@gulcan_gg
|
Erkenden uyandım ılık bir duş aldım. Beyaz crop üzerine siyah takım elbisemi giydim siyah ve beyaz takım elbise ile kendimi daha rahat hissediyordum hem bir Savcıya fazla renkli eşyalar yakışmaz. Siyah dalgalı saçlarımı beyaz çiçekli dişli toka ile dağınık ama hoş duracak bir şekilde topladım. " Asel ben arabada olacağım işini hızlı bitir geç kalmayalım." Yaz kapıyı kapatıp evden çıkmasıyla telefonumu alıp hızla evden bende çıktım. Hazır çalışır halde olan arabaya binip emniyet kemerimi taktım " Hazırmısın? Sayın Savcım" dedi Yaz bana bakarak. " Hiç olmadığım kadar" dedim gülümselerek. Yol boyunca Yaz karadeniz şarkıları açıp mırıldanarak söyler iken bende adliyeden bana gelen dava dosyalarına bakıyordum." Yaz bu üsteğmen Alptekin Sarıyel dosyasında bir görevde iken bir kadına tecavüz etteği yazıyor. Ve soruşturmada açılmış ama iki ay hapiste yatmış ardından berat almış. Bu karargahta böyle birşey olması normal mi?" Yaz açtığı müziğin sesini kısıp bana kısa bir bakış attı. " Alptekin suçsuz yere yattı. Görevde iken terör örgütünde kendini tutsakmış gibi gösteren bir kadın vardı Alptekin onların elinden o kadını kurtardı bir süre bizimle kaldı o sıralarda alptekin ile baya aşır neşir oldu bizimkide buna tutuldu nasıl olduysa öpüşmüşler ama tabi kadın kendi istemiş bizim askerlerimiz öyle şerefsizlik yapmaz o anda ise fotoğrafları çekilmiş. Bir balo olmuştu o zaman da Kartal kendi rütbesini almıştı kadın nasıl yaptıysa Alp tekinin içeceğine uyku ilacı atmış bizimkide yığılmış kadın da işte odaya götürüp soymuş onuda kendisinide ona zorla sahip oluyormuş gibi fotoğralar çekmiş ondan sonrası işte şikayetçi olmuşlar bizde birşey yapamadık o kadar gerçekçiydi Alp tutuklandıktan bir ay sonra kamera kayıtlarına, kadının kendi örgütü ile olan konuşmalarına ulaştık mahkemeye sunduk çıkardık." Yaz derin bir iç çekti gerçeği bu kadarını da ummazdım. " Peki kadına ne oldu?" " Bilmiyoruz ortalıktan yok oldu." Arabanın durması ile pencereden karargaha baktım bağıran timlerin seslireni duya biliyordum. Emniyet kemerimi çıkardıktan sonra arabadan indim ardından Yaz yanıma geldi güneşin yüzüme vurması ile gözlerimi kısmıştım güneşi sevmiyordum. Yaz eli ile ilerlememi işaret edince yürümeye başladık tek tek karagahı gezdik koşan timler asker selamı verip gittikten sonra antreman sahasına doğru ilerledik yolları orman gibiydi yeşilliklerin arasında yürüyormuşum gibi hissediyordum. Şınav çeken askerlere baktım karşılarında ellerini arkasına birleştiren uzun boylu askere baktım giydiği yeşil kısa kollu tişört ile karın kasları ve kol kasları daha belirgin duruyordu altında yeşilin açıktan koyuya giden asker pantolonu ayaklarında kahverengi kalın potları vardı kemeri pantolonu ile aynı renkteydi. "Kolay gelsin" dedi Yaz sesini yükselterek şınav çeken askerler başını kaldırıp bize baktığında tanıdık yüzleri görünce gülümsedim. Omuz hizasından bize bakan adama baktım normal kıyafetler ve askeri kıyafetlerin içinde bam başka bir insana bürünüyordu Kartal. "Aha! Bizum belada gelmiştur" Arkamızdan gelen kalın ses ile arkamızı dönüp bize bakan adama baktık. Esmer, sarı saçlı, sarı sakallı, mavi gözlü ve oldukça uzun olan askere baktık aynı Kartal gibi giyinmişti. " Ay senin karadeniz şiveni yesinler" Dedi yaz dudaklarını büzerek. " Kurban ol sen karadenuz şiveme da " Kalın sesiyle çok güzel konuşuyordu etkelinmemek elde değil. " Aman kalsın. Seninle bir Rizeli ile tanıştırayım ozaman" " Kimdur?" " Savcı Asel Karahan Rizeli artık bizimle çalışacak" " Memnun oldum Sayın Savcım. Bende üsteğmen Alptekin Sarıyel " Minik bir tebessüm ile elini sıktım. Tek dikkat ettiğim az önce benimle şivesiz konuşmasıydı. " Sanırım bu şiveler tek Yaz hanıma özel" " Bu baş balasuna mı ?" dedi gülümseyerek. Yaz Alptekin'in koluna hafif vurdu kaşlarını çatarak adama baktı. "Ay alptekin seninle hiç uğraşamayacağım. Deli karadenizlu hamsi" Yaz omuz silkerek yanımızdan ayrıldı hepimiz gülmeye başlamıştık. Kaşlarımı kaldırıp iki metre olan adama baktım. " Senin le tanıştığıma tekrardan memnun oldum alptekin" " Bende.....Asel" Tam gidecek iken seslenmesi ile durmuştum. " Dosyamı illaki görmüşsündür" " Aramızda merak etme" Dedim göz kırparak alptekin rahatlamışçasına omuzlarını gerdi. Karargah uzun uzun gezdik ardından koca alanın ortasında durduk. Savaş uçağı az ötemizde iniş yapar iken sadece gözlerimi kırpmadan havada süzülüşünü ardından inişini izledim bulutları çok seviyordum onlara dokunmak istemişimdir daha yakından görmek ama yükseklik korkum yüzünden uçağa binde bir binerdim binsem bile pencere olmayan koltuğa geçmeye özen gösterirdim. Uçaktan inen askere baktık koyu yeşile bürünmüş havacı tulumu ile baya karizmatik birisine benziyordu arkasından bir uçak daha indi bu sefer inen bir kadındı kestane rengi saçlarını sıkı at kuyruğu yapmış lacivert tulumu ile tam bir asil kadın rölüne bürünmüştü. " Başsavcım" Dedi adam asker selamı vererek . Yaz gülümseyerek başını hafif salladı adamın gözleri kahverenginin en açık tonuna sahipti güneş yüzüne vurunca göz rengi daha fazla belirgin oluyordu aynı güneş rengine bürünüyordu yeni traş olduğu belliydi siyah saçları esmer teni ve uzun boyu ile tam uyuşuyordu Kartal'a göre biraz daha cılız olsa bile karizmasından vaz geçilemez bir adam olduğu belliydi. " Savcı Asel Karahan artık bizimle çalışacak" Adam açık göz rengi ile bana baktı gözlerine imrenerek bakıyordum şahsen öyle gözlere sahip olmak için nelerimi vermezdim. " Türk Hava Kuvvetleri Orgenaral Ateş Karabaş" Elini uzattı bir süre eli havada kalan adama baktım. Gülümseyerek elini tuttum yanındaki kadın hafif gülümseyerek bize bakıyordu adamın önüne atlayıp karşıma beliri verdi omuz hizasından arkasında bıraktığı adama bakıp tekrar gülümsedi. " Yeterince tanıştın sıra bende" dedi gözlerini devirdikten sonra bana baktı. Elini uzattı elini gülümseyerek tuttum sürekli tanışıp gülümsemekten bıkmıştım samimiyeti hiç sevmiyordum sadece isimlerimizi bilmem benim için yeterliydi o kadar samimi olacağımı zannetmiyordum ki adliyeye gittik ten sonra başımı işten kaldıramayacağımı çok iyi biliyordum. " Mereşal İlkbal Şener" " Asel Karahan. Memnun oldum" dedim tokalaştıktan sonra elimi elinden kurtardım. Ellerini göğsüne birleştirip bize baktı gözlerini kıstı kadının ölümcül bakışları vardı baştan aşağı beni süzdü giydiğim takım üzerime tam oturması ve içinde tam bir asil kadın savcı gibi duruyordum güzelliğim? bilemiyorum kendimi beğenmiyordum bu bakışlar güzelliğim için değildi bu kesin. " Seninle çok görüşeceğiz Savcı o zamana kadar görüşmek üzere" Hafif gülümseyip yanımızdan ayrıldı Yaz'a Nedemek şimdi bu? bakışı attım. Ateş bizden izin isteyerek yanımızdan ayrılmıştı. Yaz karargahta olan baş komutanlar ile görüşmek isteyip istemediğimi sordu çok yorgun olduğum için bu teklifini reddettim eve gidip dinlenmek istiyordum yarın ise adliyeye gidip işimin başında olmak istiyordum beni düşüncelerimden arındıracak tek şey işime odaklanmak öylede yapacağım. Eve vardığımızda üzerimi hızla değiştirip bilgisayarın karşısına geçtim karargahla alakalı askerler, timler, Türk Hava Kuvvetlerindeki askerleri ve geri kalan büyük rütbeli komutanları araştırdım. Dosyalarını inceledim Alptekin den hariç kötü bir dosyası olan yoktu siciline işlenmemesi için hala bir tarafta duran dosya öylece kalıyordu ki bu sicil işlenmemesi Yaz'ın işiydi hapise giren bir insanın siciline çoktan işlenmesi gerekir iken Alptekinin sicili hala temizdi sadece dosyada iftira üzerine açılmış bir dava olarak adlandırılıyordu. Kahvemi yudumlar iken gece yarası olduğunu fark ettim bilgisayarı kaldırıp yatağa geçtim gözlerim tavanı diktim acaba Serhat ne yapıyordu? hala o kadın ile berabermiydi yoksa ayrılmışlarmıydı? canımı o kadar çok yaktıki özür dilese bile onu asla affetmeyecektim. Bu hayatta bir kişiden nefret ediyordum o kişi ise ailem beni bebek iken bir başıma bırakıp giden ailem şimdi ise ikiye katlandı beni aldatan nişanlım artık oda benim nefret ettiğim insanların listesindeydi ve o yeri çoktan hak etmişti ve o iki kişiden intikam almadan asla durmayacaktım. |
0% |