Yeni Üyelik
32.
Bölüm

ŞANS

@gul_turbas

Bu yaz çok verimli geçiyordu, Arzu abla evlendi ve bazı sorunlar oldu, ablamı hiç bir şeye dahil etmedi, nikahına bile çağırmadı, evlendikten sonra herkesi evine davet etti ama ablama söylemedi Onun düğününde biz “el” gibiydik, sanki yakın kuzen değilmişiz gibi, düğünden sonra gezmeye gittiler ama bize gelin demediler, her şeyine anne tarafını dahil etti, biz hiç yokmuşuz gibi. Lafa gelincede biz anne tarafından daha değerliydik, onları kuzen olarak görüyordu bizi kardeş olarak. Bundan ötürü ablamla eskisi gibi değiller, araları açıldı pek görüşmüyorla, oysa ablam her şeyine onu dahil etmişti, kuaförde bile yanında götürmüştü. Annem bu konuda bile ablamın arkasında durmadı, “götürmediyse götürmedi abartma” dedi. Arzu ablanın aksine diğer kuzenlerimle oldukça iyiydik, sürekli birlikte vakit geçiriyorduk, birbirimizi seviyorduk. Size daha önceden anlattığım Süreyya’ yla bile aramız oldukça iyiydi, sürekli hep birlikte dışarı çıkıyorduk, ama teyzemizin kızını kimse istemiyordu, şımarık olduğunu düşünüyorduk. Bir gün biz anneannemdeyken teyzem ağlamaya başladı ve kızlara “siz Gülşah halanıza saygı duyuyorsunuz bana duymuyorsunuz” dedi, hepimiz şok olmuştuk, kimse bir şey diyemedi. O günden sonra bizim kızlarla aramız açıldı, anneme de eskisi gibi değillerdi, artık teyzemle iyilerdi, anneme duydukları saygıyı teyzeme duyuyorlardı ve annemin dediklerini hiç umursamıyorlardı. Onlar artık sürekli birlikteler ve bir kere bile bizi aramadılar böylece koptuk gittik.Ben teyzemin büyü yaptığını düşünüyorum, hatta düşünmek değil buna eminim. Siz büyüye inanmıyor olabilirsiniz ama kim ne derse desin, ben yaşadıklarımı biliyorum, benim inancım sonsuz.

Koca bir yaz geçti ve okullar açıldı. Bizde ilayda hilal ve ben ismeğe gidiyorduk evde durmak istemeyip, sosyalleşmek için bunu tercih ettik. Bir kaç hafta gittikten sonra İlayda ile tekamülde olan konumuz nüksetti. Ona çok kırgın ve dargındım , onu bu kadar seviyorken yaptığı hatayı kabullenmiyordum yine diyorum ben davamda sonuna kadar haklıyım bunu biliyordum, biz konuşmayı kestik. Ben zor olsada toparlandım, inanılmaz ağrılı bir süreçti benim için, bazen nefes alamadığımı bile hissettim. İsmeğe gitmeyi de kestim. Küsken onunla aynı ortamda duramazdım çünkü gördüğüm için dayanamaz affederdim. Ben ortaokuldan terktim bu yüzden açıktan okumaya başladım.

İlayda ile konuşmayı kesmemizin ardından üç sene geçti ayağa kalmam çok zaman aldı, yapılanları hazmetmek beni zorladı. Ama geçip gitti, belkide içimdeki acı geçmedi ben üstünü örtttüm bilmiyorum. Hilal ile ismeğe başladık orada başka insanlarla tanışıp arkadaş olduk, zamanım verimli geçiyor kendime geliyordum. Bir gün ismekten eve geçtim akşam olmuştu telefon elimde uzanıyordum, hilal beni aradı “bir oyun var yükle birlikte oynayalım” dedi. Bende yükledim oyuna girdik barış adında biriyle tanışıp arkadaş olduk, bir iki kere oynadıktan sonra çocuk bana benim bir arkadaşım var onu sana ayarlayacağım dedi. Ben “yok” dedim, bir kaç kere ısrar etti ama ben kararlıydım. Aradan bir kaç ay geçmişti ama barış bana hâlâ arkadaşından bahsediyordu. “Adı İlkay, bak çok iyi anlaşırsınız lütfen bir kere konuş” dedi. Fotoğrafını gördüm yakışıklıydı. Aylardır ısrar ettiği için “Tamam, numaramı ver” dedim. Bir kaç dakika sonra mesaj geldi “merhaba ben İlkay” diye. “Merhaba” dedim, biraz konuştuktan sonra aradı. Kalbimde herhangi bir kımıldama yoktu, onunda öyleydi hatta kalbinde başkasının olduğu belliydi. Bu yüzden konuşmayı uzatmamaya karar verdik. İyi birine benziyordu, niyeyse bir sıkıntısı var gibi hissettim telefonu kapatmadan önce“herhangi bir derdin olursa ben buradayım” diyerek telefonu kapattım, neden tanımadığım birine öyle dediğimle ilgili bir fikrim yoktu, bir anda ağzımdan çıktı. Ertesi gün ismeğe gideceğim için telefoncu kenara koyup uyudum. Sabah uyandığımda geç kalmıştım hemen kalkıp hazırlandım. Annem ismeğe gitmeme izin vermişti ama kızmaması için eve geç kalmamaya çalışıyordum, ders saatleri belliydi geç gelince annem kızıyordu. Bir gün ismeğe gittik hocanın işi çıktığı için gelememişti bizde oradaki cafeye gittik, orayı beğendik. Ve artık öğle araları o cafeye gitmeye başladık. Bir ay sonra istemekten sonra kızlarla yine cafeye gitmiştik, eve geçtiğimde oradaki çalışan bana istem atmıştı, ben kabul edince mesaj attı. Konuşmaya başladık tanıştık, bir kaç gün sonra kimsesinin olmadığını söyledi, üzüldü hatta ağladı.gerçek anlamda kimsesi yoktu. İlkte inanmakta zorluk çekiyordum ama sonra akraba olduğumuzu öğrendik ve çok şaşırdık anlattığı her şey doğruymuş. Evlenmek istediğini söyleyince kabul ettim. Annemin manipülasyonları artmıştı,

Loading...
0%