Yeni Üyelik
1.
Bölüm

'• Giriş '• Geçmişin Kaderi

@gulkokanhikayeler

Derin bir nefes alıp verdiğin bakışlarını cama yaslamıştı Niğda. Öğle saatlerine yakın on dakikanın yolu yarılanmıştı. İçinde ki o heyecanı atamıyordu bir türlü içinden. Çünkü tekinle beraber hayatları iki kişilikken üç kişilik olacaktı bundan sonra. Bu yolu nasıl katletti bilmiyordu o heyecanla. Avuçların da tuttuğu telefonundan ekran kilidini açıp arama rehberine girdiğin de tekini yeniden aramaya başladı. Önceden çıkmasını istemişti dışarıya ama telefonu kapalı ve ulaşılmıyordu. Bu beşinci kez aramasıydı. Mesaj kısmına girip tekin ismini tıkladığın da ' oraya geliyorum. Dışarıya çıkar mısın sana söylemek istediğim çok güzel bir şey var. ' diye mesajı yollayıp telefonu kilitledi. Taksi, evin bahçesine girmeyecek şekil de tam bahçenin yol aşağısında durdurdu Niğda. Parasını verip üstünü aldığın da, teşekkür edip kolay gelsin diyerek taksiden indi. Durdu, evin yarısını görüyordu.

Elini karnına yasladı ve tek bir hareketle nefesini dışarıya bıraktı tekrar. Bundan sonra hep hayatı çok güzel olacak diye inanmıştı kendi kendine Niğda. Eve doğru adımlar atmaya başladı. Yürüdü, yürüdü ve durup kapının önün de durdu. İşaret parmağını zile doğru götürüp bastı. Zilin sesi evin içerisini doldurmuştu. Bakışlarıyla bir sağa, bir de sola çevirmişti. Uzun olmuştu bekleyişi. Sonra kapı açılmış asiye yengesini görmüştü.

" Kuzum, hayırdır sen bu öğle vakti ne yaparsın burada?. " Hem sesi gergin, hem de karışıktı. Kaşları çatılmıştı sonra Niğdanın.

Boğazını temizleyip araya girdi." Hayırdır asiye yenge iyi misin sen?. "

" İyiyim kuzum iyiyim de, bir şey mi oldu?. " Başını iki yana salladı yüzünde ki gülümseme ile beraber.

" Daha güzel olacak. " Dedi ve ekledi. " Tekin evdeyse çağırabilir misin?. Aradım onu bahçeye çık diye ama bahçede de göremedim. Telefonu falan hep kapalı çünkü. " Demişti asiye yengesine. Ama bir tubaflık vardı. Ne olduğunu da bilmiyordu.

Asiye Yenge " Tekin yok Niğda. " Boş gözleriyle bakıyordu Asiye yengesine. " Okul için gitti. Yani ona ulaşamazsın. Sana da bu kağıdı bıraktı. "

Dediğin de, Niğda öylece duruyordu. Asiye yengesi kapı ardından bir kağıt çıkarıp kendisine uzattı. Elleri ile arasına aldı kağıdı. Yutkunarak açtı kağıdı. Sadece tek bir cümle dökülmüştü beyaz kağıdın içerisine. ' Gidiyorum. ' diye okuduğu cümle, bütün hayallerini ellerinin arasından kayıp gitmesini sağlamıştı. Oysa ne heyecanla gelmişti buraya baba olacağını söylemek için. Kağıdın bile ellerinin arasından düştüğünü dahi hissetmemişti. Başıyla onaylayıp sessizliğini bozdu.

" Bir şey söylemedi mi?. "

Başını iki yana salladı Asiye " Hayır, söylemedi kuzum. Sadece o kağıdı gördüm o kadar. Başka bir sebep yok yani. " Deyişiyle Niğda tekrar peki manasın da başıyla onayladı ve sırtını eve dönmüştü. Ağır adımlarla evin önünden ayrılıyordu. Gizli saklı elini karnına yerleştirip, gözleri yaşlı ıssız bir yolun ortasında yürümeye başlamıştı.

15 dakika önce...

Tuvaletin içerisin de hem Berna hem de Niğda sonuç bekliyordu gergin bir şekil de. Olabilir miydi?, imkan var mıydı böyle bir şeyde?. Gerginlikten bütün zaman tırnaklarını yiyordu genç kız. Ters dönmüş gebelik testin on beş dakika olan sonucunu bekliyordu. Bakışları Bernanın kolunda ki saate gittiğin de on beş dakika durdu.

Berna " On beş dakika doldu. " Gereğince bakıyordu Niğda Berna'ya.

" Hadi çevir de bakalım. "

Başıyla onayladı Niğda. Testi parmakları arasına aldığın da gözlerini sımsıkı kapatmış o içinde ki heyecanı ile beraber, derin bir nefes alıp vererek testi yavaş yavaş gözleri kapalı şekil de çevirdi kendine doğru. Ağır hareketlerle açtı gözlerini. Sonuca baktığın da ise iki tane çift çizgi görüyordu. Miğde bulantıları, baş dönmeleri ve yemek kokularından nefret etmesi bu yüzdendi . Eli istemsizce karnına gitti. Anne oluyordu çünkü. Sevdiği adamdan bir parça taşıyordu karnında. On sekiz yaşında hayalini gerçekleştirmek için bir şirkete rastgele gitmiş ve yirmi beş yaşında olan tekin ile karşılaşmıştı genç kız. Ondan bu yana hayatın da tekin vardı ve öyle de olmuştu. Şimdi hayatı iki kişilikken üç kişilik olacaklardı.

Merakla kendisine bakan Berna'ya yasladı bakışlarını. " Anne oluyorum berna. " Demişti içinde anlam veremediği o heyecanın tebessümüyle. Bernanın sevinç çığlıkları ve o heyecanına şahit olmuştu.

" Teyze mi olacağım şimdi ben?. " Heyecan ellerini dudaklarına yasladı. " Ay inanmıyorum teyze olacağım. " Demişti ve bakışları buğulandı Niğdanın.

" Ben bunu tekine söylesem ailesi istemez ki beni. Zaten hiçte istemiyordulardı. "

" Ama bir torunları oldığunu öğrendiklerin de isterler bence. "

Başını iki yana salladı. " Onlar Karadeniz'in en saygın ailesi Berna. Benim gibi bir kızı ne yapsınlar. Tekin ailesiyle tanıştırmaya götürdü beni ama annesi çok tepki çekti. "

" Söyleyecek misin tekine?. " Sorusuna başıyla onayladı. Bilmesi en doğal hakkıydı. Baba olduğunu öğrenmesi şarttı. Hayal etmişti. Babalığın ona ne kadar yakışacağına hayal etti.

... 

Odasının içerisin de pencere önün de gizli saklı, evden ayrılan sevdiği kadına bakıyordu Tekin, yüzük parmağını dolduran alyans ile oynarken. ' Affet beni sevgilim. Bunu yapmak zorundaydım affet beni. ' deyişiyle içinde yangın gittikçe büyüyor kalbinin çevresini sarıyordu. Niğda ile hayalleri vardı Tekin'in. Kurduğu o hayaller ellerinin arasından gitmişti tek bir imza ile beraber. Bahçeden tamamiyle kaybolan sevdiği kadına baktığın da, bakışlarını camdan ayırıp kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açarken asiye yengesiyle karşılaştı. Ölen abisinin karısıydı Asiye yengesi. Bir tane de kız yeğeni vardı ismi de balım. O da hüzünle bakıyordu. Çok severdi Niğdayı ama hayat şartları başka olmuştu. Asiye yengesini eş geçip merdivenlere yöneldi. Aşağıya hızla inerken direk salona geçti. Annesi, babası ve zorla evlendiği aileyle beraber kızı da oradaydı.

" İstediğiniz oldu. " Demişti tekin sakin ve öfkeli bir şekil de. " Memnun musunuz?. "

Sorusu ile babasına döndü .

" Oğlum, annem lütfen yapma. " Diye uyaran annesine takmayıp hala bakışları babasındaydı.

" Ben yapmıyorum anne. Bunların hepsini yapan babam. " Dedi ve devam etti. " Eserinle gurur duy Armağan Yılmazer!. "

" Tekin karşında baban var senin. "

Alaycı bir kahkaha attı Tekin. " Babam olsaydın armağan bey, benim hayatımla ilgili kararlar verirken bir kere düşünüp bin kere düşünmeliydin. Benim hayallerim sizin yüzünüzden darmaduman oldu. "

" Oğlum, anla artık. O kız bizim ailemize göre değil. Yetim, öksüz bir kız çocuğundan başka ne bekliyorsun ki karşımıza çıkardın onu. "

" Ben onu seviyordum anne!. " Diye evin içerisine doldurdu sesini. " Ben Niğdayı seviyordum ve siz bir söz ile kararla hayatımın içine ettiniz. "

Helenin sesi yankılandı. " Tekin, ben.. " Keskin bakışlarını helene çevirdi.

" Seninle, sırf bu babamın değerli Holding'i batmasın diye evlendim. Başka da benden bir şey bekleme helen. Ben Niğdayı sevdim hepte seveceğim. Benim kalbim sadece Niğda için atıyor. Bunu da böyle bilin. " Diyerek ailenin arasından ayrılıp kapıya kadar gitti. Kapıyı sertçe açıp sert bir şekil de vurdu. Bahçe önüne park ettiği arabasına geçerek, kendini rüzgara bırakmıştı. Burası Karadeniz. Bir hırçın daha olmuştu Karadeniz de. Rüzgar bir kuvvetli daha esiyordu çünkü..

Sessizliğine gömülmüş yorganın içerisin de kendini saklamıştı Niğda. Altından hiç çıkmak istemiyordu. Söz vermişti, insan verdiği sözü geride bırakabilir miydi peki?. Bırakmazdı, her ne olursa olsun insan tuttuğu eli bırakmaz verdi sözü bırakmaz savaşırdı. Ama tekin bir okul için bütün hayallerinden vazgeçmişti. Göz yaşları usul usul akıyordu yastığına karışarak. Canı çok yanıyordu çünkü. Eli geldiğinden beri karnındaydı. Hiç bırakmamış çekmemişti elini karnından. Şimdi ne yapacaktı?, nasıl bu hayata devam edecekti. Saçlarının arasına değen dokunuşlar Berna'ya aitti.

" Gitmiş. Tek bir şey söylemeden, sadece gidiyorum diye bir kağıda not yazmış berna. Ben şimdi ne yapacağım?. "

" Güçlü kalacaksın. " Dedi ve ekledi. " Bebeğin için güçlü kalacaksın. Ben yanında olacağım. Asla bırakmam seni kuzum. "

Bakışlarını yorganın altından çekip bernaya çevirdi bbakışlarını. Toparlanıp, kollarını bernanın boynuna doladı. " İyi ki varsın. İyi ki girdin hayatıma. Senin gibi bir dostum, dosttan öte bir kardeşim olduğun için çok şanlıyım. "

" Sende iyi ki varsın kuzum benim. " İki dost böylece daha da güçlenmişti. Niğda yıkılmış olsa da, onu ayakta tutacak bir güce sahip olduğunu biliyordu. Şimdi ise tek başına bu dünya ile savaşacak olmasıydı.. Bebeğiyle beraber ayakta kalacak, hayatı boyunca hem onun için hem de hayallerine kavuşmak için, elinden gelenini yapacaktı.

Bölüm Sonu...

Bölüm düzenlendi. Ve yeni haliyle tekrardan karşınıza geldi.. Konu bildiğiniz gibi aynı kalacak. Geçmişe ait dayalı bir giriş kısmı yazdım. Bu bölümden sonra zaman atlaması olacak..

Bu arada 'kitaplar.esintisi ' adlı instagram sayfama beklerim. Kurgunun tanıtım fragmanını paylaştım. Oradan izleyebilirsiniz.

Görüşmek üzere...

Loading...
0%