Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@gulcan_gg

 

 

"Asel!" Kapımın tıklanması üzerine yataktan sıçrayarak kalkmıştım. " Asel!" Kapıya ölesiye vurması beni daha çok sinirlendirmişti kapıyı açtığımda kızgın yüzüyle bana bakan arkadaşıma baktım.

"Ne var" dedim uykulu sesim ile hafif esnedim.

" Sen nasıl....beni alptekin'e bırakırsın" Sinirli olduğu herhalinden belliydi. Gözlerimi devirdim sonrada arkadaşıma tatlı bir gülümseme sundum.

" Yavuklun değilmi bıraktım ne oldu ki?"

" Ne yavuklusu Asel beni delirtme adam mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Bana nededi biliyormusun?"

" Ne dedi?" dedim gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

"Günaydın kızarmuş hamsum" kendimi daha fazla tutamayıp gülmeye başladım gülmekten karnıma sancılar girmişti Yaz'ın yüz şekli daha komikti.

" Napalum sen istadun da ' Hamsum benum ' sayukluyan adamın koyunundan düşmeyen sendun" Yaz alnına vurdu dediklerine o içkiyi fazla karçırdığına bin pişman olmuştu.

" Dedim mi?"

" Alasıyla" dedim gülerek Yaz oflayarak alnına vurdu. Yaz odamda öylece durdur iken üzerimi giyindim ardından odadan çıktık dediği gibi de Alptekin çok güzel kahvaltı masası hazırlamıştı çaydanlığı masaya koyduktan sonra gülümseyerek bize baktı Yaz arkamda yavru kedi gibi saklanıyordu masaya ilerleyip salatalıktan bir parça alıp yemeye başladım.

" Ellerine sağlık Alp" dedim salatalığımı bir yandan yiyordum.

" Afiyet olsun savcım"

"O zaman size iyi kahvaltılar ben kaçar"

" Nereye?" dedi Yaz önüme geçerek gözlerini kocaman açmıştı sanki bana gitme diyordu. Tabiki de gidecektim bir ton dosya beni bekler onun yavuklusuyla olan sevdalarını izleyemezdim.

"Adliyeye canım bir isteğinmi vardı?"

"Beni bu hamsiyle tek bırakmayacaksın dimi?" dedi dişlerini sıkarak tek fark etmediği Alptekin'in onu izlemisiydi Alptekin'e bakıp kıkırdadım.

"Hamsum gitmeyesun benumle kal. Diyen sendin Yaz al hamsuni sefanu sür da" dedim cilveli bir şekilde ardından arkamı dönüp evden çıkım. İlk işim kendime araba almaktı o yüzen taksiye binip bilindik bir galericiye gidip araba modellerine baktım sadece tek model hoşuma gitmişti oda en sevdiğim renk üzerinde çok güzel durduğu için. TESLA ROADSTER koyu mavi aşırı asil duran bir arabaydı satın alma işlemlerini hallettikten sonra anahtarımı alıp güzel ve yeni arabama bindim şimdiki hedefim adliyeydi.

Otopark'a park ettikten sonra gerek dosyaları arabamdan alıp adliyeye girdim. Nedense bugün herkesin gözleri benim üzerimdeydi karşı kolidordan gelen Salih'e baktım yüzünde endişe vardı herzaman ki gülüşü yoktu.

"Günaydın Savcı Hanım" Sesi bir o kadar yorgundu.

"Günaydın....Bir sorun mu var?"

"Hayır ne olabilir ki?"

"Endişeli gibisin. Yani yüzün baya kötü" Salih telefon ekranından kendine baktı hak verircesine başını salladı.

"Asel odanda seni bekleyen birisi var"

"Kim?"

"Gitmeden öğrenemezsin" Başımı onaylarcasına salladım tam gidecek iken kolumdan tuttu.

"Bir sıkıntı olursa çaldırman yeterli"

"Tamam" Sakince odama gittim. Derin nefes aldım üzerimi düzelettim ardından kapıyı açıp içeri girdim içeride karşılıklı oturan adamlara baktım ikiside bana gülümseyerek baktı sonrada ayağa kalktılar. Genç adam bana doğru yaklaştı elini uzattı.

" Merhaba Savcım. Kıdemli üsteğmen Barbaros Adnan Karabaş."

"Asel Karahan" gülümseyerek elini tuttum. İki metre boyu benim gibi siyah saçlı, beyaz tenli ve ela gözlere sahipti ikizim gibi duruyordu bana bu kadar benzemesi ilginçti. Montumu çıkarıp yerime geçip oturdum ellerimi masamın üzerine atıp birleştirdim Kartal'ı burada beklemiyordum dünki konuşmadan sonra.

" Barbaros artık bizimle olacak Savcım " Kartal elindeki dosyayı alıp masama koydu dosyayı açıp okumaya başladım.

" İki bardo bereli, ve üç tane timiniz varmış onları bırakmak zor olmadı mı?"

"Evet buraya yeni geldim ama bıraktığımı kim söyledi?" Tek kaşımı kaldırıp karşımda duran adama baktım ağırlığıyla oldukça cool duruyordu.

"Anlamadım"

"Diğer sayfaları çevirirseniz görüceksiniz Sayın Savcım. Buraya ekibimle geldim malum bizi büyük bir savaş bekliyor bize gelen emirden dolayı buradayız ve burada bulunmak benim için bir şereftir"

" O zaman sizi hiç bekletmeyelim yüzbaşı size kalacağınız yeri gösterecektir ekibiniz ve yeni timleriniz sizi bekler komutanım." Kartal ve Barbaros ayağa kalktılar ardından odadan çıktılar. Bende kendi işime tekrar döndüm çekmecemden okunacak dosyaları çıkardım.

Barbaros Adnan Karabaş.

Çocuk iken ailesinin yaptığı bir hatadan dolayı yaşadığı memleketini ve daha yeni doğmuş kardeşini bırakıp giden Barbarostu o zamanlar beş yaşında olan biteni az çok idrak eden bir erkek çocuğuydu ağlayarak bırakılan kardeşine arabanın arka camından bakan küçük çocuk annesi babası ve yanında dört küçük kardeşi ile memlekitini ve kardeşini arkasında bırakıp gitmişi nereden bile birlirdiki yıllar sonra kardeşinin arkasından onu bulmak için çabalıyacağını öldü diye bilen kız kardeşini gelen bir mektup ile yaşadığını öğrenmişti. O zamandan bu zamana kadar Asel ile irtibat'e geçmek istedi ama Asel konuşmak istemedi ki haklıydı küçük kardeşinin bırakılmasının ardında kocaman bir sır yatıyordu ve bu gerçeği Barbaros çözemez iken küçük kız kardeşine nasıl bunu açıklalyacaktı.

İlk gördüğümde inanamamıştım bu benim kardeşim miydi? Aramızda beş yaş olduğuna rağmen bana bu kadar benzemesi inanılmaz. Dik duruşlu Asil, oldukça güzel bir kadındı onun hasretiyle tutuşup yanar iken kardeşime sarılamamak içimde yangınların oluşmasına sebep oldu.

" Tıpkı ikizim gibi Kartal"

"Valla sizi yan yana görene kadar bende kardeş olduğunuza inanmadım ama senin kadın versiyonun resmen sen ne kadar yakışıklıysan oda o kadar güzel, sen ne kadar sertsen oda o kadar sert dik başlı ...keçi "

"Bakıyorum da Asel hakkın baya bilgilisin böyle düşüncelere sahip olduğuna göre seni bezdirmiş"

"Ne demezsin köpek olmadığımız kalmıştı kardenişin onuda dile getirdi." Kahkaha atarak arabadan indim. Kartalda gülmeye başlamıştı içim hala ona sarılıp ben senin abimin diyemediğim için buruktu.

" Karabaşların kızı ne beklersin"

" Ne zaman söyliyeceksin?" Gülümsemem solmuştu. Nasıl diye bilirdim ki daha telefonda konuşmak istemiyor, onlar gibi ailem yok diyor kendimi nasıl açıklayacaktım?

"Bilmiyorum Kartal onun için buraya geldim aktamdan askerlerimi bile sürükledim. Umarım emeklerimin karşılığını alırım tek dileğim artık Asel'in bir ailesi olduğunu öğrenmesi Karabaş ailesine kızı olarak gelmesi bana......abi demesi tek dileğim bu o zamana kadar da ilk konuştuğumuz gibi kardeşimi bir an olsun gözünün önünden ayırma o Serhat piçinden koruyamadım bari bundan sonrasını koruya bileyim"

"Merak etme kardeşim senin nazını nasıl çekiyorsam küçük hanımında çekerim çektirmeyede başladı zaten" Gülerek kolumu Kartal'ın boynuna attım.

"Ee yüzbaşım yok mu sende?"

" Hatırlatırım kardeşin ile aynanda aldatıldık"

"Doğrudur Kartal ağam bulursun elbet"

"O kapıları kapattım. Anahtarını da o gece dipsiz kuyuya attım hiç bir kadın o kapıyı açamaz aşk benim için sadece üç kelimeden ibaret"

"Çok büyük konuşma Bıremın elbet çıkar. Hadi gidip bir kaç kadeh içelim"(Bıremın= Kardeşim) Kartal gülümsedi. Önce karargahtaki işlerimizi halledip ondan sonra mekana gidecektik. Asel düşündüğümden daha iyiydi zaman ilerledikçe açıklayacaktım sadece zamana ihtiyacım var bana alışmasını sağlayıp ondan sonra anlayacağı bir şekilde ona açıklayacaktım. O zamana kadar da yabancı üsteğmen oyunun devam ettirmem gerekiyor.

Loading...
0%