@guguizp
|
medyadaki şarkı benden size 🥰🥰🥰🥰 ( 8 Yıl Sonra ) ( Ruşa ' nın Anlatımıyla ) Merdivenlerden elimdeki kahve tepsisiyle indim , Evin Anne benden kahve yapmamı istemişti . On beş yaşımda geldiğim bu konakta bana bir kez evimi aratmamıştı , kızları neyse bende onun için oymuşum hep böyle söylerdi . Çardakta iğne oyası yapıyordu , kahveyi masaya bıraktım . " Ellerine sağlık kızım " dedi tebessüm ederek . " Afiyet olsun Anne " dedim . Tepsiyle gitmeye hazırlanıyordumki " Yanıma otur gitme " dedi , kafamı sallayarak tepsiyi masaya tekrar bıraktım ve yanındaki sandalyeyi çektim . " Bugünlerde seni çok üzgün görüyorum " dedi elindeki iğne oyasını bıraktı ve elimi tuttu , üzgün olduğum doğruydu . " Milletin dediğine üzülmüyorsun değilmi " dedi . Sağ gözümden bir yaş süzüldü " Kınada herkes onu sordu anne " dedim . O diye bahsettiğimiz Halef olduğu biliyordu , Kardeşi Hozan evleniyordu iki gün önce kınası olmuştu fakat gelmemişti . Gittiği Istanbuldan yıllardır dönmek bilmiyordu . " Sorsunlar canını bunlar içinmi sıkıyorsun , millet konuşur konuşur susar " dedi Evin Anne . Kafamı salladım , " Kızlar beliyor Anne müsadenle " diyerek ayağa kalktım . " Tamam kızım " dedi , tepsiyi alıp mutfağa çıktım , ilk tepsiyi mutfağa bırakıp sonra kızların odasına yöneldim . Her zamanki gibi Arjin ve Dilan birbiriyle kavga ediyorlardı , " Ver onu sıkma bir daha " dedi Dilan Arjine , aralarında sadece bir yaş vardı . " Bir parfüm benden kıymetlimi ha " dedi Arjin . " Daha gideli iki dakika olmadı hemen kavga etmeye başlamışsınız " dedim gülerek . " Ama Yenge yeni aldığım parfümü bitirmiş " dedi Dilan . " Abart Dilan " dedi Arjin . " Tamam bırakın Parfümü en son sen bana düğünde giyeçeğin elbiseyi gösterecektin " dedim Arjine . " Evet " diyerek ayağa kalktı dolabına ilerledi , yeşil bir elbise çıkardı . " Bak böyle , ama renginden emin değilim " dedi . Elbiseyi dikkatli bir şekilde inceledim , " Evet sanki pembe olabilirdi ama sana bu renkte yakışır Arjin " dedim . " Sen ne giyeceksin Yenge " dedi Dilan bana dönerek , " Bilmiyorum " dedim . " Düğün iki gün sonra canım ne zaman seçmeyi planlıyorsun yengecim " dedi . " Bugün bakarım birseyler tabi benimle çarşıya gelirseniz " dedim. " Sana hersey yakışıyor , bizim işimiz zor " dedi Arjin aynada elbiseyi üzerine tutarak nasıl durduğuna bakıyordu . " O nasıl laf kız " dedim . " Yalanmı güzelliğin bir Mardinin dilinde , ne giysen yakışıyor biz Öylemi ben bir aydır bakıyorum " dedi Arjin . " Sizde çok güzelsiniz ayrıca Abartılacak bir güzelliğim yok " dedim . " Sen aynada kendine bakıyormusun Yenge , şayet benim öyle bir yüzüm olsa her dakika aynaya bakarım " dedi Dilan . " Hadi sende göster giyeçegin elbiseyi " diyerek konuyu değiştirdim . " Anne biz bugün çarşıya çıkacağız " dedi Dilan , " Daha yeni çıkarmadınızmı siz " dedi Evin Anne . " Bizim için değil yengem için gideceğiz " dedi Arjin , odada elbiselere baktıktan sonra Evin annenin yanına çardağa inmiştik . " Olur ama korumaları alın yanınıza " dedi , biz bunları konuşurken terasa Hozan nişanlısı Avşim ile geldi . " Ooo , çifte kumrularda teşrif ettiler " dedi Dilan . " Hoş geldiniz oğlum " dedi Evin Anne . " Hoşbulduk Anne " diyerek ikiside oturdu , " Bittimi alışveriş eksikleri tamamladınızmı " dedi Evin Anne . " Tamamladım , herşey hazır " dedi Hozan . " Nasılsın Ruşa " diyerek bana soru yöneltti Avşim , " İyiyim sizi soracağım ama düğün telaşı yormuş anlaşılan" dedim tebessüm ederek . " Öyle vallah çok yorulduk ikimizde " dedi . Sohbet etmeye devam ediyordukki , Avşim tekrar bir soru yöneltti . " Halef abi Kınada yoktu düğüne gelecek öyle değilmi " diyerek sordu bana . Ne cevap verecektimki , benimle telefondan bile konuşmuyordu sekiz yıldır ne sesini duyduğum nede yüzünü görmediğim adamdan nasıl bir cevap verebilirdim . " Ben Çaya bir bakayım " diyerek masadan kalktım , tek yapabildiğim buydu işte kaçmak . Tek çıkış yolum buymuş gibi sürekli birşeylerden kaçıyordum . Mutfağa girdim pencerenden dışarıya bakmaya başladım , gözlerimden yaşlar süzülürken ben dışarıyı izliyordum . ********************* " Yenge şu elbise nasıl " diyerek yanıma geldi Arjin , Elinde Zümrüt yeşili bir elbise vardı . " Pişti oluruz sende yeşil giyiyorsun " dedim . " Yok ben geri pembe giymeye karar verdim " dedi Arjin , " Güzel bunu alalım o zaman " dedim . " Bak sen kim varmış burda " sesin geldiği yöne bakışlarımı çevirdiğimde kuzenim Delalin buraya geldiğini gördüm . " Iyy , geliyor gıcık " diye mırıldandı Dilan . " Ruşa ne o düğüne hazırlıkmı " dedi elimdeki elbiseyi göstererek . " Evet Delal " dedim , " Kime süsleniyorsun hiç anlamıyorum , yanında tutamadığın kocanamı " dedi kelimeleri canımı yakmıştı . " Lafına dikkat et " dedi Arjin sinirle . " Söylesene Ruşa düğün gecesi ne yaptında adam sekiz yıldır gelmiyor Istanbuldan " dedi Delal . " Hadi kızlar gidelim " diye mırıldandım ve arkamı döndüm , " Bütün Mardin seni konuşuyor kusurlu olduğun için gelmiyor Halef diyorlar kuzen doğrumu bu gerçi senden beklerim " dedi . " Sen çok oldun " diyerek Dilan üzerine yürüdü , kolunu tuttum " Boş verin gidelim " dedim kasaya yönelirken . Elbiseleri alıp dışarıya çıktım , " Yenge neden buna birşey söylemiyorsun " dedi Arjin . " Boşverin kızlar ne dediğini bilmiyor işte " dedim kısık bir sesle . Konağa gelip direk odama çıktım , bu yüzden konaktan çıkmak istemiyordum ne zaman çıksam insanların imalı bakışları , laf sokmalarına dayanamıyordum . Odama çıkar çıkmaz kapıyı kitleyip kedimi yatağa attım , ağlamaktan başka birşey gelmiyordu elimden . ( Yazarın Anlatımıyla ) " İşte Anne Çatal dilli yılan bunları söyledi , yengemde buna üzüldü " dedi Dilan . Konağa gelir gelmez odasına çıkmasında birşeyler olduğunu anlamıştım zaten Evin hanım . Ah oğlu yüzünden hepsi , on sekizi geçince geri geleceğini söylemişti ama işleri bahane ederek gelmiyordu Ruşa yirmi üç yaşına gelmişti bile . Neden böyle yapıyordu oğlu , karısı Mardinin en güzeliydi , akıllı düzgün bir kızdı ama yok oğlu gelmiyordu ne yapacağını şaşırmıştı kadın artık . " Duyuyormusun Haşmet , ikna et artık şu oğlanı bak millet neler diyor kendi kuzeni bunları söylüyorsa başkaları neler diyordur " dedi Evin hanım . " Ne yapayım hatun , İstanbul'daki şirketi bahane ediyor " dedi Haşmet Ağa . " Kendi kardeşinin düğününede gelmez bu " diyerek söylendi , Evin hanım . Sonra Dilana döndü " Git yengeni çağır masayı kurun artık " dedi Evin hanım . Dilan kafasını sallayarak yukarıya yöneldi , kızlar masayı kurmaya başlamıştı . Ruşa merdivenlerden inmiş mutfağa yönelmişti eline aldığı tabakaları çıkarıyorduki , gördüğü suretle tabakalar elinden kayıp gitti . Gördüğü görüntünün gerçekliğini sorguluyordu . Yıllar önce görmek için kırk takla attığı , Konağın önünden geçmesi için Allaha yalvardığı adamıydı . Aynı şeyleri Halef yaşıyordu Karşısında gördüğü kadın , on beş yaşında bırakıp gittiği çoçukmuydu , karşısında artık bir çocuk yoktu bir kadın vardı ve neredeyse tanıyamayacaktı . Kendi karısını tanıyamayaçaktı . Özlemle Ruşa yeşilleri, Halefin siyah gözlerine bakıyordu. Yıllar önce onu bırakıp giden adam , şimdi ise geri dönmüştü . Selam ..... Yeni bölüm canlarım . Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın . |
0% |