" Baba " dedim .

Sinirli gözleri benim üzerimdeydi , " Bana baba deme benim senin gibi bir kızım yok " dedi .

Gözlerim dolmuştu , " Başımızı yere eğdin sakın bir daha karşıma çıkma " diyede ekledi .

" Niye baba ne yaptım ben , beni aldatan adamı boşadım diyemi yoksa sevdiğim adamın peşinden gittiğim içinmi hangisi yüzünü eğdirdi hangi hareketim ile yaranamadım sana " dedim .

Anında yüzüme vurmak için eli kalktı , yüzüme doğru inecekken Mirza bileğinden tuttu . " Orda dur Zınar ağa değil benim yanımdayken , ben yokken bile varamazsın ona yoksa canını yakarım " dedi Mirza sinirle .

" Defolun gidin gözümün önünden " dedi Babam .

" Gel Ruşa " diyerek elimi tuttu Mirza , ve beraber ilerlemeye başladık . Beni sevmemesi için ona ne yapmıştım ben , bu kadar nefretin sebebi neydi .

Gözlerimden yaşlar akmaya başladı , kız olduğum içinmiydi tüm bu eziyet . Arabaya ilerleyip bindik , yüzümü cama çevirdim .

Ama Mirza çenemi kavrayarak tekrar kendine çevirdi , akan göz yaşlarımı gördü . " Dökme artık göz yaşları , ağlama güzelim " diyerek parmaklarıyla yanaklarımı sildi .

Alnımın üzerine dudaklarını bastırdı , derin bir öpücükten sonra geri çekildi . Sonra arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı .

" Mirza şu boşanma süresi biter bitmez evlenelim " dedim bir anda , insanların artık bakışlarını sözlerini kaldıramıyordum . İnsanlar dediğim kendi öz ailemdi .

" Gülüm bu bir evlilik teklifimi , şimdi sen bana evlilik teklifimi ediyorsun " dedi gülerek .

" Evet ediyorum , şu süre biter bitmez direk evleniyoruz " dedim .

" Cevabımı almadın ama belki hayır diyeceğim " dedi benimle eğleniyordu .

" Öyle bir risk varmı " dedim .

" Hayatta olamaz " dedi .

" O zaman evleniyoruz " dedim .

" Hay hay , siz isteyin yeterki " dedi .

" Sen istemiyormusun " dedim neden öyle cevap verdiki şimdi bu .

" Gülüm ben karım olacaksın diye bütün Mardin önünde yemin etmişim , istemem mümkünmü " dedi .

Sözleriyle dudaklarımda tebessüm oluştu , sevdiğini hissettiriyordu hemde çok fazla asla bıkmayacağım bu histen .

" Hem yüzüğüm nerde bana evlilik teklifi ettin , bir yüzük almadınmı " dedi .

" Ani gelişti en kısa zamanda kuyumcuya uğrayıp sana en büyük taşa sahip yüzüğü alacağım " dedim gülerek .

Onunda dudaklarında tebessüm oluştu , " Bırak yüzüğü sen şimdi ikide bir insanların karşısına geçip sevdiğim adam diyorsun ya . Benim seni bir öpesim geliyor on an güzelim ne yapacağım ben seninle " dedi .

" Öp o zaman " dedim cilvelenerek .

" Konağa girer girmez ilk işim bu olacak zaten " dedi .

***********

Gözlerimi yavaşça araladım , telefonum çalıyordu sanırım komidinin üzerine elimi uzatıp aldım .

Ekrana baktığımda bilinmeyen numara olduğunu gördüm , " Alo " uyku mahmuru sesimle konuşmaya başladım .

" Yemge günaydın umarım geçen hayırlı ve huzur içinde geçmiştir " dedi Aziz .

" Boş yapma Aziz , ne için aradın sabah tehditleri savurmak içinse hızlı ol uykum var " dedim .

" Aaa , beni ne yanlış tanımışsın yengecim olurmu hiç öyle şeyler " dedi .

" Anlaşıldı sen uğraşmak için aramışsın kapatıyorum görüşmemek dileğiyle " dedim ve telefonu kapattım . Hamileliktenmi bilmiyorum ama çok uykum vardı .

Gözlerimi tekrar kapattığımda , dışarıdan birşeyin düşme sesi geldi . Kaşlarımı çatarak doğruldum , aynı ses yine geldiğinde yerimde sıçradım .

Korkmanın faydasız olduğunu anlayınca ayağa kalktım ve kapıya ilerledim . Kapıyı açtığımda genç bir kadın yerden tabak kırıkları topluyordu .

Beni görünce bakışlarını yukarıya kaldırdı , " Günaydın hanım Ağam , uyandırdıysam özür dilerim " dedi .

" Yok sorun yokta , sen kimsin " dedim .

" Günaydın güzelim " diyerek merdivenlerden indiğini yeni fark ettiğim Mirza yanıma geldi .

" Günaydın " dedim .

" Kevser bizim evin çalışanıydı , kendini yormaman için yanına getirdim " dedi Mirza .

Kevser tabakaları topladıktan sonra merdivene yöneldi , " Beni düşündüğün için teşekkür ederim fakat gerek varmıydı " dedim .

" Evet vardı hem ben gelene kadar sıkılmazsın arkadaşlık eder " dedi .

" Peki madem " dedim , kolunu belime sarıp kendisine çekti ve yanağıma kocaman bir öpücük bıraktı .

" Hadi kahvaltı hazır " dedi geri çekilirken .

" Üzerimi değiştirip geliyorum " dedim odama tekrar girerken . Dolabıma ilerleyip rahat yeşil bir elbise aldım .

Geçelikten kurtulup elbiseyi giydim , banyoya ilerleyip elimi yüzümü yıkamaya başladım .

Odadan tekrar çıkıp terasa yöneldim , Mirza sandalyesine oturmuş telefonu ile uğraşıyordu benim geldiğimi fark edince başını telefondan kaldırdı .

********

Kahvaltıdan sonra Mirza işe gitmişti , evde yine bir başıma kalmıştım canım sıkıldığı için Kevserin yanına mutfağa gelmiştim .

İçeriye girdiğimde Kevser bulaşık yıkıyordu , " Kolay gelsin " dedim geldiğimi fark edince bana doğru döndü " Birşeymi istiyorsun hanımağam " dedi .

" Yok , öylesine geldim " dedim .

Tebessüm ederek önüne döndü , " Yardım edeyimmi " dedim . " Yok hanım Ağam olurmu öyle , ben yaparım " dedi bana iyi davranıyordu fakat bir mesafe hissediyordum .

" Sende diğer insanlar gibimi düşünüyorsun , yani hakkımda söylenenleri duymuşsundur " dedim .

" Yok hanım Ağam ne haddime , hem ağzı olan konuşuyor onları kafaya takmayın " dedi .

" Senin hikayen ne , ailen falan " dedim sohbet açarak .

************

Kevser tatlı bir kız çıkmıştı akşama kadar sohbet etmiştik . Ailesi yokmuş kendini bildi bileli hep Mirzanın üvey annesi ve babasının yanında çalışmış ve hala onlara çalışıyormuş .

Akşama doğru Mirza tekrar gelmişti , beraber yemek yemiş şimdi ise oturuyorduk .

Oturmaya devam ederken bir anda telefonu çalmaya başladı açıp kulağına yerleştirdi . " Efendim " dedi , karşı dinlemeye başladığında kaşları çatıldı .

Bir anda ayağa kalktı " Tamam hızla geliyorum " dedi ve telefonu cebine koydu . " Mirza noldu " dedim , " Depo yanıyormuş içinde işçiler varmış benim acil oraya gitmem gerekiyor " dedi hızla konaktan çıktı .

Yarım saatir Mirzadan haber bekliyordum , aramak istiyordum fakat şuan yangınla uğraştığı için rahatsız etmek istemiyordum .

Telefonum çalmaya başladı arayan yine bilinmeyendi , kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek . Açıp kulağıma yasladım " Yine ne var " dedim .

" Abicim depo yangını ile uğraşıyorken , evde tek kaldın Yenge nasılsın demek için aradım " dedi Aziz .

" Sen arayana kadar çok iyiydim " dedim .

" Karımı kırıyorsun ama ben burda sizin için uğraşıyorken hemde " dedi .

" Ne zırvalıyorsun Aziz , açık konuş " dedim , bunu dememle sırtım hızla duvara çarptı telefon elimden kayıp düştü .

Saniyeler sonra boğazıma eller sarıldı , gözlerimi araladığımda Kevser olduğunu gördüm bütün gücüyle boğazımı sıkıyordu .

" Evde tek kalmamalıydın yengecim , abim gelince seni yerde cansız yatarken yüzünün aldığı ifadeyi görmeyi çok isterdim " dedi .

Boğazımdaki elleri çekmeye çalışıyordum fakat başaramıyordum . " Yaptıklarım için üzgün değilim Yenge , öbür dünyada görüşmek dileğiyle sana ayrılan yolun sonuna geldik " dedi ve ardından telefonun kapanma sesi geldi .

selam ...

Yeni bölüm sizlerle , keyifli okumalar oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın .