@guguizp
|
" Ben çok özür dilerim " dedim ve kapıyı kapattım koridorda hızla ilerlemeye başladım neden sinirlenmiştim bana neler oluyor .
" Asena " dedi Gurur komutan arkamdan .
Kolumu tuttu karşıma geçti " İçerde sandığın gibi bir durum yok , ben onu benim söylemediğimi sana söylesin diye çağırdım ama anlamadığım bir şekilde sarıldı " dedi . Peki demin sinirliyken açıklamasını duyduktan sonra sinirimin geçmesi kendine gel Asena.
" Açıklama yapmanıza gerek yok , beni ilgilendirmiyor zaten " dedim .
" Sen neden gelmiştin " dedi .
Ben ağzımı açıp konuşaçakken , Güney yanımıza geldi asker selamı verdi . "Komutanım albay çağrıyor " dedi .
" İkimizidemi " dedim .
" Evet " dedi .
" Sonra devam edelim Komutanım " dedim . Kafasını salladı bende ilerlemeye başladım , oda yanımda ilerlemeye başladı . Beraber albay 'ın odasını girdik .
" Gelin " dedi sıkıntılı bir şekilde .
" Birşeymi oldu komutanım " dedim .
" Geçin şöyle anlatayım " dedi .
Masanın önündeki sandalyeye ilerleyip oturdum , Gurur komutanda karşımdaki sandalyeye oturdu .
Gözlerimi merakla babama çevirdim ve konuşmasını bekledim , babam elindeki dosyayı detaylı bir şekilde inceliyordu , incelerken kaşları çatılmıştı . Dosyanın kapağını kapatıp bize doğru baktı .
" Görev gideceksiniz Hazırlanın " dedi babam ama bence sadece görev olmadığı kesindi .
" Bu gece çok önemli bir pazarlık düzenlenecek , önemli olan pazarlığı yapan kişiler değil, bu sefer önemli olan pazarlıkta satılacak olan eşya " dedi babam boğazını temizledi ve devam etti .
" Devlet için önemli olan bir dosyayı haftalar öncesinden çalınmıştı , çalan kişiyi araştıryorduk ama dün bir ihbar aldık çalınan dosya isimsiz adında biri tarafından satılmaya karar verilmiş . Anlaşılan dosyanın yükünden kurtulmak istemiş ama bir türlü alan olmamış , taki dosya sonradan birinin dikkatini çok çekmiş Cafer " dedi babam bakışları ikimizin arasında gezindi ve devam etti .
" Cafer ismi sizde birşey uyandırdımı " dedi babam .
" Bu Cafer , Rehine kurtarma operasyonundaki yakaladığımız adam mı komutanım " dedi binbaşı .
" Evet o , yakalandığını hala öğrenmemiş olmalı isimsiz , satış bu akşam *****bar'da . O dosyayı bu gece almanız gerekiyor yoksa başka şansımız olmaya bilir . " dedi babam .
" Bu isimsiz ,neden kendisine bir isim koymak yerine kod isim gibi isimsiz kullanıyor " dedim .
" Aslında birçok ismi var , yurt içi, yurt dışı, kasaba , köy , mahalle nereye gitse ismi sanal dünya içerisinde saat başı adı değişiyor kimse gerçek adı ne olduğu bilinmediği için herkes ona isimsiz diye hitap ediyor " dedi .
Kafamı sallayarak önüme döndüm .
" Şimdi çıkabilirsiniz herkes rolüne iyi odaklasın sizden iyi bir sonuç bekliyorum " dedi .
" Emredersiniz komutanım " dedim .
" Emredersiniz komutanım " dedi Gurur komutan .
Koridora beraber çıktık ben önden ilerlemeye başladım ama onun sert asker adımlarının sesi arkamdan geldiğini gösteriyordu .
Birkaç dakika içerisinde Bütün tim toplanmış ve toplantı odasında Gurur komutanı bekliyorduk bir plan oluşturup harekete geçeçektik .
Toplantı kapısından bütün heybeti ve görkemi ile girdi içeriye , kendinden emin adımları , mavi irisleriyle sert bakışları , boynundan sarkan ve kendisine son derece yakışan künyesiyle , binbaşı Gurur.
Bakışlarımı çekmekte neden zorlanıyordum bu kadar ,bu adamın bana ne yaptığını çözemiyorum daha dün ondan nefret ederken bugün beğeni dolu gözlerle onu inceliyordum .
Mavi irisleri benim kahverengi irislerimi yakalayınca , sanki çok büyük bir suç işlemişim gibi hemen kaçırdım kahverengilerimi .
Bakışlarımı önüme çevirdim masanın önüne gelip durdu ve bana bakarak konuşmaya başladı.
" Bu sefer sahada değiliz , Görevimiz dağ başında değil isimsiz kod adında bir sanal dünya mafyasının masası " dedi herkes kafasını salladı ve devam etti .
" Bu gece önemli bir pazarlık *****bar'da isimsiz tarafından gerçekleşecek " dedi ve elindeki kumandanın tuşuna tıkladı ve karşıdaki perdede bir resim belirdi bu Caferin resmiydi .
" Cafer' i hatırlıyorsunuzdur diye umuyorum , bu gece isimsiz çok önemli bir dosyayı Cafer satacaktı ama Cafer bizim elimizde bugün oraya onun yerine biz gideceğiz " dedi ve tekrar tuşa tıkladı ve perdede bu sefer bir mekanın resmi belirdi .
" Gideceğimiz mekan bu , hepiniz farklı kimliklere gireceksiniz " dedi ve bana gel işareti yaptı yanına gittim elime birkaç dosya verdi .
" Sırasıyla dağıt yardımcım " dedi gıcık bir şekilde sırıttı , bilerek yapıyordu pislik .
" Emredersiniz komutanım " dedim gözlerinin içine bakarak .
Herkesin önüne bir tane bıraktım , en son kendi dosyamı alıp tekrar yerime geçtim .
Dosyanın sayfasını açtım Emek Soyda adında bir kadının kimliğine bürünecektim .
Kadının kişilik özelliklerini ve ne iş yaptığına baktım , ama gözlerim büyümüştü NE .
Özelliklerde sıkıntı yok tamam ama meslek olamazdı , olmamalıydı . Kadının mesleği dansçıydı ben ve dans ikisi aynı cümlede bile olmuyordu .
Gözlerimi binbaşıya çevirdim "Kimliğimin değiştirilmesini talep ediyorum " dedim .
" Reddedildi " dedi direk , benim akşam rezil olmam onun hoşuna gidecekti tabi .
" Ben bu kimlikle oraya gidersem kendimi ele veririm , sizide riske atarım komutanım " dedim .
" Eminimki bu kimlik sana çok uydu hiçbirşey olmaz asker bu kimlikte kalacaksın " dedi eğlendiğini belli eden bir sesle .
" Bu kimliklerle akşam orda olacaksınız , sorusu olan " dedi elimi kaldırdım , bana baktı sonra gözlerini benden çekip etrafta dolaştı benden baska kimse el kaldırmıyordu .
" Sorusu olan yok toplantı bitmiştir " dedi .
" Ama ben el kaldırıyorum komutanım" dedim .
" Toplantı bitmiştir herkes hazırlansın " dedi gözlerimin içine bakarak çok egleniyordu .
Toplantı odasından çıkıp hazırlanmak için askeriyeden çıktım .
👩✈️👩✈️👩✈️
Mekana gelmiştim dansçı kimliğinde geldiğim için burda hazırlanmam gerekiyordu . Evden çıkmadan önce bir kaç dans hareketine çalışmıştım ama yeterli değildi umarım sahnede düşmem diyerek dua ediyordum .
Burada dansçılar hazırlayan kadından komseptin bronz renkler olduğu öğrendim bütün dansçılar bronz rengine uygun hazırlanıyorlardı .
Üzerime çok gösterişli bit kumaşı olan elbise geçirmiştim , boynumdan aşağı ince iki ipin ucu köprücük kemiklerimin hemen biraz altında birleşiyordu , göbek kısmım biraz açıkta kalıyordu açıkta kalan kısmın üzerinden ince iplerin karın deliğimin üzerinde biterek harika bir dekolte veriyordu , lafın kısası harika bir elbiseydi .

Yine aynı bronz renginde topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

Saçlarımı yine hafif dalgalar vererek açık bırakmıştım , yüzüme bronz tonlarında benim için ağır diğer dansçılar için hafif olan bir makyaj yapmıştım . Son olarak dudağıma rujumuda sürüp , kulağıma kulaklığımı takıp saçlarımla kulağımı kapattım işimi bitirmiştim .
Gülerek içeriye bir kadın girdi , ilk önce bakışlarıyla beni bir süzdü sonra beğeni dolu bakışlarını yüzüme çıkardı .
" Güzelmişsin , ilk defa düzgün birisi göndermeyi başardılar " dedi kadın .
Kadın orta yaşlarındaydı , Pişmaniyeye benzeyen sarı saçları boya yapmaktan yıpranmış bir haldeydi , gözlerinde mavi lens vardı , yüzüne bir ton makyaj yapmış, dudağına sürdüğü kırmızı ruju hafif taşmıştı , ağzında sakızını çiğniyordu .
" Hadi sahne sırası sende , bana bak dansında yüzün gibi güzeldir inşallah yoksa patronla bozuşursun " dedi .
Kafamı sallayarak odadan çıktım sahneye doğru ilerledim . Biryandan bizimkilere bakıyordum , Derviş ve Güney garson kılığına girmişti, Buğra ve Demir kapının orda güvenlik olarak duruyorlardı, Selen ve Aslan yanyana oturmuş eğlenen bir çift rölündeydiler .
Son olarak gözlerim bir çift mavi gözü aradı etrafta iyice incelemeye başladım , gözlerim sonunda yakalamıştı mavi gözleri ,en ön masada Kartal koruma gibi ayakta bekliyordu Gurur komutan ise patron gibi oturmuş içkisinden yudum alarak dansçıları izliyordu o Cafer'in kimliğine bürünmüştü .
Sanal dünyadaki pazarlığın bizler için tek bir avantajı vardı oda iki tarafın birbirlerini hiç görmemesiydi . Bu yüzden komutan rahatlıkla Caferin kılığına girmişti.
Bu sırada içeriye bir adam giriş yaptı elinde çanta vardı , üzerinde siyah gömlek ve pantolon , kendinden emin yürüyerek direk Gurur komutanın masasına ilerledi oturdu ve isimsiz ortama giriş yapmıştı .
Ben sahneye çıktım , biraz heyecanlanmıştım ama sakin olmalıydım . Dans müziği çalmaya başlayınca ellerimi yukarıya kaldırdım.
👩✈️👩✈️👩✈️
Nefes alarak dansı bitirdim , sandığım kadar kötü dans etmedim ya bakışlarım etrafta dolaştığında beğeni dolu alkış sesleri koptu .
Gurur komutan kaşları çatılmış hatta alnındaki bir damar belli olmuştu . Gülerek sahneden indim .
Odama doğru yöneldim ama demin ki kadın yolumu kesti " Aferin iyi dans ettin hatta ilk geceden birinin dikkatini bile çektin " dedi bakışlarıyla arkayı işaret ederek .
Kafamı yavaşça arkama çevirdiğimde bahsettiği kişinin isimsiz olduğunu fark ettim çünkü oda buraya bakıyordu .
Kadına dönüp Red ettim kafamı sallayarak " Dansçıyım , sarhoş adamların masasına meze değil " dedim yüzümü buruşturarak .
Ben yoluma devam edecekken kadın kolumu kavradı " Sana ne haltsın diye sormadım şimdi gidiyorsun bir kaç bardak birşey içiyorsun , önemli bir konuk patron beni rezil etmeyin dedi o yüzden çabuk yönünü oraya çevir " dedi .
" Sen git otur o zaman " dedim kolumu geri çektim ama bu sefer arkamdan biri kavradı ve ona dönmemi sağladı .
" Pardon özür dilerim sanırım hanımefendi size çok kaba davrandı " dedi gelen kişi isimsizden başkası değildi elimi kavrayıp dış yüzeyini öptü, midem bulanmıştı ama belli etmemeye çalıştım .
" Yok efendim gelmek istemeyin- " dediki isimsiz lafını kesti .
" Tamam uzatma git artık " dedi kadına ve bana döndü " Sizinle biraz sohbet edip birşeyler içmek isterim " dedi .
Soran gözlerle Gurur komutana kısa bakışlar attım ,Kulaklıktan sesi geldi .
" Teklifi kabul et Asena " dedi .
" Olur " dedim .
Elimi bırakmayıp tutmaya devam etti ve beni masaya kadar arkasından çekti, Masaya oturup benide yanına çekti tam Gurur komutanın karşısına oturdum .
" Dostum sen hep işmi konuşursun , biraz rahatla etrafına bak bir sürü hatun var seç birini " dedi pislik pazardan elma seçiyor sanki ağzına yumruğu bir çakaçaksın .
" Bu işler pek benlik değil, kadınlardan ne kadar uzak o kadar iyi " dedi sadece .
" Sana katılmıyorum kadını ortadan tutmayı öğreneceksin , ne kadınlı oluyor nede kadınsız " dedi bu biraz daha böyle konuşursa iyi bir dayak yiyecek haberi yok .
Kolunu aşağıdan uzatıp belimi kavradı bu bana dahada yakınlaşmasına sebep oldu , o bu hareketi yaparken Gurur komutanın kasıldığını gördüm sinirlenmişmiydi o .
" Söylesene o hareketleri yapmayı nerden öğrendin , gözlerimi üzerinden alamadım " dedi isimsiz . Egoist bir cevap verdim .
" Yetenek , gittiğim her yerde bakışları çok kolay bir şekilde üzerime çekiyorum " dedim bardaktan bir yudum aldım . Güldü, elimdeki bardağı alıp demin içtiğim kısımı dudaklarına götürüp bir yudum aldı . Bardağı masaya bıraktı bu sefer bana yöneldi dudaklarıma doğru eğildi , ne bu beni öpecekmiydi bu şimdi vallah kusardım hemde yüzüne doğru kusardım .
Gurur komutan araya girdi " Dosya meselesine gerimi dönsek " dedi gerilediğini belli eden sesiyle .
İsimsiz gülerek geri çekildi oh yarabbim çok şükür . " Dosyayı bugün boşver satmaktan vaz geçtim onun yerine bu güzellikle eğlenmek istiyorum " dedi ve ayağa kalktı benide peşinden sürüklemeye başladı . Mekanın çıkışına doğru ilerlemeye başladı.
" Neler oluyor " dedi Selen kulaklıktan.
" Komutanım nereye gidiyor komutanım " dedi Derviş .
"Komutanımı kaçırıyor bu şerefsiz " dedi Buğra .
" Susun , Asena şimdi sadece beni dinliyorsun büyük ihtimal seni bir otel yada eve götürecek dosyayı almaya çalış ve biz gelene kadar diren sakın kendini riske atacak bir hareket yapma" dedi Gurur komutan .
Beni peşinden sürüklemeye devam ediyordu bir arabaya doğru yaklaştı şoför koşarak arka kapıyı açtı . Beni arkaya bindirip kendiside yanıma oturdu .
Kolunu tekrar belime sarıp kendisine çekti , şoföre döndü " Eve sür " dedi sadece .
Saç telimin birini parmağının arasına alıp oynamaya başladı . Allahtan yine öpme gibi bir gaflette düşmedi .
" Şuan sizi takip ediyoruz Asena " dedi Gurur komutan .
İsimsiz dahada yaklaşmaya başlayınca konuşmaya başladım " Adın ne " dedim . Sırıtarak " Bir ad kullanmıyorum " dedi .
" Neden " dedim , " Tehlikeli bir insanım o yüzden isim beni yavaşlatır isimsiz olmak daha iyi " dedi .
Araba bir kaç dakika sonra durdu" Geldik efendim " dedi şoför ve benimde karnıma sancı girmeye başladı .
Elimden tutarak aşağıya indirdi , gözlerimle önümdeki büyük villayı inceledim gerçekten büyük ve gösterişliydi .
" Gel bakalım , sana unutamayacağın bir gece yaşatacağım" dedi .
İçeriye girdi benide peşinden sürüklemeye ihmal etmedi, eve gidince elimi çamaşır suyuyla yıkayaçaktım .
İçeriye girdik elindeki dosyayı koltuğa fırlattı ve , ellerini bellime sardı üzerime eğilecekken ellerimle göğsünden tutarak durdurdum , " Acele etme önce birşeyler içelim " dedim . Tek kaşı havaya kalktı Yüzümü inceledi sanırım anlamıştı koltuğa bıraktığı dosyayı aldı .
" Öyle olsun " dedi ve merdivenlere yöneldi , arkama bakıp gittiğinden emin oldum adım sesleri gittikçe azalıyordu .
Kulaklığıma dokunup sesizce konuşmaya başladım .
" Gitti komutanım ama dosyayıda yanında götürdü " dedim .
" Nerdesin şuan ve nereye gitti " dedi Gurur komutan .
" Salondayım , birşeyler içmek istiyorum diye başımdan savdım ama dosyayıda aldı gitti " dedim .
" Peşinden git sakın sühpe çekme, sandığımızdanda zeki anlaşılan " dedi .
Gurur komutanın dediğini yaptım ve peşinden merdivenlerden mutfağa ilerledim sesin geldiği tarafa ilerledim bardaklara kırmızı şarap koyuyordu .
Adım seslerimi duyunca bakışlarını yukarıya kaldırdı serserice sırıttı, kendimden emin adımlarla yanına gidip kollarımı beline sardım .
Şarap bardaklarını kenara çekip kolumdan tutup beni önüne çekti , ve mutfak tezgahına oturtdu .
Elime şarap bardağını uzattı , gülümseyerek elinden alıp bir yudum aldım .
" En nefret ettiğim insan tipi nedir biliyormusun " diye fısıldadı .
" Nedir " dedim .
" Kendini zeki sananlar " dedi elini uzatıp saçımla kapattığım kullaklığı aldı .
Anlamıştı , neden burda olduğumu anlamıştı . Elindeki kulaklığımı gözlerimin önüne tuttu, yüzünde bu sefer tehlikeli bir gülümseme oluştu .
" Bütün planı güzel hazırlamışsınız ama unuttuğunuz birşey var , küçücük bir detay eğer karşımdaki gerçekten Cafer olsaydı bugün sadece bana para verileceğini bilirdi ama siz direk dosyayı istediniz , bu küçük detay senin hayatına mal olacak malesef " dedi .
Arkasına sakladığı bıçağı çıkardı , bana doğru savuracakken kolunu tutup ve karnına tekme attım bu geriye doğru adımlamasına sebep oldu .
Tezgahtan hemen atlayıp karşına ," Beni bu yüzden peşinden sürüklendin" dedim .
" Kabul etmeliyim seni ilk başta anlamamıştım ama araba 'da adımı sorunca anladım seninde onlardan olduğunu " dedi .
Tekrar üzerime doğru bıçağı savurdu kolunu kavrayıp bıçağın düşmesi için tezgaha vurdum , bıçak elinden kayıp giderken o karnıma diğer eliyle yumruk attı .
Karnımı tutarak geri çekildim ama ayağımdaki topuklular yüzünden az daha düşüyordum . Üzerine doğru gidip tekme attım ama ayağımı tutup beni masaya itti kafam masaya çarptı inanılmaz bir ağrı başımı sarmıştı .
Elimi uzatıp çarptığım yere dokundum elime kan gelmişti . O ise yere eğilip bıçağı tekrar aldı ve bana bir tekme daha savurdu aldığım darbe ile yere sırt üstü düştüm .
Üzerime eğilip bıçağı saplayacakken son gücümle kollarını tuttum ve itmeye başladım . " Bırak artık daha fazla dayanamayacaksın eni sonu öleceksin " dedi yüzüme doğru tıslayarak .
Ellerimle itmeye devam ettim , gerçekten dayanamıyorum kollarım çok acımaya başlamıştı ,ama pes edecek değildim ben Türk askeriydim kanımın son damlasına kadar gerekirse savaşırdım .
Bıçakla aramda çok az bir mesafe kala hızla üzerimden biri isimsizi çekti ve yüzüne yumruk attı , bunu yapan Gurur komutandan başkası değildi ama kroşeyi öyle bir çakmıştıki isimsiz bayılmıştı anında .
Hemen üzerime eğiliyip " İyimisin " diye sordu . Başımı çok sert masaya çarptığımdan ağrıyordu ve başım dönüyordu .
" Asena iyimisin " diyerek tekrar sordu ama cevap veremiyordum çünkü başım inanılmaz bir şekilde dönüyordu .
"Komutanım " iye arkadan bir ses geldi ama kimden geldiğini pek anlamadım.
" Aslan çabuk şunu alın , Allah kahretsin geç kalmışız " dedi ve bacağındam ve koltuk altımdan kavrayarak beni kucağına aldı, almasıyla tarçın korkusu burnuma dolmuştu .
Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlamıştı .
" Çabuk arabayı çalıştırın " diye bağırdı Gurur komutan .
Çok yaralar almıştım ama şu kafamdaki yara sanki beni öldürüyordu . Arabanın kapısı hızla açıldı hala Gurur komutanın kuçağındaydım , arkaya beni yerleştirip yanıma bindi , başımı kuçağına yatırdı .
" Çabuk sür Kartal " diye sesini yükseltti sesler artık uğultu şeklinde gelmeye başlamıştı gözlerim kapanmaya başladı uyku resmen tüm bedenimi sarmış bir bataklık gibi beni çekiyordu .
👩✈️👩✈️👩✈️
" Kritik bir durum yok , midesi temizlendi verdiği zehir çok kuvvetli ama kurtarmayı başardık " dedi birisi .
Gözlerimin üzerindeki ağırlıklar gözlerimi açmama engel oluyorlardı ve hala başım ağrıyordu . Gözlerimi zorda olsa açmayı başarmıştım .
" Uyanıyor " dedi çok tanıdık gelen bir kadın sesi .
" Komutanım " dedi biri . Kafamı etrafa baktım annem ve babam iyi olup olmadığımı soruyorlardı, Selda ise bir hemşire ile konuşuyordu . Bütün tim odadaydı , gözlerim sonunda yıkık bir şekilde duran mavilerde durdu , üzerinden hala aynı takım elbise vardı , sandalyede oturmuş sadece buraya bakıyordu .
" Kızım " dedi babam saçlarımı okşamaya başladı .
" Ne oldu bana " dedim .
" Zehirlemiş köpek seni , mideni yıkadılar sen iyimisin " dedi babam .
Kafamı sallayarak onayladım , " Dosya , dosyayı aldınızmı " dedim .
" Hallettik kızım ama şimdi sen bunları düşünme tamam'ı " dedi babam kafamı salladım .
" Gel Leyla elini yüzünü yıkayalım " dedi babam annemin koluna girerek .
" Bizde bir katine gidelim gençler " dedi Aslan hepsi dışarıya çıktı sadece Gurur komutan ve ben kalmıştım .
Bakışlarımı ona çevirdim hala aynı şekilde bana bakıyordu " Neden öyle bakıyorsunuz " dedim .
Koltuktan kalkıp yatağın yanına oturdu , " Nasıl bakıyormuşum " dedi .
" Yıkılmış gibi bakıyorsunuz " dedim .
" Belkide bu acıyı ikinci defa yaşamak istemediğimden " dedi .
" Nasıl yani " dedim .
" Yine bir silah arkadaşımı görevde veda etmek istemiyorum , o yüzden bir dahaki görevlerde dikkatli olsan iyi olur asker " Dedi ve yataktan kalkıp odadan çıktı .
👩✈️👩✈️👩✈️
Nihayet üç günün sonunda evime varabilmiştim , asansör sakince evimin kapısına yöneldim ama eve girmeden önce yapmam gereken birşey vardı .
Karşı komşum yani Gurur komutanın kapısına ilerledim elimi zile kaldırıp bastım . Kapı açılmayınca bir daha çaldım .
Kapının arkasından adım sesleri gelmeye başladı ve aynı saniyeler içerisinde kapı açıldı . Yine üstünde bir şey yoktu, bu adam neden hep böyle kapı açıyordu ve hava neden bu kadar çabuk ısınmaya başlamıştı .
" Asena " dedi şaşırmış olduğunu belli eden sesiyle .
" Merhaba " dedim .
" Merhaba , ne oldu iyimisin " dedi .
" İyiyim , sadece konuşmak istedim " dedim .
Kapının önünden biraz gerilip bana yol açtı " Gel bakalım " dedi . Üzerine birşey giyecekmi yoksa böylemi oturacağız .
" Sen içeriye geç ben üzerime birşey giyip geliyorum " dedi içeriye ilerledi .
Oturma odasına girdim bakışlarımın dikkatini ilk çeken resimler olmuştu birsürü çerçeve içinde gülen yüzler vardı . Dayanamayıp birini elime aldım resimde Gurur komutan üniformalı , bir kolu orta yaşlarda bir kadının omzuna atmıştı gülerek , yanlarında ise üç tane genç kız gülümsüyordu .
Diğer fotorafı elime aldım , bu sefer Gurur komutan kucağına tıpkı ona çok benzeyen bir çocuğu almış gülümsüyorlardı .
" Babam " biranda gelen sesle resim neredeyse elimden düşecekti ama tutmayı başarmıştım , kapının ordan gülme sesi geliyordu .
" Korkuttummu " dedi .
" Evet biraz öyle oldu , babam derken " dedim .
Yanıma gelip çerçeveyi aldı . " Ekrem Çevik , fotoğraftaki babam kucağındaki benim " dedi .
" Siz babanıza ne kadar benziyorsunuz , başta siz sandım " dedim .
Elindeki fotorafi eski yerine koyup " Otursana " dedi , kafamı sallayarak koltuğa oturdum .
" Ben özür dilemek için gelmiştim " dedim .
" Ne için " dedi .
" Siz söylediniz sandım anlamadan dinlemeden bağırdım özür dilerim " dedim .
" Sorun yok , ama sana şunu söyleyeyim adam satacak biri değilim üstelik o bana güveniyorsa " dedi .
Kafamı salladım " Ne içersin sormayı unuttum " dedi .
" Kahve alırım " dedim kafasını sallayarak salondan çıktı .
Eşyaların rengi koyu griydi , koltukların tam ortasında orta sehpa duruyordu , yerdeki halı koltuklarda aynı renkteydi . Çok eşyası yoktu salonun geneli sadeydi .
"Şeker atarmısın " diye sorarak içeriye girdi .
" Hayır " dedim kahveyi sehpaya bırakıp yerine tekrar oturdu .
Birkaç dakika sesiz geçince sesizligi o bozdu . " Şuan büyük bir rekora imza atıyoruz tam beş dakikadır kavga etmiyoruz " dedi gülerek kahveden bir yudum aldım .
" Sizin suçunuz beni sürekli çileden çıkartan sizsiniz " dedim .
" Oda benim suçum oldu iyimi , hem sende benden az kalmazsın sürekli imalar laf sokmalar " dedi .
" Sizinle daha fazla uğraşmıyorum, çünkü siz Allahtan bulmuşsunuz belanızı " dedim soran gözlerle baktı.
" Canan diyorum size kafayı takmış " dedim . Anında yüzünü buruşturarak .
" Hatırlatmasan olmuyor demi , bugünlerde telefon numaramı bulmuş sürekli mesaj yazıyor bir ara gidip numaramı değiştireceğim " dedi .
Büyük bir kahkaha attım " Ondan kurtuluş yok , başka birini bulana kadar sizin peşinizi bırakmaz " dedim .
" Yapma ya " dedi .
" Ben size bir şey sormak istiyorum " dedim kahve fincanını sehpaya bırakarak .
" İstediğini sorabilirsin" dedi .
" Bu boynunuzda iki künye var biri sizin diğeri kimin " dedim . Sorumla bir kaç saniye duraksadı bakışlarını yere eğdi birseyler düşündü ve tekrar benim yüzüme çıkardı .
" Babamın " dedi .
" Anladım " dedim sadece sanırım onun için hassas bir konuydu çok deşmesek iyi olur .
" Ben kalkayım o halde " dedim .
" Sohbet ediyorduk otursaydın " dedi .
" Yok , kahve için teşekkürler ama işim var belki daha sonra " dedim .
Kapıya yöneldim ama yönelmez olaydım ayağım yine sehpaya takıldı ve ben yine komutanın üzerine düşmüştüm . Ama yeter artık sanki bilerek yapıyormuş gibi sürekli düşüyordum Sakarda değildimki .
Yine ben üste o alta kalmıştı , şuan burdan yok olmak istiyordum .
" Bu üç etti asker artık neredeyse bilerek üstüme atladığını düşünmeye başlayacağım " dedi .
Kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirdim .
" Yok öyle birşey ne... neden bilerek üzerinize atlayayım " dedim .
" Bilmem artık sürekli üzerimde olan sensin " dedi . Biz niye böyle duruyorduk hala anlamıyordum hemen ayağa kalktım .
" Ben tekrar özür dilerim " dedim ve hızla evden çıktım , Cebimdeki anahtarı çıkardım ama elim titrediği için bir türlü kapıyı açamıyordum .
" Yakınlaşmam seni bu kadar heyecanlandırıyorsa " dedi elimdeki anahtarı alıp kendisi kapıyı açtı ve anahtarı geri bana uzattı .
" Teşekkür ederim " dedim ve kapıyı hızla kapattım . Aman tanrım bana ne oluyordu vücudum niye böyle tepkiler veriyordu .
Heyecanlı adımlarla içeriye adımlayıp salona ilerledim ama gözlerim gördüğüm görüntü ile bütün bedenim olduğu yerde durdu .
Koltuğa sırtını yaşlamış bir ayağını diğer dizine koyarak oturmuş , aynı sinir bozucu gözlerle bana bakıyordu.
" Merhaba kuzen bir hosgeldin yokmu " dedi .
Karşımdaki Halamın oğlu aynı zamanda benimde pek sevmediğim kuzenim Arındı .
Selam .....
Oy vermeyi unutmayın kankisler
|
0% |