Yeni Üyelik
1.
Bölüm

DOKUNAN EL

@gul_turbas

Saatlerdir hiç durmadan, nereye gideğimi bilmeden koşuyorum. O kadar çok koşmuşum ki, nefes nefese kaldım. Peşimde biri mi var, biri beni takip mi ediyor? Yoksa ben kendimden, ya da yaşadıklarımdan mı kaçıyorum? Olduğum yerde durdum , Üstüme çöken ağırlıkla birlikte hareketsiz kaldım, sadece gözlerimden yaşlar akıyor, çaresizlik içinde çırpınıyordum. Başım bedenime ağır geliyor, kafamın içindekiler susmak bilmiyor, kalbim sızlıyor, içim acıyor. Kalp sızlaması nedir bilir misin sen, içinin kor gibi yanıp kavrulması ne demek anlar mısın? Sus, sus artık konuşma..
Seni sustursamda gerçeklerden kaçamayacağım. Annemin beni o yurda bırakıp gittiği gerçeğini değiştiremeyeceğim. Arkasına bile bakmadan çekip gittiği hakikatinden uzaklaşmayacağım. Kafayı yemek üzereyim, başımı ellerimin arasına alıp alıp düşünüyorum, bir anne neden evladını yurda bırakır? Aslında çok düşünmeye gerek yok, cevabı çok basit, sevmediğinden, istemediğinden, fazlalık bir çöp gibi gördüğünden.
Neden sevmedin beni anne, neden kabullenemedin beni, neden bana kendimi değersiz hissettirdin ? Koskoca dünyaya sığamıyorum, daha dün akşam evimde yemeğimi yiyorken , sabahına nasıl için titremeden beni bıraktın? Sorgulayıp duruyorum ama karşımda cevap verebilecek kimse yok, kendimi hırpalamaktan başka bir şey değil bu yaptığım. Oturduğum yerden kalkıp, yurda doğru yürüdüm. Telefonumun ekranını açıp sevdiğim şarkılardan birini açtım.
Derya bedavacı- kalbimi kırılıyor anne
Şarkıyı dinleyerek yürüyorum ama yurda da gitmek istemiyorum, hiç tanımadığım insanların arasında ne yapacağım bilmiyorum. En acısıda evim varken başka bir yerde kalmak. Annem beni yurda bırakıp gittikten sonra, yaşadığım hayal kırıklığıyla birlikte kendimi kapıdan dışarı atıp saatlerce koştum, vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Saat bir hayli geç olmuştu, hocalar beni merak etmiştir, belki çoktan annemlere haber bile vermişlerdir. Eğer annem yurtta olmadığımı öğrenirse, beni almaya karar verir, ben bunları düşünürken yurda gelmişim. Derin bir nefes alıp, bahçede biraz durup kendimi sakinleştirdim. Kapıyı açıp , içeri doğru girecekken kapalı olduğunu gördüm, kapının camından bakındım fakat içeride kimse yoktu, hafif bir şekilde kapıyı tıklattım.
Kapıyı orta boylarda, kahverengi saçlı, dişlerinde tel olan bir kız açtı, "sessiz ol" deyip beni içeri aldı. Ben girdikten sonra, elini ağzına koyup, sus işareti yaparak, merdivenlere doğru ilerledi, ne yaptığını anlayamadığım için olduğum yerde duruyordum, banada eliyle gel diye komut verdi. Neler olduğunu anlayamadan peşinden gittim, merdivenlerden yukarı çıktıktan sonra, koridorun en sonunadaki odaya vardık, kız ayaklarının uçlarında ilerliyordu. Kapalı olan kapıyı sessizce açtı. "Üstünü burada değiştir, şuan yatış vakti, herkes yatakhanede, birazdan yoklama alınacak, eğer adın geçtiğinde yurtta olmadığını düşünürlerse, adına arama çıkar, dedi.
Nasıl yani , bu saate kadar anneme haber vermemişler miydi ? Bende annemleri aramışlardır, onlarda telaşlanmışlardır diye düşünmüştüm. Ben düşüncelerimle boğuşurken, kızın "hadi çabuk ol," hadisine." Sesleriyle kendime geldim, tamam" diyerek pijamalarımı giydim. Bu kız, bu iyiliği bana neden yapıyor, niye kimseye söylemeden beni içeri aldı diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Kızın yönlendirdiği yere doğru gittim. Yatakhane yazan odanın kapısının önündeydim, durdum yazıya baktım baktım ve baktım, kalbimde bir sızı hissettim. Benim odam varken, bugün burada yatacaktım, hiç tanımadığım insanların arasında. Kapıyı yavaşça açıp girdim, bir çok ranza vardı, bütün kızlar ranzalarına geçmiş, kimisi fısır fısır konuşuyor, kimisi kitap okuyor, kimisi ise uyku modunda, kimisi telefonlarıyla uğraşıyordu. Bana yatağımı gösterdiler, "işte burası senin ranzan, burada yatacaksın." Yatakhanenin en sonlarındaydı, bembeyaz örtüler seriliydi her birinde.
"Tamam, teşekkür ederim " dedim hafif gülümseyerek, yatağa geçtim oturdum, o sırada " Herkes yatağa, yoklama vakti," diye bağıran bir ses duydum, ne yapacağımı bilmez gözlerle etrafı seyrediyordum. Sonra adımı duydum "Alya, Alya burda mı? Yanımda oturan kişinin beni dürtmesiyle " evett, burada" diye bağırdım.
Anladığım kadarıyla bana kapıyı açan kızla yanyanaydı ranzalarımız, çünkü beni dürterenle kapıyı açan aynı kişiydi. Yanıma tanımadığım biri geldi;
+Merhaba.
Bana doğru uzatılan bir el gördüm, çekinerek kıza bakıyordum ki.
+Korkma bende senin gibi dünyalıyım, dedi gülerek.
-Merhaba, dedim tebessüm ederek.
+ben Ela yurdumuza hoşgeldin, seninle aynı gruptayız, tanıştığıma memnun oldum.
-bende memnun oldum .
+Şimdi yatağıma geçmem gerekiyor, yarın konuşuruz
diyerek gitti. Yatağa doğru uzandım tam gözlerimi kapattım ki.
bizde artık tanışabiliriz ben Hira, diye bir ses duydum.
Yattığım yerden kalkıp doğruldum
+bende Alya dedim "Alya karsu."
-evet biliyorum, dedi. İmali bir şekilde
+ Nereden biliyorsun? dedim. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak.
Biz konuşurken " yeter artık susun, uyuyamıyoruz," diye bağıran bir ses duydum.
kızlar uyuyor, sonra konuşuruz, dedi Hira.
Hiç bir şey demeden arkamı döndüm, gözlerimi kapattım ama uyuyamayacağımı biliyordum. Bu kız beni nerden tanıyor, neden bana iyi davranıyor, ben daha önce adını bile duymamaştım, acaba ben onu tanıyor muyum, tanıyıp hatırlamamış olabilir miyim, belki daha önce gördüm ama adını bilmiyorumdur ? Artık beynimin çok yorulduğunu fark edince uyumaya karar verdim. Ben uyumaya çalışırken bir elin sırtıma dokunduğunu hissettim, arkamı dönüp baktım, hiç kimse yoktu. Bana öyle geldi herhalde diyip , tekrar arkamı döndüm. Yine bir el sırtıma doğru dokundu. Bu sefer bir sinirle arkamı döndüm ama yine hiç kimse yoktu. Hira'ya baktım, fakat yatağında yoktu. Ne oluyor, beni kim dürtüyor ? Bana mı öyle geldi acaba? Kesin bana öyle geldi diyip, tekrar arkamı dönüp, gözlerimi kapattım, ama yine sırtımda bir el beni dürttü. Bu sefer ani bir şekilde arkamı döndüm ama yine hiç kimse yoktu, neler oluyor

Loading...
0%