Yeni Üyelik
8.
Bölüm

İYİLİĞİN NANKÖRLÜĞÜ

@gul_turbas

Sıkıntılar bitmek bilmiyor, bu sefer dükkana bankadan haciz geldi; ama değinmek istediğim başka bir konu var.

*Bir kaç sene önce*

Küçük halamın eşi zahir, kendi eniştesi Harun ile, ortak işe giriyorlar. Dükkan kiralıyorlar ama iş, kendi işleri. Bir kaç zaman sonra enişte Harun, sorun yaşadıkları için zahir’ i işten kovuyor. Zahir ceketini alıp, bir şey söylemeden gidiyor. Aradan bir kaç ay geçiyor, zahir dükkanın satıldığını öğreniyor, elde avuçta para yok, dükkanı alabilecek güçleri yok. Anneme gelip, durumu anlatıyorlar ve bileziklerini istiyorlar, annemde onlarda mal sahibi olsunlar, zorluk çekmesinler diye bileziklerini veriyor.

Zahir, dükkanı satın alıyor ama hiç kimseye dükkan aldığını söylemiyor. Harun’ un da bu durumdan haberi yok. Dükkana gidiyor. “Bu dükkan artık benim, sana bir sene müsaade veriyorum, verdiğim süreyi geçmesin sonra çık” diyerek adamı küçümser bir şekilde söylüyor . Bunu duyan Harun, hiç saniye kaybetmeden eşyalarını topluyor ve dükkanı terk ediyor. Böylece annemlerin yardımıyla ilk dükkanı alıyorlar. Bir kaç ay sonra, başka bir yerden dükkan almak için yine anneme geliyorlar, annem yine kıyamayıp bileziklerini veriyor ve annem sayesinde ikinci dükkanı alıyorlar. Tabi bu bilezikleri sonrasında yerine alıp, anneme veriyorlar. Bizim kendi dükkanımız, bize babamın babasından yani dedemden kaldı. Zahir’ de her fırsatta annemlere “o dükkanı ben aldırttım, ben olmasam o dükkan olmazdı.” Tarzında söylemlerde bulunuyor. Artık o kadar çok söylüyor ki, en sonunda annem dayanamıyor ve; “sen her zaman ben aldırttım diyorsun, benim sayemde diyorsun, içinde senin paran var mı, emeğin var mı, yok o zaman aynı şeyi söyleyip durmazsan sevinirim,” diyor.Annemin bu söylemlerinden sonra iyice düşman oluyorlar, çünkü zahir’ e göre de kadın konuşamaz, kadın boyun eğmek zorunda, kadın biblo gibi sadece erkeğin yanında durup, köle gibi davranmalı. Zahir, babamdan da pek haz etmezmiş, çünkü babam kadınlara değer veriyor ve hor görmüyordu. Onlar için güç kadını ezmekten geçiyordu, bunu başaramayan her erkek zayıftı.

*Günümüz*

Bu sefer banka tarafından dükkana haciz geliyor. Ödeme miktarı on milyar, taksitlendirme yapılıyor, fakat bizim ilk taksiti ödeyecek paramız yok. Bir kaç bankaya borcumuz olduğu için onları ödüyorduk, o yüzden beş kuruşumuz yoktu. Akrabalar bunu duydu; fakat kimse hiç bir şey yapmadı. Annem her zaman borcuna sadık bir kadındır, bunu herkes bilir. Sadece on milyar için diğer dükkanı satmak zorunda kaldık. Annem öncesinde dedemden para istemiş, dedemde annem için on milyar para ayırdığını söylemiş, hatta başkasından borç aldığınıda eklemiş. Annemler dükkanın satılmasını asla istemiyorlardı, o yüzden dedeme gidip parayı istediler ama dedem paranın olmadığını başkasına verdiğini söyleyip, parayı vermedi. Annemin bileziklerini verip yardım ettiği insanlar, bizim o gün, on milyar için koca dükkanı satmamıza seve seve göz yumdular. Maddi durumları oldukça iyiydi, işlerine gelseydi gayet rahatlıkla yardım ederlerdi.

Bazı insanlar diyorum azizim;kalp yerine, taş taşıyorlar.”"'

O kadar kötü insanlar ki, ahımız çıksın onlardan. Günlerce, aylarca babama bir şey olucak korkusuyla yaşadık her birimiz. Küçücüktük yokluktaydık, gerçekten muhtaçtık hiç mi vicdanınız yoktu? Kalbiniz gibi geçsin ömrünüz.

DUYURU: MERHABALARRRR YORUMLARDA FİKİLERİNİZİ BELİRTİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ 🤍

Loading...
0%