Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@gozdenur3207

 

EVARNİA BÖLGESİ - Kara Hartilerin İşgal Altındaki Başkenti

Zamanında Kara Hartilerin arasına casus olarak giren Miya, zamanla onların güvenini kazanmış ve geçmişine dair çoğu şeyi unutacak kadar kendini bu karanlık dünyaya kaptırmıştı. Artık kimse ona gerçek adıyla seslenmiyordu; Kara Hartilerin ona verdiği isimle, "Fimano" olarak bilinirdi. Karanlık sarayın buz gibi koridorlarında, üzerinde taşıdığı ağır zırhının altında, acıları derinlerde hissederek yürüyordu. Eskiden amacı, Kara Hartilerin arasına sızıp onları içeriden yıkmaktı. Ancak zamanla karanlığın kraliçesi haline gelmiş, Kara Hartilerin hem savaşçıları hem de halkı tarafından geleceklerinin lideri olarak görülmeye başlanmıştı.

Kara Hartiler dışarıya karşı tek bir sancak altında birleşmiş gibi görünse de, içlerinde çok sayıda farklı fikir vardı. Fimano, aylardır süren kanlı çatışmaların bir barışla sonlandırılması gerektiğini savunuyordu. Hem Kara Hartiler hem de düşmanları çok fazla kayıp vermişti ve bu durumun böyle devam edemeyeceğini biliyordu. Ancak Kara Hartilerin karanlık lordu Gusion, savaş yanlısıydı. Kara Hartilerin her günü savaşsız geçse, bu onların zenginliklerinin sonu anlamına gelirdi. Savaş, onlar için hem bir yaşam biçimi hem de ekonomik bir zorunluluktu. Yeni doğan Kara Harti bebekleri bile, doğar doğmaz ata bindirilir ve savaşı ruhlarında hissetmeleri sağlanırdı.

Fimano ise, barışın ardından Kara Hartilerin geleceğini yeniden şekillendirmeyi planlıyordu. Eğer bir gün istediğini başarırsa, savaştan sonra devletin ekonomisini ayakta tutmak adına topraklardaki diğer tarikatlarla ticaret anlaşmaları yapmayı ve dünyanın farklı bölgeleriyle yeni ticaret yolları oluşturmayı düşünüyordu.

Bu düşüncelerle dolu bir şekilde, Kara Hartilerin konseyi tarafından alınacak kararlar için toplanılan taht odasına doğru ilerledi. Fimano'nun gelişiyle birlikte, konseydeki sessizlik derinleşti. Konseyin büyük kısmı ona karşı nefret doluydu ve bu yüzden memnuniyet ifadeleri oldukça azdı. Lord Gusion, Fimano'yu güler yüzle karşılayarak, "Tam da seni bekliyorduk, Leydi Fimano," diyerek yerini gösterdi. Fimano'nun soğuk bakışları, konseydeki çoğu kişiyi rahatsız etmeye yetiyordu. Yüzyıllardır Kara Hartiler'in konseyinde bir kadının oturması görülmemişti. Onların geleneğine göre, kadınlar sadece soylarını devam ettirmek için vardı. Fimano'nun orada oturması, köklü değişikliklerin işaretiydi.

Konsey üyelerinden biri, Lord Gusion’a dönerek, "Sayın Lordum, sahil kesimlerinden gelen haberlere göre işler ters gitmeye başlamış. İnsanlar ormana gitmeyi reddediyorlar," dedi. Lord Gusion, kaşlarını çatarak, "Böyle bir sorunu buraya getirmen bile büyük bir hata. Çalışmıyorlarsa, ibreti alem için öldüreceksin," dedi. Fimano, bu sözleri duyunca, sert bir bakışla Lord Gusion'a döndü. Elindeki sivri hançeri masaya saplayarak, "Lord Gusion, bu nasıl bir düşünce? Orası artık bizim toprağımız ve halkımız. Bir sorun var ki çalışmayı bırakmışlar. Müsaade edin, bizzat gidip kontrol edeyim. Eğer başka bir sorun varsa çözerim, değilse cezalarını kendim vereceğim," dedi.

Lord Gusion, Fimano'nun cesaretine hayrandı ve ona arzulayan gözlerle bakarken elini tutmaya çalıştı. Ancak Fimano'nun ters tepkisini görünce bu düşüncesinden vazgeçti. "Leydi Fimano, cesaretinize hayranım. Ancak o topraklar hala tam hakimiyetimizde değil. Tarikatlar ve haydutlar her yerde sorun teşkil ediyor. Sizin gitmeniz tehlikeli olabilir," diye uyardı. Fimano, ayağa kalkarak, "Konseyin kurallarından biri de özgürce vereceğimiz kararlardır. Ben hür irademle bu görevi üstlenmeye hazırım. Eğer ölürsem tanrılarımızın yanına gideceğim, kalırsam ülkemizi güçlendireceğim," dedi.

Konseyin yarısından fazlası, Fimano'nun gitmesini istiyordu. Çünkü ondan nefret ediyorlardı ve o toprakların tehlikeli olduğunu biliyorlardı. Belki bu sayede ondan kurtulabilirlerdi. Fimano bu görevi başarırsa, kadınların ne kadar güçlü olduğunu gösterecek ve yıllardır süregelen erkek egemenliğine son verebilirdi. Ancak bu, bazı konsey üyelerinin hoşuna gitmiyordu ve bu yüzden gizli planlar yapmaya başladılar.

Fimano, hazırlıklarını tamamlarken, konsey üyeleri de gizli tuzaklarını kuruyordu. Lord Gusion ise, Fimano'yu hep gizliden izliyordu. İki günün sonunda, Fimano ve ekibi yola çıkmaya hazırdı. Başkentten hüzünle ayrılan Fimano, her ne kadar burada doğmamış olsa da, 15 yaşından beri bu kültürle büyümüştü. Lord Gusion, onun arkasından seslendiğinde Fimano durdu. "Sana ihtiyacım var, lütfen geri dön," dedi. Ancak Fimano, ciddi bir kadın olduğundan sessiz kalmayı tercih etti ve sadece başını sallamakla yetindi.

Fimano'nun güney kesimlerine olan yolculuğu başlamıştı. Tam bir hafta sürecek olan bu yolculukta onu ne gibi tehlikelerin beklediği henüz bilinmiyordu.

 

Loading...
0%