Uzun dosya bakma işimden sonra sıkıntıdan adlilyeyi gezmeye başladım. Aklıma Avukat Salih gelmişti en son gördüğümde oldukça kötü durumdaydı Yaz'a mesaj atıp biraz gecikeceğimi haber verdim ardından Salih'in odasına doğru yürüdüm kapıya iki kere tıklattıktan sonra içeri girdim. Bir elinde sigarası diğer elinde ise kahedihi ile duruyordu ne oldu da bu adam bir den bu kadar çöktü? çantamı ortada duran daire masaya bırakıp karşısındaki deri koltuğa oturdum.

"Gittiğini zannediyordum" Salih sahroştu zorlukla konuşması kan çanağına dönmüş gözleri bir kaç gün önceki Salih ile şimdiki Salih aynı değildi.

"Gidicektim seni merak ettim."

"Niye? Merak etme sebebin nedir? Bu halimmi?" Acı içinde gülümsedi.

"Bir sıkıntın mı var? Çok kötü gözüküyorsun" Salih bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Son sigarasını dudağına götürüp içine çekti ardından dumanı üfleyip sigarasını söndürdü Şarap'ını tekte bitiren adam iç çekerek ayağa kalktı masada duran koca şarap şişesini alıp karışıma oturdu kendi bardağına şarap doldurduktan sonra tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"İster misin? çünkü başladığımda acıma katlanmamak için kafana dikmen gerekecek"

"Hayır sağol"

"İlk nişanlını o kadınla gördüğünde ne hissettin Asel?" Salih'in sorusuyla afallamıştım. Bu halinin sebebi bana sorduğu soru olamazdı.

" Hayal kırılığı, acı, nefret "Tane tane söylemiştim.

"Birisini ölesiye sevdiğinde senin olmasını istersin acınla ve mutluluğunla peki sevdiğin başka birisine yar olursa ?"

"Salih........Senin sevdiğin mi var?"

"Vardı diyelim" Bardağındaki şarabından bir yudum aldı cebinden sigara pakitini çıkardı dudağına sigarasını götürüp çakmağı ile yaktı ardından içine çekti sigarasını parmaklarının arasına alırken zevkle dumanını burnundan çıkardı.

"Yani haddime değil biliyorum ama......ayrılma sebebiniz neydi? yani seni bu duruma getirecek ne yapmış olabilir?"

"Şilan.........çocukluğumun aşkı tek varlık sebebim ililşkimiz oldukça iyiydi hatta eğer bir sıkıntımız olmazsa bir kaç ay sonra izin alıp onu istemeye gidecektik. Taki dün mesaj atana kadar......." Acı içinde tekrar gülümsedi başını iki yana salladı gülümseyerek parmaklarının arasındaki sigarayı tekrar dudaklarıyla buluşturdu.

" Bana herşeyin bittiğini artık bir ilişkimiz olmadığına...........Evlenecekmiş Asel sevdiğim kadın onca yılımı harcadığım kadın bir mesajla ayrıldığımızı ve evleneceğini söylüyor"

"Peki konuşmayı denedin mi?"

"Defalarca ama kimden aradıysam ya açmadı yada engelledi"

"Eğer senin için sorun olmazsa Şilan'ın soy adı nedir?"

"Şilan Oyan" Şaşırmıştım kendi arkadaşım yeni tanıştığım adam ile sevgili çıkmıştı. Ama neden böyle bir şey yaptığına anlam veremedim ailesi onu evlilik için zorluyacak birileri değil Mardinde onların yanında bir sene boyunca kalmıştım ve hiç sevdiğinden bahsetmemişti. Salih'e tanıdığımı söyleyip ona ümit veremezdim önce en uygun zamanda Şilan ile konuşmalıydım Salih bu haldeyse arkadışımı hiç düşünemiyorum.

" Çok sevdim, çok değer verdim, onun için öldüm bittim ben Asel "İşaret parmağıyla kalbini işaret etti " Buram......kalbim çok acıyor Asel sevdiğim kadın başkasına yar oluyor. Düğün davetiyesini bile gönderdi biliyormusun aklınca gel diyor acı mutluluğumu gör" Tekrar gülümsedi bu acısına rağmen bu adamın hala nasıl gülümsediğine anlam veremedim şarabını tekte bitirdiğinde şişeyi almak istedi ondan önce davranıp şişeyi elime alıp yanımdaki sehpaya koydum.

"Bu kadarı yeter Avukat bey illaki bir sebebi vardır. Necip Fazlı Kısakürek'in bir sözü vardır. 'Geminin tek kaptanı olur gerisi mürettebattır. Kalbinde tek sahibi olur gerisi teferruattır.' Ve o geminin tek kaptanı sen iken mürerettebat'a sadece yol izlemek kalır." Ayağa kalkıp montumu düzelettim.

"Haklısın"

"Hadi Salih seni evine bırakayım."

"Sağol sahra arabam tamirde taksi ile dönerim"

"Olmaz bu halde seni tek bırakamam. Madem dert ortağı olduk yol arkadaşıda oluruz nerede oturuyorsun?

" Karargahın az ötesinde olan GülApartmanı ikinci kat Kartal ile ev arkadaşıyız"

"Tamam orayı biliyorum hadi iç şu son kadehini de seni bırakayım"

"Hay hay" Salih elindeki kadehi değil çevik bir hareket ile sehpaya bıraktığım şarap şişesini alıp dikledi ardından rahatlamış gibi bir iç çekti kendi kendime gülmeye başladım. Salih'in koluna girip paytak adımlarıyla zorlada olsa adliyeden çıkıp arabaya bindirdim yolda sürekli durup kustu tabi yeni aldığım arabayı hayırlamış oldu. Koca şarap şişesini eve kadar bitirmişti ve artık Salih kendinde değildi Kartal'ın numarası bende yoktu bu haliyle onu tek çıkaramazdım onun gücü benim gücümün bin katıydı.

"Salih Kartal'ın numarasını verirmisin?"

"Ooo tabi Savcım verelim hemen" Kafası güzel olan adama baktım bir ağlıyor bir gülüyordu zorlukla cebinden çıkardığı telefonu açıp Kartal'ı aradı elinden telefonu alıp açmasını bekledim.

"Salih neredesin lan? saat kaç oldu" Kartal'ın sesi uykuluydu uykusundan uyandığı ses tonundan belliydi.

" Yüzbaşı benim Asel"

"Hayrola Savcı Salih'in telefonu.....sende ne işi var"

"Kapının önündeyiz aşağıya gelsen. Salih kör kütük halde onu bu haliyle ikinci kata kadar çıkaramam"

"Nasıl ? içki mi içti? Of! ulan neyse geliyorum" Telefonu kapatıp arabadan indim montuma sıkıca sarıldım hava çok soğuktu salih kusarken belini sıvazlıyordum

"Ah be Salih keşke iç meseydin" Arka koltukta koliyle duran su paketini açıp su verdim. Koşar adımlar ile gelen Kartal'a baktım üzerinde beyaz aklet altında gri eşofman vardı çatık kaşlarıyla önce bana sonrada Salih'e baktı gece karanlığında parlayan zümrüt yeşili gözlere baktım.

"Sen.....Bu halle çıkılırmı? hava çok soğuk"

"Merak etme Savcı benim vücudum soğuklara alışkında sen burada bu ince eşlarla durursan bu mont seni kurtarmaz"

"Sen bana bakmada Salih'i yukarıya çıkarmaya yardım et"

"Pardon bende onu kapının önüne koyacaktım" Bıkkınlıkla gözlerimi devirdim Kartal ters ters bana baktıktan sonra Salih'in kolunu boynuna dolayıp yürümesine yardımcı oldu bende arkalarından yürüyordum. Asansöre bindiğimizde iki numasarına bastım ardından kapının kapanmasını bekledik.

"Bir daha o gözlerini devirme"

"Halla halla sana mı soracağım istediğimi yaparım"

"Evet küçük hanım bana soracaksın " Bana doğru hafif eğilip yüzüme daha yakın olacak şekildi durdu " Ela gözlerine o hareket hiç yakışmıyor"Sırıtarak kendini dikledi açılan kapı ile hepimiz asansörden çıktık eve girdiğimizde Salih kendini koltuğa atıp yayılarak uzandı Kartal hafifçe boynunu çıtlattı.

"Bana bir daha küçük hanım dersen......."

"Ne olur?"

" Senin karşında Savcın var yüzbaşı"

"Şuan karşımda Asel Karahan var Savcı değil ve ben senden-"

"Pardon abicim evet büyüksün" İşte sanırım bu kelimem onu sinirlendirmişti ki burnundan sinirle soldu Salih' e tekrar baktım bir an önce Şilan ile konuşmam gerekiyordu koltukta duran telefonumu alıp kapıya doğru ilerledim.

"Bana bir daha abi dersen.........."

"Ne olur? Abilik yapıp cezamı verirsin. Git başımdan yüzbaşı "

"Sen ne çekilmez birisisin böyle dilin kendin kadar sivri"

"Kişiliğim bu ne yapalım. Bu arada arabam kapının önünde güzel arkadışın uyanınca arabamı bir güzel temizletsin" Kapıya doğru ilerledim kalın ve gür sesiyle olduğum yerde durmuştum.

"Tek gidemezsin"

"Sana soran olmadı taksi kapının önünde ha tekrar arkamdan köpek olmak istiyorsan keyfin bilir nasıl olsa arsız köpekler kedilerin arkasından hep koşar" dedim ardından kapıyı hızlı bir şekilde kapattım evden çıktım. Taksi çağırdıktan sonra hızla arabaya bindim çantamdan para çıkaracak iken kapının açılmasıyla taksiden çıkmam bir oldu Kartal sıkıca kolumdan tutup kendine doğru çekti yeşil gözleri öfkeden patlamak üzedeydi sıktığı dişleriyle çene kasları kas katık kesilmişti soğuk havada sıcak nefesiyle yüzümü ısıtıyordu resmen.

"Sen...Ne yapıyorsun? yüzbaşı"

"Sen gidebilirsin abi hanım efendiyi ben bırakacağım" Adama elini kaldırıp selam verdikten sonra giden taksiye şaşkınlıkla baktım.

"Madem köpekler kedilerin arkasından koşar bende kaçan kediyi kaçırmayayım yakalayım dedim. Ve evine seni ben bırakacağım" Hızla kolumu Kartaldan kurtardım kaşlarımı çattım.

" Ben kendim giderim. Hem Salih bu haldeyken onu tek bırakamazsın"

"Merak etme onun yanında Caner var malum yakalayacak bir kedi olduğun için işi Caner'e bıraktım"

" Kedi deyip durma"

"Kendin istedin"

"Kapa çeneni"

"Kendim istersem evet"

"Sen belamısın?"

" Yakında belanda olacam yürü hadi şurada kavga etmemi istemiyorsan bin arabaya seni evine bırakayım" Oflayarak Kartal'ı takip etmeye başladım arabayı ne kadar uzağa park etmiş yürü yürü yol bitmedi.

"Bu halle çıkılırmı? İnsan ceket alır" Kartal çatık kaşlarıyla arkasını dönüp bana baktı iki elini iki yana açıp çenesiyle üzerini gösterdi.

"Adam da akıl mı bıraktın? "

"Aaa yüzbaşı senin aklın varmıydı?" dedim alaylı bir tavırla. Burnundan sinirle nefesini vererek arabanın kapısını açtı yüzüne ters ters baktıktan sonra arabaya bindim kapıyı sert bir şekilde kapattıktan sonra sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.

"Yeminle bir limon kadar ekşi, biber kadar acı, mandalina gibi bir tatlı bir ekşi ve bir o kadarda inatçı keçinin tekisin Savcı"

" İnsanlar hakkında bu kadar ön yargılı olmak huyundamı var? " bir süre gözlerini yoldan ayarıp koyu yeşil gözlerini benim gözlerim ile buluşturdu.

" Bu kadar çekilmez olman kişiliğinde varmı?"

"Bilmem vardır belki" Omuzu kaldırıp indirdim. Kollarımı göğsüme birleştirip yolu izlemeye koyuldum ki Yüzbaşının susacağı yoktu,

" Allah seni alan adama yardım "

"Amin yüzbaşım amin. Kendimi bilmem ama seni alan kadın.... akıl sağlığının olmaması lazım yoksa akıllı kadının akıl sağlığını bir gecede maf edecek kişiliktesin kaba, huysuz, kendini beğenmiş, hınzırın tekisin " Kartal kahkaha atmaya başladı gülerken kısılan yeşilimsi gözleri gülünce çıkan iki gamzelerine baktım adamın yan profili bile çok güzeldi.

" Birincisi Sayın Savcım güzel iltifatlarınız için teşekkür ederim hayatım boyunca hiç bir kadın tarafından bu kadar açık sözlü bir iltfat duymadım ilk olman müthiş. İkincisi ise evet bir kadının akıl sağlığını bir gecede yok ede bilirim ama bunu bilki o akıl sağlığını benim kişiliğimde değil yalnız kaldığımız bir odada kaybeder ki odaya gerek kalmadanda beni görenler aklını kaybediyor o yandan hiç kuşkun olmasın" Sırıtıp göz kırpması ile gülümseyip gözlerimi devirdim araba durduğunda kapıyı açtım bir ayağımı arabanın dışına çıkardım başımı çevirip Kartal'a baktım .

" Yanılıyorsun Yüzbaşı bir odada akıl sağlığını seninle geçiren bir kadın kaybede bilir ama odaya gerek kalmadan aklını kaybeden kadınlar sadece senin gördüğün kadınlar yada senin için sandığın kadınlar ki şuan karşında bir kadın duruyor ve akıl sağlığı senin akıl sağlığından daha güçlü demek isterim ki 'bir taş attım denize dalgalar aldı yari ' bilmem anlata bildim mi sanada iyi geceler yüzbaşı" Aynen onun yaptığı gibi tatlı bir gülümsemeyle göz kırpıp kapıyı kapattım kenetlenen yeşil gözlere baktım öylece baka kalmıştı gülümsememi yüzümden silmeden arkamı dönüp yürümeye başladım anahtar ile kapıyı açtığımda hala arabanın camından bana bakıyordu başımı anlamsızca gülümseyip iki yana salladım ardından içeri girdim.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın,