9 ay sonra
Geçen dokuz ay ardından doğum zamanı gelip çatmıştı, ben doğum yapmıştım, minik bir kızım olmuştu. Kucağıma almayı beklerken enfeksiyondan ötürü yoğun bakıma aldılar. İçim acıyordu, canım yanıyordu herkesin odasından bebek sesi gelirken bizim odadan yükselen bir ağlama sesi yoktu. Bir gün hastanede kaldıktan sonra benim çıkışım yapıldı ama kızım hastanede kalıyordu, "insanın karnı dolu girdiği hastaneden eli boş çıkması çok zormuş." Kızım hastanede kaldığından beri dokuz gün geçmişti, o süreç boyunca ne yediğimden, ne içtiğimden hiç bir şey anlamadım. Geceleri ağlıyordum, kalp sancısı neymiş onu öğrenmiştim, evladın ne kadar büyük bir nimet olduğunu fark etmiştim, sanki yaşıyor ama nefes alamıyor gibi hissediyordum, herkes gülüyor normal hayatına devam ediyordu ama ben sanki karanlığa hapsolmuş gibiydim, yalandan gülmeye çalışıyordum. Anladım evlat her şeymiş.
Dokuz gün ardından sabah hastaneden aradılar, " gelip çocuğunuzu alabilirsiniz" dediler. O an dünyaları önüme sermişlerdi sanki, evladıma kavuşacaktım, onu bağrıma basacak, kokusunu içime çekecektim. Kahvaltı bile yapmadan hasteneye gidip çocuğumuzu aldık. Eve vardığımda doya doya sarıldım evladıma, doya doya kokladım sardım sarmaladım, ona tekrar bir şey olacak diye ödüm kopuyordu, çok şükür ki sağlığı yerindeydi.
Kızlar kaçmış biri olarak söylüyorum Kendinizi koruyun, kimseye güvenmeyin. Evlilik düşündüğümüz gibi toz pembe değil, çiçek bahçesi olduğu kadar, dikenli yollarıda var. Gerçekten evlenirken iyi düşünün. Size dağ olan, düştüğünüzde elinizden tutan, sizi aşağılamayan, hasta olduğunuzda çorba yapan, sizi bebeği gibi hissettirecek adamları sevin. Değmeyecek hiç kimse için kendinizi sakın ola feda etmeyin,önce siz önce sizin musluğunuz, kimse sizden önemli değil. Şunu unutmayın; siz kendinize değer vermezseniz kimse size değer vermez…
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
4.54k Okunma |
228 Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |