@gulsahcan
|
Gügü'yle Yeni Bir Fantastik Macera
Başlama tarihlerinizi buraya bırakabilirsiniz ;
➰
Bir hayat nasıl bir anda alt üst olur?
Dünya düzeni nasıl acımasız davranabilir bir insana bu denli?
Bir günde, yalnızca bir günde yerle bir olan daha kaç başka hayat vardır bilmediğimiz?
Nereye kadar saklanır yaşananlar, nereye kadar susmak zorunda kalırız?
Ne kadar direnebiliriz, bize bahşedilen gücümüz ne zaman biter?
Düşünüp durur, soruların içinde boğuluruz çoğu zaman. Cevapları bulamadıkça debelenir, debelendikçe daha çok batarız dibe. Ve en dibi görmeden alamayız cevapları hayatın ellerinden. En baştan başlamak için, bazen her şeyin sonunu görebilmek gerekir.
Ben görüyordum. Her şeyi sonunu, herkesin sonunu görebiliyordum ve bu beni öylesine korkutuyordu ki sakladım.
Şimdi nasıl döneceğim en başa?
Cevaplar hala saklıyken ve ben sondayken, pusulam ne olacak bu yolda?
Gücüm mü?
#
''Feride Kayacı.'' dedi masanın üzerindeki kağıdı damgalayan adam. ''O bir Ağaç.''
Annemin elini sımsıkı tutuyordum. On altı yaşında biri için fazla masumdu bu hareketim ancak korkum öyle derindi ki, eve gelen mektubun beni getirdiği bu nokta, bu zamana kadar aklımın almadığı çoğu şeyin kanıtıydı.
Gerçekti.
Belki de en başından anlatmalıydım olanları. Kafa karışıklığına mahal vermeden...
#
İlk kez beş yaşındayken annem tarafından fark edilen güçlerim, ben büyüdükçe içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Olağanüstü bir hızım, ekstrem bir gücüm ve annemin komşularımıza açıklayamayacağı kadar büyük öfke krizlerim vardı.
Büyüme sürecimde açıklayamadığım güçlerim yüzünden tek bir arkadaş bile edinememiştim. Annem dışında kimsem yoktu ve kabullenmek zorunda olduğum güçlerim, sosyal hayatıma olduğu gibi okul hayatıma da mani olmuştu. Yıllarca evde eğitim görmüş, bir gün bile normal çocuklar gibi okula gidememiştim. Bununla yaşamanın bir yolunu bulmak yıllarımı almış olsa da her şey göründüğü kadar kolay ilerlemiyordu.
Ben yaş aldıkça kontrol edemediğim güçlerim hayatımı mahvetmeye devam ediyordu. Ailem dışında herkesten saklamak zorunda olduğumuza inandığımız bu şey, içimde büyüdükçe büyüyordu ve güçlerimle baş etme denemelerim hiçbir sonuç vermiyordu. Babama durumu ilk anlattığımızda on yaşında olduğumu hatırlıyorum. Delirdiğimize inanarak bizi terk edişinin üstündense tam altı yıl geçmişti.
Anneminse bu konuda başından beri bazı teorileri vardı. Bana büyü yapıldığı, içime birtakım varlıkların girmiş olabileceği ve daha birçok mantıksız batıl inanç içeren safsatalar bütünü kafasını kurcalıyordu. Seneler sonunda artık bunun büyüyle ilgisi olmadığını anladığında sorgulamayı bıraktı. Artık günleri bana kendimi yalnız hissettirmemeye çalışmakla geçiyordu. Yalnız bir çocuktum ve ben tüm bunları yaşarken tek arkadaşım annem olmuştu.
Ancak güçlerimden haberdar olan yalnızca annem değildi.
On altı yaşına bastığım o gün, her zamanki gibi yalnızlığımın bu kez on altıncı yılını kutlamak üzere annemin yaptığı pastadaki mumları üfleyecektim. O esnada dış kapının zili tüm salonda yankılandı. Annem yanıma elinde tuttuğu beyaz bir zarfla gelirken kaşları çatılmıştı.
''Nedir o?'' diye sorduğumdaysa ''Sana gelmiş.'' demesini beklemiyordum.
Zarfın üzerinde kocaman harflerle FERİDE KAYACI, 16.08.2006 yazıyordu. Doğum tarihimi görür görmez heyecanlanarak zarfı annemin elinden alıp açtığımda, bambaşka bir dünyaya adım atacağımdan habersizdim ancak anneme göre bir yalandan ibaret olan bu mektupta yazılanlar, bana bu dünyada yalnız olmadığımı söylüyordu.
Sayın Feride Kayacı;
Beş, on altıncı yaşınıza bastığınız bugün, tıpkı diğerleri gibi sizi de sınıfınıza çağırıyor. Gücünüzün derecesine göre kategorinize ayrılmak üzere okulumuza 31.12.2022 23:59 tarihine kadar kayıt yaptırmanız gerekmektedir. Kayıt tarihini kaçırmamanızı önemle rica ederiz.
Okul Müdürü Gürkan Yenilmez, Kategori ASLAN
Adres : Filtaşı Sokağı, 42/13 Badem ASR.
Ve bu bile bana, onlara inanmak için güçlü bir neden vermişti.
Ne kaybedecektim ki?
Belki de pusulam Beş adlı bu okulda saklıydı ve onu bulabilmek için yapmam gereken tek şey, kağıtta yazılan adrese gidip bana neler olduğunu öğrenmeye çalışmaktı. |
0% |