Yeni Üyelik
41.
Bölüm

32 . BÖLÜM " NİKAH "

@guguizp

" Bunların olacağı belliydi , olan benim kızıma oldu " Evin hanım yarım saattir susmadan söyleniyordu . Acısına veriyorduk ama çok uzatmıştı .

 

 

 

Bawer köşede saatlerdir duvara kitlenmiş bir şekilde duruyordu , yüzünde ki ifadeden ne halde olduğunu anlayabiliyordum Arafta hissediyordu , düğün gecesi hiç tanımadığı karısı vurulmuştu ve şuan içerde hayatta kalmak için savaşıyordu .

 

 

 

Dakikalar sonra ameliyathaneden doktor çıktı , " Kızım iyimi " diyerek öne atıldı Evin hanım .

 

 

 

" Hastamızın durumu gayet iyi , odaya alınacak uyandığı an görebilirsiniz geçmiş olsun " dedi ve yanımızdan uzaklaştı .

 

 

 

*********

 

( 2 gün sonra )

 

" Yenge geldiler " dedi Narin , gözlerimi camdan dışarıya çevirdiğimde Mirza arabasını gördüm . Dilan bugün taburcu olacaktı , onlar hastaneden gelene kadar Havin ile mutfakta yemekler yapmıştık .

 

 

 

Musluğu açıp elimi yıkadıktan sonra mutfaktan çıktım ve dış kapıya doğru yürümeye başladım . Mirza ve Şiyar arabadan inmiş , Bawerin Dilanın inmesine yardım etmesini izliyorlardı .

 

 

 

" Canım " diyerek Arabadan inen Dilanın yanına gittim yarasına dikkat ederek boynuna sarıldım .

 

 

 

" İyimisin " dedim geriye çekilerek , kafasını sallamakla yetindi . " İçeriye gecelim Dilan fazla ayakta durmasın " dedi Mirza .

 

 

 

Mirza ve Şiyar içeriye geçti , Dilan yarasından dolayı yürümekte zorluk çekiyordu . Ağzından acı dolu inleme kaçınca " Böyle olmayacak " diyerek Bawer Dilanı biranda kucağına aldı .

 

 

 

" Ne yapıyorsun " dedi Dilan , yanakları kızarmıştı .

 

 

 

Bawer onu dinlemeyip içeriye doğru yürümeye başladı . Bende ardından ilerleyerek içeriye girdim ve kapıyı kapattım .

 

 

 

Mutfağa tekrar yürümeye başladım , içeriye girdiğimde tezgahın üzerinde duran telefonumun çaldığını duydum . İlerleyip kimin aradığını görmek için ekrana baktığımda Azizin aradığını gördüm .

 

 

 

Aramayı onaylayıp telefonu kulağıma yasladım , " Efendim Aziz " dedim .

 

 

 

" Sevgili yengecim demin kapattığınız kapıyı tekrar açarmısınız acaba " dedi her zaman ki gibi dalga geçen sesiyle .

 

 

 

Telefonu kapatıp tezgaha geri koydum ve tekrar dış kapıya doğru yürüdüm . Kapıyı açtığımda elinde çiçekle buketi ile duran Azizi gördüm .

 

 

 

" Senin ne işin var burada " dedim .

 

 

 

" İnsanlık öldümü yahu , Sevgili abime hasta ziyaretine geldim " dedi tek kaşını kaldırarak .

 

 

 

" Ziyaretemi geldin yoksa başka bir şeyemi " Mirzanın arkamda duyduğum sesiyle ona doğru döndüm . Elleri ceplerinde Azize doğru bakıyordu .

 

 

 

" Seninle konuşmamız gerek " dedi Aziz .

 

 

 

" Annem için geldiysen boş annesini tüketme , akıl sağlığının yerinde olmadığı doktor raporu var . Bırak bundan sonra ki hayatımızı o ve biz mutlu yaşayalım " dedi .

 

 

 

" Bunu nasıl vicdanın el veriyor , o bizim annemiz- " dedi ki Aziz Mirza lafını kesti .

 

 

 

" Eslemi üvey abisi ile zorla sevgili yapan bir anne , beni sinir hastası yapan bir anne ve seni- " dedi sustu kelimeler sanki boğazında düğümlenmişti o an .

 

 

 

" Ve beni katil yapan değil mi " devam ettiren Aziz olmuştu . Ve bu arada Aziz çoktan içeriye girmişti bende kapıyı kapatmıştım .

 

 

 

" Hayatımızı mahveden bizim annemiz Aziz , bizim asıl düşmanımız o kadın " dedi Mirza .

 

 

 

" Abi o bizim annemiz " dedi Aziz .

 

 

 

" O sadece bizi çıkarları için kullanan bir kadın " dedi Mirza sesi oldukça sakindi . Biranda Azizin üzerinde doğru gidip sarıldı .

 

 

 

" Hayatını artık mahvetmesine izin verme , kendi hayatını yaşa başkalarının istediği hayatı değil " dedi Mirza .

 

 

 

Aziz ile onu ilk defa bu kadar yakın görüyordum , genelde sürekli birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı .

 

 

 

" Yaptıklarım için özür dilerim " dedi Aziz , yaptıkları bir özür ile silinecek şeyler değildi ama sesimi çıkarmadım bu anı bozmak istemedim .

 

 

 

*********

 

Mardinde yine güneş batmıştı , konakta ki herkes tek tek odalarına çekilirken . Ben terasa çıkmıştım , elim karnıma gitti ve baş parmağım ile okşadım .

 

 

 

" Ufaklık ne yapacağız senin bu anneni , doğum yaklaşıyor biz daha senin cinsiyetini öğrenemedik " dedim .

 

 

 

Sanki dediklerimi duymuş gibi karnıma tekme attı . " Tamam sakin ol sinirlenme anneye " dedim . Elimle okşamaya devam ettim karnımı , arkadan boynuma kollar sarıldı .

 

 

 

Sanırım kim olduğunu anlamak zor değildi , gözlerim kapalı müptelası olduğum kokudan anlardım kim olduğunu . Yanaklarımı öpmeyi ihmal etmedi , sonra kollarını çözüp yanıma oturdu ve beni göğsüne çekti .

 

 

 

" Sohbetinizi bölmek istemezdim ama dayanamadım " dedi Mirza .

 

 

 

" Artık cinsiyetini öğrenmek istiyorum , yoksa bu gidişle ancak doğumda öğreneceğiz " dedim gülerek .

 

 

 

" Haklısın ama ilk önce şu nikah tarihimizi konuşalım " dedi .

 

 

 

" Hım " dedim düşünüyormuş gibi yaparak , " Altı Aralık nasıl " dedim . " Çok uzun bir süre asla Dayanamam " dedi .

 

 

 

" Kasım ayındayız ne uzun süresi " dedim gülerek .

 

 

 

" Daha fazla dayanamam hemen bu ayın on beşinde kıyalım gitsin be gülüm " dedi kaşlarını çatmıştı , kıkırdayarak dudaklarımı yanağına bastırdım .

 

 

 

" Hem düğün hazırlığı için yeterli bir süre bence " dedi .

 

 

 

Kafamı hayır anlamında salladım , " Düğün istemiyorum sadece ikimiz olalım yeter bana " dedim .

 

 

 

Tek kaşını kaldırarak bana baktı , " Ciddimisin " dedi .

 

 

 

" Evet , düğün istemiyorum sade bir nikah yeter " dedim .

 

 

 

" Ama bana yetmez kırk gün kırk gece kutlayacağım " dedi dudaklarını alnıma bastırdı .

 

 

 

" Bu göbeğim ile gelinlik mi giyeceğim , inan içine sığabileçeğim bir gelinlik bulabilmek aylarımızı alır o yüzden kalsın " dedim .

 

 

 

" Birincisi sen her halinle güzelsin , ikincisi daha o kadar kilo almadın " dedi Mirza gülerek .

 

 

 

Yerimde dikleştim , " Demek ben kiloluyum Mirza ağa demek ben balon gibi şişiyorum " dedim , gözlerim dolmuştu .

 

 

 

" Ne " diyerek oda doğruldu , " Söylediğimden bunları nasıl çıkarmayı başardın " dedi elleriyle yanaklarımı kavradı .

 

 

 

Elimle eline vurdum , " Git kendine zayıf birisini bul o zaman " diyerek omuzlarımı silktim .

 

 

 

" Bebeğim o kadar kilolu olmadığını söyledim bunun neresine alındın " dedi , ellimle yüzümü sildim " Bu ufaklık benim dengelerim ile oynuyor . Hamile bir kadına kilolusun denirmi ya " diye hıçkırarak ağlamaya başladım .

 

 

 

" Kilolusun demedim ki " dedi kendini savunmaya çalışarak .

 

 

 

Yüzümü avuçlarının arasına almaya çalışıyordu fakat izin vermiyordum , " Özür dilerim , söylememe gerek yok ama sen benim güzeller güzelimsin kilo alman benim gözümde ki güzelliğini değiştirmiyor yada sana karşı duyduğum aşkı zayıflatmıyor . Aksine gün geçtikçe senin için atan şu kalbim her geçen gün biraz daha hızlanıyor " dedi .

 

 

 

Söylediği sözlerle anında kalbim yumuşadı ve ağlamayı kestim . Hormonlar bana neler yaptırıyordu ya . Baş parmağı ile göz altımı sildi ve dudağını kızaran burnumun uçuna bastırdı .

 

 

 

" Hormonlar beni çok değiştiriyor " diye mırıldandım . Tekrar başımı göğsüne yasladım , kollarını belime sardı Başımın üzerini öptü .

 

 

 

" Ağlama yasağını çiğnediniz Ruşa hanım size şuan ceza düşünüyorum " dedi .

 

 

 

" Neymiş pekala cezam " dedim .

 

 

 

" Bir öpücük olabilir aslında " diye mırıldandı .

 

 

 

" İyide bu ceza değil ki ödül " dedim dudaklarımı dudağının kenarına bastırdım .

 

 

 

Geri çekilirken gözünün içindeki ifade , sanki dünya durmuşta hala bu anı yaşıyormuş gibiydi . Bal sarısı gözlerinin içi parıldıyordu .

 

 

 

" Ah ne yapacağım seninle , bu ani hareketlerin bir gün kalbimi durduracak " dedi .

 

 

 

Gülümsedim , " Mirza ağa düğün dernek hiç uğraşmayalım sen beni biran önce karın yapmaya bak " diye mırıldandım .

 

 

 

" Ne yapayım " diye mırıldandı erkeksi sesi çok hoşuma gitmişti .

 

 

 

" Karın " diye dudaklarının üzerine mırıldandım .

 

 

 

" Bencede " dedi , üzerime doğru eğilmiş dudaklarıma yapışacak ken " Ruşa " diyen Havinin sesi aramıza girdi hızla geriye çekildim .

 

 

 

" Hayır ya " diye kafasını geriye attı Mirza , kafamı merdivenlere çevirdiğimde elinde tepsi ile Havinin geldiğini gördüm .

 

 

 

" Ben böyle şansın içine tüküreyim " diye mırıldandı Mirza .

 

 

 

" Sus duyacak " dedim .

 

 

 

" Acilen seni karım yapıp ayrı eve çıkmam gerek , yoksa bu iş böyle yürümeyecek " dedi isyan eden ses tonuyla .

 

 

 

" Mirza " diye uyardım .

 

 

 

**********

 

( 2 Hafta Sonra )

 

Aynanın karşısında Beyaz elbisemin üzerimde nasıl durduğuna bakıyordum .

 

 

 

Mirzayı binlerce uğraştan sonra sade bir nikah için ikna edebilmiştim , benim için yeterliydi .

 

 

 

Odanın kapısı açıldı , gözlerimi çevirdiğimde Mirzayı gördüm . Kapının pervazına sırtını yaslamış ve beni seyrediyordu .

 

 

 

" Nasıl olmuşum " dedim .

 

 

 

" Akılımın alamayacağı kadar güzel " dedi . İçimde ki heyecan dahada arttı , kalbim yerinden çıkacakmış gibi .

 

 

 

Yanıma doğru geldi ve elini uzattı , " Karım olmak için hazırmısın " dedi .

 

 

 

" Asıl sen benim kocam olmak için hazırmısın " dedim .

 

 

 

" Bütün ömrüm bugün için geçti " dedi gülerek .

 

 

 

Nikah dairesine gelmiş yerlerimize oturmuştuk , ikimiz heyecan ile beklerken gözlerim bizimkilerin üzerinde dolaştı .

 

 

 

Dilan yaraları iyileşmeye başlamıştı , Bawer ona karşı çok iyi davranıyordu hatta ikisinin birbiri için yaratıldığını bile düşünmeye başlamıştım .

 

 

 

Nikah memuru gelip yerine oturmuştu , içimde ki heyecan bir kademe daha atlamıştı kalp krizi geçirmeden inşallah biran önce biterdi bu nikah .

 

 

 

Nikah memuru ilk Mirzaya sordu o soruyu , sonra bana . Sonra şahitlere , ben Mirza Şahmeranın Karısı olmuştum , sevdiğim adamın karısı olmuştum . Bugün ben Ruşa Şahmeran olmuştum .

 

 

 

Selam ....

 

Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın . Kaos olmayan bir bolum size eminim çok şaşırdınız .

 

 

 

 

Loading...
0%