İçeri giren revirin hemşiresiydi kızın odağı biz olurken mahcup çıkan sesiyle söze girdi kusura bakmayın kimse olmayınca kahve almaya gitmiştim pansumanları yapmadıysanız hemen halledeyim demsiyle gerek yok hallettim ben derken biyandanda baranın tişörtünü giydirdim o ayaklanınca bende kenardan çantamı alıp masasının üstündeki telefonu gözlerimle işaret edip odanızda telefon boşuna yok bir dahakine onu kullanırsınız diyip odadan çıkıyordum ki hemşirenin ağzının içinden söylediklerimi tekrarlayip gıcık şey dediğini duydum kulaklarım hala sağlam hemşire diyip çıktım ardımdan baranda çıkmıştı tam buradaki odama doğru gidiyordumki baranın seslenmesiyle ona döndüm birdaha bana göz devirme yüzbaşım bu bir emirdir demesiyle selam durup emredersiniz komutanım dedim tam şuan gözünün içine bakarak göz devirme isteğim artarken kendimi tuttum arkamı dönüp giderken güldüğünü duymuştum karargahtaki odama gidip Duşumu almış Giyinmiş saçımıda sıkı şekilde toplamıştım bordo beremide kafama takıp görevle ilgili doldurduğum dosyayı da alıp albayın odasına doğru gitmeye başladım albayın odasına vardığımda kapının önündeki postaya albay müsait mi dememle sizi bekliyor komutanım demesiyle kapıyı tıklayıp içeri girdim tekmil vermemle albay geç otur kızım dedi hızlı adımlarla koltuklardan birine oturdum dosyayı albayın masasına bıraktım .Ayriyeten sorduğu sorularına cevaplayıp kalkacaktım ki albayın Kıdemli yüzbaşı baran alkan ıssız timinde iyi anlaşacağınızı düşünüyorum demesiyle ben hiç öyle düşünmüyorum dedim tabiki bunu albaya söylemedim sadece başımla onayladım başka birşey yoksa komutanım çıkabilir miyim dememle kapının tıklatılmasıyla içeri baran yüzbaşı girdi beni emretmişsiniz komutanım demesiyle geç otur oğlum yavaş adımlarla karşıma oturan baranla bir anlığına gözlerimiz kesişti gözlerimi albaya çevirip yarın izinlisiniz kayra yüzbaşım güzelce dinlenin sizde 1 hafta izinlisiniz yüzbaşı durumunuza bağlı uzatabilirim izninizi aynı anda emredersiniz komutanım dedik izninizle komutanım diyip albayın odasından geri geri çıktım arabam hala buradaydı o yüzden rahattım askeri lojman askeriyeye uzak olmadığı için rahattım üstüme sivil kıyafetlerimi giyip arabamla lojmanda gitmeden bir markete gitsem iyi olacaktı markete girip gerekli malzemeleri alıp lojmana geldim eve girdikten sonra üstümü değiştirip birşeyler atıştırdım güzel bir uyku çeksem iyi olacak diyerek kendimi uykunun kollarına teslim ettim

Sabah erken kalkıp kendime güzel bir kahvaltı hazırlarken bir yandanda magazin programını dinliyordum kahvaltımı yaptıktan sonra salona geçip televizyondan izleyecek birşeyler bulamayınca dışarıda vakit geçirme kararı aldım üstüme siyah uzun kollu badimi giyerken altınaysa siyah bol kumaş pantolonumu giydim saçımı çözüp saçlarıma kalın dalgalar attım cilt ve göz makyajimi hafif tutarken dudaklarıma günlük hayatımda sürekli kullandığım dudak timimi sürüp kahve alttonlu dudak kalemimle çerçeveleyip parlatıcı mı sürüp makyajımı tamamladım siyah çantama silahımıda koydum ve şapkamı takıp sonra beyaz spor ayakkabılarımı da giyip hazırdım Şırnak ta biraz turlar kahve içer dönerim diyerek arabamla şehri biraz dolaştım 3 saat geçmişti bile bir kafeye geçip cam kenarında ki bir masaya oturdum yanıma gelen genç garson siparişlerinizi alabilirmiyim ? Ben bi espresso alayım başka bir isteğiniz varmı? Hayır teşekkürler garson giderken telefonumu çıkarıp sosyal medya hesabıma girdim kahvem gelmişti onu yudumlarken camdan dışarıdaki elinde mendil satan çocuğun gözyaşları dikkatimi çekti camı tıklayıp elimle çocuğu yanıma çağırdım eliyle göz yaşlarını silip kafeye yanıma geldi poşetinden bir paket mendil çıkarıp bana uzattı mendili alıp fiyatını sordum 10 lira abla demsiyle 100 lirayı uzattım bozuk yokmuydu abla demesiyle yok ama para üstü sende kalabilir şey bana kahve içerken eşlik eder misin dememle biraz düşündü ederdim ama abla mendillerimi satmam lazım demesiyle ben sana mendillerinin ücretini veririm sende benimle burda oturursun anlaştık mı diyip elimi uzattım çekinerekte olsa elimi sıkmıştı geç bakalım otur aç mısın dememle kafasını Hayır anlamında salladı gözlerinden aç olduğunu anlamıştım az önceki garsonu çağırıp bir hamburger menüsü ve kola istedim giden garsonla beraber ismin ne senin bakalım Eymen bende kayra memnun oldum Eymen kaç yaşındasın dememle parmaklarıyla 8 yaparak 8 yaşındayım dedi okula gidiyormusun senin yaşıtların bu saate okulda dememle gözlerindeki üzüntüyü görmüştüm neden okula gitmiyorsun dememle annemin parası yok ki abla benimde anca yemek için az bisey ediyor gelen yemeğine bakmasıyla ye lütfen diyince ufak ısırıklarla yemeğini yerken kardeşin var mı dememle gözleri ışıldadı var abla 6 yaşında anladım peki okula gitmek istermisin dememle isterimde işte nasıl gideyim abla yemeğini ye de kalkalım dememle nereye diyerek bir soru yöneltti gidince görünürsün diyip kahvemden bir yudum daha aldım yemeğini bitiren Eymenle hesabı ödeyip en yakındaki kırtasiyeye girdim eymene baktığımda gözleri parlıyordu okulda gerekecek tüm kırtasiye ürünlerini alıp arabamın garajina koydum eymenin evine doğru yol alırken yol üstündeki bir markette durup Eymen sen biraz burda otur ben birazdan geleceğim sakın arabadan inme diyerek ikaz edip market alışverişi yapıp eymenin evine doğru yol aldım ev geldikten sonra tüm poşetleri alıp evin kapısını önünde eymenin yanında yerimi aldım eymenin kapıyı çalmasıyla kapıyı genç bir kadın açtı Eymen hızla annesine sarılıp anne bu kayra abla bana dönüp hosgeldiniz dedi başımla onayladım hoşbuldum derken bize yardım edecekmiş bana okul eşyaları bile aldı biliyomusun demesiyle Eymen e dönen gözleri öylemi Buyurun içeri geçin kayra hanım elimdeki poşetleri ikisinin verip ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim elimdeki mutfak malzemelerini eymenin annesine verip eşyaları mutfağa bırakmasını bekledim beraber salona geçip kırtasiye ürünlerinde koltuğun üzerine bırakıp elimi uzattım kayra ece erdem kadında elimi sıkıp Nihal Vural memnun oldum kayra sana ne kadar teşekkür etsem azdır izninizle çocuklarınıza burs vermek istiyorum dememle gözlerindeki mutluluğu görmüştüm bende çok isterdim çocuklarım okusun ama olmadı hurda toplayıp geçimimizi sağlarken yetmedi merak etmeyin size olabildiğince yardımcı olmak isterim yanlış anlamazsınız bu evin babası nerde kadının gözlerinden bir hüzün geçti babamızı kaybettik başınız sağolsun dostlar sağolsun demesiyle içeriden saçı başı dağılmış uykudan yeni uyanmış küçük kız çocuğu beni görür görmez annesine koşup sarıldı bu da benim küçük kızım alisya alisya bu ablada kayra ablan bize yardım edecekmiş demesiyle teşekkür ederiz kayra abla dedi rica ederim diyip Nihal hanım telefon numaranızı verirseniz irtibatta kalırız ancak her türlü ihtiyacınızda bana ulaşın ancak görevim itibariyle bana ulaşamazsanız cüzdanımdaki karviziti uzatıp bu numarayı Aradığınız taktirde size yardım edeceklerdir hiç merak etmeyin Diyip kalktım biraz daha otursaydınız diyen Nihal'e belki başka zaman diyerek ayaklandım ayakkabılarımı giyip hoşcakalın dedim Eymen bana sarılıp çok teşekkür ederim kayra abla demsiyle hiç önemli değil sen oku vatanına milletine hayırlı bir evlat ol bana yeter anlaştık mı diyip yanağını okşadım serçe parmağımı uzatıp söz ver bakalım dememle serçe parmağını benimkiyle kitleyip baş parmaklarınızı mühürledim söz veriyorum derslerime çok çalışacağım demesiyle anlaştık diyip nihalede hoşçakal derken alisyada annesinin bacaklarına sarılıp bana el salladı gözlerine bakıp baş selamı verip arabama bindim lojmana doğru yol alırken süratle gittiğim yolda geri geri yürüyen çocuğun kahkaha seslerine annesinin çığlığı karıştı ...