bir çirkeflikte karşılık verecekti. Ve bu sürüp gidecekti.
O küçük odadan çıktığımızda herkesin yemek yediği o büyük salona girmiştik.
Ve hayır arkadaşlar o büyüklerin yemek yediği masada yemek yemeyecektik...
Gerçekten o masada yeme şerefine ne zaman erişeceğimizi merak ediyordum.
Boş bir yere oturacakken bir tarafa çekilmemle kendimi Çınar'ın yanında bulmuştum.
Bir an aval aval bakmıştım yüzüne. Bakışlarıma gülüp burnumun ucundan öptü.
Şimdi ben de öperdim de teyzelerimizin önünde cici kız imajımı bozamazdım.
Herkes yerine oturduğunda "Çocuklar çok şirin değiller mi?" dedi Nil gülümseyerek.
Nil çocukları çok severdi. Çocuklar da onu. Anne olmak ona çok yakışırdı.
Başını sağa sola salladı Cafer. "Hayır, çok korkunçlar."
"Katılıyorum." dedi Sinan.
Sırıtırken omuz silkti Oğuz. "Ben seviyorum çocukları." Kızların saçına taktığı renkli lastik tokalardan hiç şikayetçi değildi.
"Çocuklar benden korkup kaçtığı için bir sıkıntı yaşamıyoruz." dedi Akın.
"Şuradaki bebekle bakıştılar iki saniye. 3. saniye de çocuk ağlamaya başladı." dedi Sinan. Güldük.
Dudaklarımı büzdüm. "Boyumla dalga geçmeseler onları daha çok sevebilirim."
Çınar bana gülüp kolunu omzuma attı, saçıma bir öpücük kondurdu.
"Oğuz abiiii..." yanımıza doğru koşan Cafer'in kardeşi Cenk'le bakışlarımız ona döndü.
Oğuz ona heyecanla koşan Cenk'i geri çevirmemiş, tek dizine oturtmuştu.
Cenk 8 yaşındaydı. Ve Oğuz'a hayrandı. Cafer bu durumdan pek memnun değildi.
"Arabalarıma bakar mısın Oğuz abi?"
Gülümsedi Oğuz. "Yemek yiyelim, bakarız abim."
Cenk başını salladıktan sonra Oğuz'un dizinden inip boş bir sandalyeye oturdu.
Yemek yerken Çınar tok olduğundan pek bir şey yememiş genellikle benimle uğraşmıştı.
Açık saçlarımı küçük küçük örüp açıyordu. Yani tamam hoşumuza gidiyordu. İçimizde bir hoş oluyordu ama insan içindeydik ayıptı.
Ona tip bir bakış attım. Gülüp yanağımdan öptü.
"İnsanların içindeyiz. Yapma şöyle." dedim fısıldarcasına.
Salağa yatmayı tercih etti. "Neyi yapmayayım?"
"Ayıp, öpme."
"Sevgilimden kaç gündür ayrıyım. Şimdi yanımdayken öpmem ayıp mı?"
Ona tip bir bakış atınca "Peki, tamam." diyerek kabul etti.
"Şimdi yemek yiyelim. Sonra çıkarız buradan." dedim. Gülümseyip başını salladı.
"Oğlum al bundan da ye." diyip sigara böreğini Cenk'e uzattı Kadriye Teyze.
Cenk memnuniyetsiz bir bakış attı önündeki sigara böreğine. Sonra annesine döndü.
"Abimin pipisine benziyor, yemem ben bunu."
Cafer içtiği suyu Sinan'ın yüzüne doğru püskürttükten sonra şok içinde kardeşine baktı.
Sinan "Elhamdülillah." diyip yüzünü yıkarken gülmemek için kendini sıkıyordu.
Akın gülmemek için dudağını ısırırken, Nil şaşkınca Cenk'e bakıyordu.
Kahkaha atmamalıyım, atmamalıyım, atmamalıyım, atmamalıyım, atmamalıyım.
Oğuz benim aksime kahkaha atarken Cafer'e vuruyordu.
Kendisinin gülerken yanındakileri dövmesi gibi bir huyu vardı.
Gülmemek için kendimi sıkarken başımı Çınar'ın omzuna gizleyip gülmemi durdurmaya çalıştım. Çünkü şimdi durmazsam hiç duramazdım.
Çınar oturduğu sandalyeden kalkınca beni de belimden tutup kaldırmıştı. O da kendini sıkıyordu gülmemek için.
"Hadi dışarıya çıkalım." dedi bizimkilere. Herkes başını sallayınca kendimizi dışarı attık.
Tuttuğum kahkaham dudaklarımdan firar edince hunharca gülmeye başladım.
Oğuz hayvanca gülerken Cafer'e vurmaya devam ediyordu. Cafer ise ona bıkmış bakışlarını gönderiyordu.
"Bu çocuk senin yüzünden böyle oldu." dedi Oğuz'a.
Oğuz gülerken. "Bu çocuk büyük adam olacak. Benim yolumdan yürüyor aslan parçası."
Hepimiz kahkahalar atarken Cafer bize ters ters bakıyordu. En sonunda o da dayanamamış gülmeye başlamıştı.
♧
Siz: Çınar
Çınar: Efendim güzelim
Siz: Sana kötü bir haberim var
Siz: Abim seninle tanışmak istiyor
Çınar: Bunun nesi kötü
Çınar: Yani normal bir şey bu
Çınar: Kardeşimin bir gün sevgilisi olduğunda ben de sevgilisini tanımak isterim
Siz: Abim ağzına tükürdüğünde göreceğim ben seni cnm
Çınar: Abartıyorsun gibi geldi
Siz: Sinan'a travmalarını sor bakalım
Siz: Hepsinin kaynağında abim var
Siz: Ve Sinan sadece benim arkadaşım
Siz: Ona rağmen çocuğun anasından içtiği sütü burnundan getirdi
Siz: Ve sen sevgilimsin
Siz: Sana yapacağı işkenceleri hayal etsene
Çınar: Ne güzel sevgilim yazıyorsun sen öyle
Çınar: Sevgilim yazan parmaklarına kurban olurum
Siz: Oğlum şovu kes
Siz: Senin hayatından bahsediyoruz şu an
Siz: Romantikliğin sırası değil
Çınar: Sana kalsak asker arkadaşı gibi konuşacağız Zuhal
Çınar: Senin odunluğunu benim romantikliğimle dengelememiz lazım
Siz: Romantik olmamı mı istersin
Çınar: Hayır
Çınar: Ben seni böyle seviyorum
Siz: Neyse tamam yeter sus
Siz: Biraz daha mıç mıç olursak kusacağım
Çınar: 🤲
Siz: ALDNALXNAŞDNAŞ salak
Siz: Sevgili dediğin böyle olur
Siz: Helal sana
Çınar: Dur konudan saptık
Çınar: Abinle ne zaman tanışabilirim
Siz: Abimin bu ara işleri yoğun
Siz: Tam bir tarih söyleyemem yani
Siz: Abimle konuştuktan sonra sana söylerim tamam mı
Çınar: Tamam güzelim
Siz: Benim ders çalışmam lazım
Siz: Sen de çalış
Çınar: Evde değilim
Siz: Neredesin ki
Çınar: Akın'ın evindeyiz evin içine sıçtığımız için Akın ağzımıza tükürmesin diye evi temizliyoruz
Çınar: Tabii ben şu an senin sayende işten kaytarıyorum
Çınar: Cafer vilada sopasını bir yerlerime montelemeden önce gitmem lazım
Siz: xhqewklxcvba
Siz: Kolay gelsin size
Çınar: Teşekkürler sana da
Çınar: çözemediğin soru olursa kafanı duvardan duvara vurma
Çınar: Ben anlatırım
Çınar: Zeki bir sevgilin var
Siz: ay götüm
Çınar: Ayıp ediyorsun
Çınar: siktir
Çınar: Cafer belamı sikmeye geliyor
Çınar: Gitmeliyim
Çınar: Görüşürüz bebeğim
Siz: Görüşürüzz
Bu arada o sigara böreği olayı gerçek hayatta yaşandı ALXNAŞXJQĞFHAŞF
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 30.12k Okunma |
3.67k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |