Ben hazırlanıp çıkarken telefonum çaldı, kalbim yerinden fırlayacakmışcasına atıyordu. İlkay arıyordu, biraz konuştuktan sonra telefonu kapattık. Ben tuhaf davranıyordum bu kadar heyecanlanmam, günümün güzelleşmesi normal değildi, cafeye geçmek üzere yürüdüm, yakın olduğu için kısa sürede buluşma yerine geçtim. Her zamanki yeriniz olan bahçe köşesine geçip oturduk, biraz havadan sudan konuştuk, benim ağzımda bakla ıslanmadığı için hemen kızlarla heyecanımı paylaştım, sürekli ondan bahsetmek herkese onu anlatmak istiyordum. Kızlarda bende pozitif enerjiyi fark etmişlerdi. Bir müddet oturduktan sonra eve dönme vaktim gelmişti, kızlarla vedalaşıp eve geçtim. Yemeğimizi yedikten sonra mutfağı toplayıp odama geçtim. Evdeki işleri hallettikten sonra annem odamıza geçmemize karışmıyordu. Odaya geçtim, Sinan Güleryüz ve Özge özder’ in şarkısını açıp dinlerken telefonum çaldı, ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim, arıyordu sakinleşip telefonu açtım. Konuşuyorduk ve hiç telefonu kapatmak istemiyordum ama biz konuşmaya başlayalı aradan iki saat geçmişti, şarjım az kalmıştı ve telefonu kapattım. Güvenlik işinde çalıştığı için geceleri uyumuyordu ve biz konuşuyorduk, hiç sıkılmıyordum sesini duymak bana huzur veriyordu. Her konuşmamızda içimde kelebekler uçuşuyordu, o kadar mutluydum ki, sanki gökyüzünde uçuyordum, sanki dünya önüme serilmişti. Her gün saatlerce telefonda konuşuyorduk, birlikte sabahlıyorduk. Geçen bir kaç günün ardından sevgili olduk ve buluşmaya karar verdik.