Gökyüzü Gibi

Bir an Süreyayı karşımda görmüş gibi oldum , onu düşündüğum için hayal görmeye başladım diye düşünmeye başladım . Gözlerimi açıp kapattım , aklımı başımdan alan gökyüzü mavisi gözleriyle , ve çocuk gibi mahsum o haliyle karşımdaydı . Yanında yaşlı nur yüzlü bir kadın vardı , içimden Süreyyanın anneannesi olmalı diye düşündüm . Onlara doğru yürüdüm derin bir nefes aldım .

" Süreyya seni burda görmek ne güzel . "

Kalbimin sesi dışardan duyulacak diye yaşadığım o tedirginliği anlatamam . Süreyya ise yüzünde tebessümle .

" Kemal seni gördüğüme memnun oldum , seni anneannemle tanıştırayım . "

" Tabi , teyzecim ben Kemal . "

Yaşlı kadın yüzünde tebesümle " Kemal sensin demek , Süreyya bahsetmişti . "

Süreyya " anneanne ! " Mahsum haliyle anneannesini çekiştirdi .

" Bir çay içelimmi ? " Diye teklifte bulundum .

Yaşlı kadın " ne güzel olur oğlum senide tanımış olurum . "

Bir masaya oturduk , çay siparişi verdik . Kıymet teyze beni yakından tanımak için olacakki , hayatım ve ailem hakkında sorular sordu . Süreyyanın gözlerine bakarken gökyüzüne kavuşmuş kuşlar gibi hissettim . Sanki Süreyyadan uzakta kanadı kırık kuş gibiyim gökyüzüne hasret . Gökyüzünü mesken tutan kuşlar gibi bende Süreyyayı mesken tutmuştum .

Süreyya tüm saflığı ve mahsumiyetiyle , beni büyülerken . Onunnla ilk hayalimi kurmuştum ondan habersiz . Aynı bardaktan çay içmek kadar mahsum bir hayalim olmuştu . Güzel gözleriyle beni esir alan genç kız , daha önce kimseyle kuramadığım hayali kurdurmuştu .