
Gecenin üçünde gördüğüm bir kabus sonrası uykumdan uyanmıştım kötü bir kabustu nevar ki hala etkisi altındaydım.
Şimdi ise elimdeki acı kahveyle oturma odasında oturmuş kendime felmeye çalışıyordum.
Aslında kendime gelmeye falan çalıştığım yoktu.
Bu şehri terk etmeyi düşünüyordum.
Tüm acılarımı tecrübelerimi burada tatmıştım ,neden her şeyi unutup temiz bir sayfa açmıyordumki hem bu değişiklik banada iyi gelirdi.
Bu fikir aklıma yatmıştı, kahvemden son yudumlarımı da alıp oturduğum koltuktan ayaklandım sabah ilk iş olarak okuluma gidip kaydımı aldırmam olacaktı ama şimdiden toparlansam iyi olurdu zaten çok bir eşyam yoktu .
Oturma odasından çıkıp odama girdim bursumun yarısını harcadığım koli koli alışverişlerden kalan bir kaç koli vardı biliyorum bir gün mutlaka işe yarayacağını o yüzden atmamıştım bu kolileri.
Eşyalarımı kolilere doldurmaya başlamıştım umarım bir an önce biterdi,ilk çalışma masasındaki test kitaplarımı,şiir kitaplarımı ,kalemlerimi vs.hepsini koliye doldurdum ardından orta boy bir valiz çıkarıp yatağın üstüne koydum dolabıma yöneldim ve teker teker kıyafetlerimi valize doldurmaya başladım.
2 saat sonra
Evi toparlamıstım bir şekilde sadece beyaz eşyalar ve mobilyalar kalmıştı onlarıda bir nakliyatçı ayarlardım.
Şimdi ise okula gelmiş ve okul müdürünü ikna etmeye çalışıyordum.
"Hocam lütfen daha fazla ısrar etmeyin ben burada daha fazla kalamam"dedim sesimi güçlü çıkarmaya çalışsamda pek olmamıştı,"İlayda bak senin gibi başarılı bir öğrencimi kaybedemem"sabahtan beri aynı şeyi söylüyordu artık yeterdi saygımı bozmamaya çalıştığım halde işi zorluyordu"Bakın benim öz annem daha bir hafta önce öldü ve ben burada kalamam dedikçe siz hayır diyor hala ısrar ediyorsunuz lütfen benim naklimi İzmire alın ve beni mutlu edin"dedim müdür derin bir of çekerek kafasını aşağı yukarı salladı "tamam"dedi en sonunda "kaydını İzmire alacağım"gülümsedim"teşekkür ederim "dedim ellilerindeki müdür gülümsedi ben ise kapıya yöneldim.
Yeni bir başlangıç ha! kulağa güzel geliyor .
Sağol iç ses
2 hafta sonra
Bu iki haftada yeni okuluma kaydımı yaptırmış evimizde tutup yerleştirmiştim.
Bugün ise okulun ilk günüydü -okulun ilk günlerinden hep nefret etmiştim-
Neyse olumsuzlukları silip yeni bir başlangıca merhaba! diyoruz.
Değil mi?
Okulun kapısından içeri girip sora sora müdürün odasına ulaşmıştım kapıyı iki kere tıklattım "gir"sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdim "merhaba hocam ben okulunuza yeni gelmişti de sınıfımı soracaktım"dedim yeni müdür gülümsedi takım elbise içinde kırklarının sonlarındaydı "tabii hemen sistemden bakıyım "biraz bekledikten sonra"A1 sınıfı"dedi teşekkür ettikten sonra odasından çıkıp sınıfımı aramaya başladım koridorun solundan dönünce sınıfımı görmüştüm önce drin bir nefes aldım hayır alamadım heyecendan nefes alamıyorum neyse neyseee tamam hoh haydi bismillah kapıyı tıklatarak içeri girdim "merhaba hocam ben yeni öğrenciyimde"birkaç adım gerileyip sınıfın numarasına tekrar baktım evet işte A1 Allah Allah
"Gel kuzum"kuzum ne ve yok ineğim!
Sınıfa girip hocanın yanında durdum"ben Bilge mimari tasarım öğretmeniyim hemde sınıfımızın sınıf öğretmeni ,sende lütfen kendini bize tanıtırmısın"
Yok hocam ben almayayım demek vardıda neyseeeee.
Sınıfa doğru dönüp gülümsedim"ben İlayda 19 yaşımdayım evet kabul ediyorum biraz küçüğüm ama iyi geçineceğimizi umuyorum"dedim hah! Koçum be ne güzel konuştun kız
"Peki İlayda selvinin yanına geçebilirsin"dedi öğretmen gösterdiyi yere baktım sarışın mavi gözleri olan bir kızdı selvi,gülümsüyordu bende gülümsedim ve yanına geçtim pek alışkın değildim böyle şeylere biraz tuhaftı.
Selvi çok tatlı ve nahif bir kızdı bu kızı çok sevmiştim ders boyunca hocayı dinlemeyip konusmuştuk ama ben bir şaka yapınca çok sesli kahkaha atıyordu ve buda hocaya yakalanma riskinizi artırıyordu.
Aman ne olacak bende eşek gibi gülüyordum vallaha
Ders bitmişti ve zil sesiyle beraber Selvinin kolumdan çekmesi bir olmuştu "hadi kantine inelim"dedi "tamam,cüzdanımı alayım"dediğim an "kız ben ısmarlıyorum ne cüzdanı"dedi ne bu okul benim alıştığım sistemin tam tersiydi sana ısmarlıyorum mu dedi o ? Ben şaşırınca kolumdan sürüklercesine kantine götürdü.
Kantine geldiğimizde boş sandalyeler sen birine oturduk ve iki tost ve iki ayran söyledik aradada bana sorular soruyor benim hakkımda bilgi almaya çalışıyordu ben gülümseyerek cevap veriyodum.
Tam tostu ağzıma alıp ısıracaktımki bir gözle göz göze geldim
Bu gözler çok tanıdıktı ve bu saçlar ama tuhaf olan şuydu oda benle birlikte duraksamıştı
"İlayda"kolum dürtülüyordu "ilaydaaa"kolum dürtülüyordu "lan ilaydaaaa"tamam benim kolumdan yıkım vardı"ayy selvi kolumdan yıkım var benim ne yapıyosun"dedim kolumu kendime çekerek "kız sabahtan beri sesleniyorum duymuyorsun"dedi"pardon dalmışım"dedim o ise ayaklanıp "hadi gidelim yediysen zil çalıcak" dedi kafamı salladım ve sınıfa çıktık.
Ama benim hala aklımda olan o kahverengi gözlerdi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |