Yeni Üyelik
16.
Bölüm

ŞİDDET

@gul_turbas

Geçen bir kaç haftanın ardından babam ameliyat oldu ve toparlanıp eve geldi. Babamın gelmiş olması beni çok mutlu etmişti. Gerçekten; baba bir evin dağıydı, benim en büyük ve tek dağım. Babam haftada bir kaç gün terapi alıyordu, sonrasında ışında almaya başladı, babamın durumu iyiye gidiyordu ama çok zayıflamıştı, eski göbekli babam gitmiş, yerini zayıf bir adama bırakmıştı. Babamı böyle görmek beni kahrediyordu.Günler geçip gidiyordu, okulların tatil olmasına bir kaç hafta kalmıştı. Okul çıkışında arkadaşlarımla birlikte eve geçiyordum beni kapının önüne bırakırlarken, babam gördü. Erkek arkadaşlarımızda vardı, belki kızar diye tedirgin olmuştum ama babam hiç bir şey demedi, arkadaşlarım olduğunu söyleyince, anlayışla karşılayıp, tanıştı. Eve çıkınca da bana hiç bir şey söylemedi , sadece iyi insanlara benziyorlar dedi. Ve sonrasında dikkat et annen görmesin, yoksa sıkıntılı olabilir diyede ekledi. Babam gerçekten benim hayattaki en büyük şansım! Boynuna sarılıp, “teşekkür ederim baba” dedim. Öyle güzel bir kalbi var ki, bize olan bağlılığı, her şeyi ile mükemmel bir baba. O günden sonra bir daha hiç konusu açılmadı.

Günler akıp giderken, sonunda karne günü gelmişti. Ben, iki arkadaşım ve Sadık dayımın kızı serra karneleri aldıktan sonra buluşacaktık. Annem, bana hep çok bol pantolonlar giydiriyordu, kendimi içinde mutlu hissetmiyordum, herkes dar pantolon giyiyordu, dapdar demiyorum ama vücut proporsiyonuma uygun giyinmek istiyordum. Annemde her zaman giyimime karışıyordu,istediğim hiç bir şeyi giyemiyordum, size göre bunda üzülecek bir durum olmayabilir, ama ben kendimi özgüvensiz hissediyordum. Zaten küçüğüm, ne kadar abartılı giyilebilirdim ki, sonuç olarak mübalağalı giyinmiyordum. Tek isteğim kuzenlerim gibi ve herkes gibi giyinmek karne günü de istediğim pantolonu giymeme izin vermemişti, bende bol olan eşofmanımı üstüme giydim, annemin izin vermediği pantolonu da yanıma aldım. Arkadaşım gizem’in evine gittim kıyafetimi değiştirdim ve birlikte okula geçtik. Ben karneyi alır almaz, kimseyle vedalaşmadan çıktım. Ortak nokta olan parka geçtim,haberleştiğim herkes ordaydı. Annemlere yıl sonu olduğu için okulda kutlama yapacağımızı söyledim, ondada mırın kırın etti ama sonunda onay verdi. Buluştuğumuz parkta oturuyorduk, park direkt evimizin karşısındaydı, ne cesaret ailemden biri şans eseri cama çıksa bizi görebilirdi. Oradan sıkıldıktan sonra bizim evin yukarısında yürüyerek on beş dakika olan bir yer vardı, oraya doğru geçtik. Şansımıza yağmur çiseliyordu. Hava olduğundan daha kasvetliydi, bu yüzden içim sıkılıyordu. Vakit ilerlemişti, saat ikide evde olmam gerekiyordu ama ben gidemedim, ortam çok sarmıştı, biz konuşup, gülerken saate baktım, saat dört olmuştu. Zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlayamamıştım. Bizimkiler kesin okula gitmiştir diye düşünerek, onları yoklamak için babamı aradım. Kırtasiyeye girdim ve telefonu rica ettim. Babamın numarasını çevirdim

 

-alo baba ben Feraye

+Efendim kızım

-baba ben hâlâ okuldayım, birazdan eve geçeceğim

+tamam kızım, ben işteyim annenler evde

-tamam baba görüşürüz

+görüşürüz kızım

 

Konuştuktan sonra kırtasiyeci abiye teşekkür ederek ordan ayrıldık. Evde bir sorun olmadığına göre rahatlıkla gidebilirdim. Ama üzerimi değiştirmek için önce gizem’ e uğramam lazımdı. Kuzenimi bıraktıktan sonra beni de gizem’ in evine bıraktılar. Ben gizem e geçip, zile bastım. Balkona çıkıp, kim olduğuma baktı ve beni görünce “çabuk gel”dedi. Yukarı çıktım, “geç kaldım, hemen üzerimi değiştirip çıkacağım.” Dedim, gizem’ den gelen cevap karşısında şok oldum. Yüzü oldukça asık bir şekilde, “ pantolonun yok, annenle abin okula gitmişler, seni göremeyince bize geldiler. Senin nerde olduğunu sordular, bilmiyorum dedim, ama annen üzerime yürüyüp, bildiğini biliyorum diyince mecbur söylemek zorunda kaldım. “Kahretsin” diyerek çıktım eve doğru ilerledim ama titremekten yürüyemiyordum. Aslında korkmuyorum, sadece şunu biliyorum, artık cama bile çıkamayacak hale geleceğim. Birde okullar kapandı, artık okulu bahane edipte çıkamayacağım. Kapının önüne doğru ilerledim, mahallenin başında arkadaşlarım vardı “bittim ben” dedikten sonra bizim binaya giriyordum ki, abim ve kardeşim kapıdan çıktı, markete gittiler. Abimin yüzü asıktı ama bir şey demedi, biraz rahatladım gibi oldu, bir sorun olsaydı abimin direkt belli ederdi, mutlaka bir şey söylerdi. Eve çıktığımda annem kapıyı açtı, normal duruyordu, kapıyı kapattıktan sonra “sen nerdeydin, bu üstünün hali ne” diyerek üstüme doğru geldi.

((( bu üstünün hali ne dediği tek şey pantolonumun biraz dar olması, inanın kapalılığa aykırı hiç bir şey yok ve daha on üç yaşındayım, ne gibi aykırı bir şey giyebilirim?)))

Annem bana vurmaya başladı, ardından kapı çaldı, abimde geldi “ sen ne rezil bir kızsın” diyerek beni dövmeye başladı, abim hızını alamayınca bana kemerle vurmaya başladı, yüzüme bile vuruyordu, gözü dönmüştü. Vurması o kadar şiddetlendi ki, annem beni abimin elinden kurtarıp banyoya kitledi.

Loading...
0%