Hizmetli sesimi duymuyorum olacaktı ki kafasını bana doğru çevirdi ona görüş alanı vermeden gözlerini ve ağzını kapattım.

Boyum ondan fazlasıyla uzun olduğu için kafası avuçlarımın arasına da ayni bir karpuz gibi kalmıştı. Ona daha fazla acı çektirmek istemediğim için boynunu hizla sağa doğru çevirip kırdım.

Ben bunları yaparken arkada kaldığımız için beni kimse duymamıştı.

Hizmetlinin elimde kalan cansız bedenini hizla olduğum yere bıraktım. Haldon amcayla konustugumuza göre o buraya gelip cesedi ortadan kaldıracaktı.

Daha fazla bulunduğum yerde olmak istemediğim için hizla hizmetlilerin arkasına takıldım. Kimse olayı çakmamıştı . Uzun bir yürüme mesafesi kat etmiştik ama hala krallığı varamamistik .

Ayağıma giydiğim 7 cn olan topukla ayağımı iyice sıkmaya başlamıştı. Kendimi tutamayarak öndeki muhafız yaklaştım " pardon bakarmisiniz daha ne kadar yürüyecez. " dedim . Beni duymamismiydi yoksa duymamazlıktan mı geliyordu . İçimden ona bunları ödeyeceğim zamanı düşünerek tekrar arkada olan yerime geçtim.

* * * *

Belki saatler sonra krallığa gelmiştik. Bize daha hiç bir yeri tanitmadan odamıza atmışlardı. Odaya girdiğimde 3 adet ranza ve 2 adet baza bulunuyordu. Üstümde birisinin yatması beni bozacağız düşünerek hızla 2 adet bazadan birini kaptım.

Ben yatağın yumuşaklığıni test ederken odaya adını bilmediğim ince uzun aynı bizim kiyafetlerimize benzeyen kıyafet giymiş olan bir kadın girdi . Daha kırklı yaşlarının başında olduğu belliydi .

Odaya girip hepimizi sürdükten sonra tek tek tanışmaya başladı . Toplamda odada sekiz kişiydik ilk başta sarı saçlı mavi gözlü olan kızla tanışmaya başladı.

"Merhaba ben buranın yıllardır baş hizmetlisi olan bayan adelayt " karşısındaki kız utançla " ben clara efendim " kızın sesi titreyerek çıkmıştı. Gerçi o kadının karşısında kim olsa aynı şekilde konuşurdu.

Bayan adelayt hiç yüzündeki ifadeyi bozmadan devam etti . Sanırım en çok bu kadını çözmekte zorlayacaktim .

Sıradakileri atlayarak bana doğru yöneldi onun bana doğru sert adımlar atması beni korkutmuş doğrusu.

Bana köyü kahverengi gözleriyle baktı ve " seni tanıyalım " dedi ...