Hira ağzından;

Sen yurda gelmeden önce hocalar kendi aralarında yeni bir kız geleceğini konuşuyorlardı, onlardan duydum sonra hocalar odasına geçtiğimde bir dosya gördüm, alıp baktığımda Lina karsu adını gördüm ve annen seni bırakmaya geldiğinde koşa koşa yurttan çıkıp gittiğini gördüm. Aslında seni tanımıyorum sadece dosyada adını gördüm. Gecede işim olduğu için aşağı inmiştim kapının tıklatıldığını duyunca açtım, çok kötü bir haldeydin. Eğer hocalar senin yurtta olmadığını yeni geldiğini anlasalar sorun çıkarırlardı, o yüzden sessizce seni içeri aldım. Neden bilmiyorum ama kanım sana kaynadı, sebepsizce yardım etmek istedim.

Lina ağzından;

Hira' dan duyduklarımdan sonra kahkaha patlattım, yüzüme garip garip bakıyorlardı.

"Ben, beni başka bir yerden tanıyor sanmıştım, meğer bir dosyadan ibaretmiş" komiğime gitti dedim. Benim gülüşüme kızlarda gülmeye başladı. Biz gülüşürken telefonuma bir bildirim düştü. "Ediz Yılmaz seni takip etmek istiyor."

Tanımadığım biri bana istek atmıştı, profiline girdim, biraz inceledim , baya hoş çocuktu. İsteği kabul edip, bende geri takip yaptım. Bir kaç gündür o kadar moralim bozuktu ki, telefonu hiç elime almamıştım, kapalı bir şekilde dolabımda duruyordu, bugün nedensiz keyfim çok yerindeydi, o yüzden telefonumu alıp açtım. Biz kahvelerimizi içip, yurda döndük, yemek vakti gelmişti, ellerimizi yıkayıp yemeğe geçtik. Bugün menüde kuru fasülye pilav ve cacık vardı. Aşçı ablanın eli baya lezzetliydi afiyetle yiyip kalktık, çayımızı alıp odaya geçtik ve yarının derslerini yapmaya başladık. Dersler bittikten sonra bir kaç tane test çözdüm, artık gözlerimin ağrıdığını fark edince bıraktım. Kaç gündür kendime bakamıyordum, kalkıp bakım yapmak için dolabımdan malzemelerimi almaya gittim, dolabı açıp maskeyi ve toniği aldım, odaya geçip maskeyi sürdüm, diğer kızlarda istedi, verdim ve onlarda sürdü. Hepimiz hayalet gibi odada maskelerin kurumasını bekleyip, sohbet ettik. Kuruyunca yıkadık, resmen ferahladım kendime geldim, ben aynadan kendime bakarken Fatma bana su fırlatmaya başladı. Hira' da Feraye' ye su fırlattı. Ve su savaşı başladı, o kadar eğlendik ki, gülmekten karnımız ağrıdı. Üstlerimiz sırılsıklam olmuştu, giysilerimizi değiştirmeye gittik, pijamalarımızı giyerken "Kızlar yatakhaneye " diye bağıran bir ses duyduk. Giyinip yatakhaneye çıktık, yoklama alındı, herkes tamdı. O kadar uykum vardı ki, hemen uyumak istiyordum ama bugünde bir el bana dokunursa diye korkuyordum, korka korka gözlerimi kapattım ki, yastığımın altındaki telefonumun titrediğini fark ettim, telefonu elime aldım.

Yurtta ses yapmadığın sürece telefon yasak değildi. Ekranı açtım;

1 yeni mesaj

Ediz Yılmaz