Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm

@gunduzbeyinkizi

Kayılar büyük bir cengin içerisindeydi kazanmaları için son bir vur hamlesi yapilmasi gerekiyordu Kayılar diğer beylikler ile birleşip Moğollar ve Bizansa saldırmıştı epey yaralı ve şehit vardı kazanmak için herkes Ertuğrul Gazi den işaret bekliyordu bir müddet sonra o bekledikleri işaret geldi Ertuğrul Gaziden ve son vuruşu yapıp kazandılar ne Bizansın ne de Moğolların takati kalmamıştı Kayılar onları kovalamayı başarmışlardı Moğollar geldikleri yere gitmişlerdi Bizans ise bir sulh yapma hazırlığına geçmişti bir süre sonra Ertuğrul Gazi yaralıları ve şehitleri toparladı Dündar bey ve Sungurtekin bey şehit düşmüşlerdi ve o koca cengin ortasında Ertuğrul Gazi annesi Haymaana nın vefat ettiği haberini almış yıkılmıştı ama yılmayıp daha çok güçlenip kazanmıştı zafer Haymaana vefat edince Ertuğrul Gazi ağabeyi Gündoğdu beyi obaya yollamıştı Savcı Osman ve İltekine mukkayyet olması için çünkü obayı terk edebilirlerdi bunu büyük cenk devam ederken göze alamazdı Ertuğrul Gazi birden daldı gitti alpi Bamsi beyi bile duymamıştı onca yaşanan şeyleri düşünüyordu en son Bamsı bey geldi Ertuğrul Gazi nin omzuna dokundu ve şunları dedi

Bamsı bey: beyim ne düşünürsün bu kadar uzun uzun

Dedi Ertuğrul Gazi uzaklara bakarak konuşmaya başladı

Ertuğrul Gazi: nice şeyler yaşadık Bamsı herkes kollarımızda hakka yürüdü atam Süleyman Şahın isteği üzere çıktığım bu yolda nice canlar yitti gitti hatunum halime yeğenim Süleyman alpim Doğan diğer alplerim beylerim Sungurtekin Ağabeyim Dündar gardaşım yitip gitti anamda evlatlarının acısına dayanamayıp gitti ölüm şereftir lakin çok can yakar Bamsı Beyrek çok can yakar çok özlem hissettirir bir pişmanlık yoktur içimde lakin

Dedi ve sustu devamını getiremedi dolan gözlerinin acısını yüreğinde hissetti Bamsı bey anlamıştı devamını o getirdi

Bamsı bey: lakin keşke evvelinden Gündoğdu bey ile yolların ayrılmasaydı çünkü ikinizinde amacı aynıydı ama Gündoğdu bey sadece kafasını dinlemek istedi çünkü çok yorulmuştu ama onu da yapamadı Ahlata moğollar saldırdı

Ertuğrul Gazi: doğru dersin gardaşım doğru dersin sen en iyi bilirsin beni hep keşke ağabeyimde yanımda olaydı derdim

Bamsı bey: gayrı yanımızdadır beyim Gündoğdu bey üzülmeyesin olan oldu artık

Ertuğrul Gazi: evet olan oldu artık bitti devam edeceğiz imdi şehitleri defnedesiniz yaralıları da obaya yetiştirelim artık

Bamsı bey: buyruk senindir beyim

Bamsı bey herkesi toplar şehitler defnedilir yaralılar için arabalar hazırlanır ve hep beraber Kayı obasına doğru yola çıkarlar önde bir kaç Alp ve sancaktar vardı onun arkasında Ertuğrul Gazi vardı sağ tarafında oğlu Gündüz bey sol tarafında ise son kalan yiğit alpi Bamsi bey vardı arkalarında yaralı alpleri taşıyan arabalar ve diğer alpler atlarıyla beraber gelmekteydiler hepsi dört nala gidiyordu Ertuğrul Gazi Gündüz beye döndü ve kervanı kontrol etmesini söyledi Gündüz bey atını çevirdi boylu boyunca uzanan küçük kervanı dolaştı herkesi daha da hızlandırdı daha sonra dönüp babasının yanına geldi onunla aynı hızda devam etti 3 gün sonra obaya az kalmıştı dinlenmeye geçmişlerdi bu sırada obada ise hazırlıklar sürüyordu Ertuğrul Gazi yola çıkmadan önce obaya geleceklerini haber etmişlerdi Savcı bey otağdaki hazırlıkları kontrol ederken Osman bey ise obadaki hazırlıkları kontrol ediyordu kilimhaneye geldi Selcan Ananın yanına

Osman bey: yenge kolay gelsin nasıl gider hazırlıklar

Selcan Ana: herşey gayet iyiye gider hatunlar çadırların örtülerini dikmektedirler akşama biter yemekler ise yarın hazırlanması devam edecektir

Osman bey: eyi güzel babam için hediyeler alındı otağı düzenlenir imdi ağabeyimin nişanlısı da babamın otağına çiçek koyacak birde güzel kokular hazır edecek

Selcan Ana: eyi olur Ertuğrul beyim pek sever taze bahar havasını ayrıca ben Ayşe hatun ile beraber Ertuğrul beyin yarası için ilaç edecez

Osman bey: hey maşallah pek çok iş edersin yenge hızına yetişmek imkansızdır

Bir anda Osman Bey'in aklına ava çıkmadığı gelmiştir

Osman bey: eyyy yenge senin bu aklı 5 karış havada yeğeni nin ha babam için ava çıkacaktım unuttum iyi mi

Selcan ana güldü ve şu cümleleri söyledi

Selcan Ana: a benim kara Osmanım korkmayasın İltekin ağabeyin imdi hazırlık ederdi koşup sende katılasın ona

Osman bey: eyvallah yengem sağ olasın

Osman bey Selcan Ananın alnından öpüp koşarak İltekin beyin yanına gitti İltekin bey atına binmiş obadan ayrılacakken Osman bey atına bindi ve seslendi

Osman bey: İltekin ağabey beni de bekleyesin

İltekin bey: deli Osman sende mi gelmek istersin burada kalıp Savcı beye yardım edesin

Osman bey: İltekin ağabey ben küçük çocuk değilim artık beni kandıramazsın

İltekin bey: o vakit sende gelesin deli Osman av nasıl avlanır gösteresin bana

Osman bey: emrin olur ağam

İltekin bey güldü ve atını dehletip yola çıktı alpler ve Osman beyde peşinden geldiler bir süre sonra ormana geldiler atlarından inip yaylarini ve ok sadaklarını alıp ormana daldılar ileriye doğru gittiler bir süre geçtikten sonra Osman bey bir ceylan bulur okunu takıp yayının krişini geriye doğru çekmeye başladı ceylanı nişan almıştı oku bıraktı yavaşça ok gidip ceylana saplandı ceylan yere yığıldı birden bir kadın bağırma sesi duyuldu herkes yaylarını çekti ve sesin geldiği yere doğru gitmeye başladılar epey gittikten sonra bir grup moğol askeri bir kadını yakalamıştı ve ona eziyet ediyorlardı Osman bey İltekin beyin emrini beklemeden okuyla bir askeri indirdi daha sonra yayı boynundan geçirdi ve kılıcını çekip saldırmaya başladı alplerde Osman beyle beraber saldırdılar bir süre sonra Moğol askerlerinin hepsi ölmüşlerdi Osman bey kadının yanına geldi yarasına müdahale etmeye başladı İltekin bey çıkıştı Osman beye

İltekin bey: sen ne yaparsın Osman benim emrimi beklemeden nasıl saldırırsın

Osman bey: zor durumda kalmıştı görmez misin sen

İltekin bey: görürüm lakin benim emrimi beklemeliydin benim sorumluluğumdasın

Osman bey: çocuk Osman yok karşında gerekeni yaptım uzatma artık İltekin bey

İltekin beyin birşey demesine izin vermeden kadının yarasıyla ilgilendi su ile temizleyip güzelce sardı ve kadına sordu

Osman bey: sende kimsin burada ne ararsın

Gülperi sultan: ben Gülperi Kayı obasına giderim Ertuğrul Gaziyi aramaktayım

Osman bey: Ertuğrul Gaziyi mi ararsın ne edeceksin Ertuğrul Gaziyi

Gülperi sultan: rahmetli Sultan Alaaddin nin ona verdiği sırrı öğrenmeye geldim rahmetli sultanımız vefat etmeden evvel demişidi büyük bir cenk olacağını ve o cenkten sonra Ertuğrul Gaziyi bulmamı ve ondan o sırrı öğrenmemi istedi

Osman bey: Ertuğrul Gazi benim babamdır ben Ertuğrul Gazi oğlu Osman beyim dediklerin doğrudur lakin babam henüz cenkten dönmedi yakında dönecektir eyi oldu geldiğin

Gülperi sultan: Osman bey mi tanırım seni rahmetli sultanımız Alaeddin Keykubat in sarayın da Kara Osman olarak bilinirsin

Osman bey: doğrudur sen Sultan'ın sarayında olduğuna göre sultana çok yakın birisin diyesin hele nesi olursun rahmetli sultanımızın

Gülperi sultan: onun casusuydum Osman bey ondan sebeple bilirim

Osman bey: anladım hayde gidelim o vakit obaya hatunlar baksın yarana

Gülperi sultan: teşekkür ederim beni kurtardığın için

Osman bey: estağfurullah görevim bu

Osman bey Gülperi Sultan'ın kalkmasına yardım etti ve beraber ceylanı da alıp obaya döndüler otağa geçip oturdular Selcan Ana yanlarına geldi

Selcan ana: misafirimizin olduğunu söylemedin beyim kimdir bu hatun

Gündoğdu bey: imdi haber edecektim hatunum kırılmayasın

Selcan ana: bilirdim beyim merak etmeyesin kırılmam sana

İltekin bey ve Osman bey birbirilerine bakıp gülüştüler Gündoğdu bey ve Selcan Ana ikisine dönüp baktılar Osman bey sesini değiştirir

Osman bey: misafirimiz olduğunu söylemedin beyim kimdir bu hatun

İltekin bey gülerek devam etti Osman Bey'in taklidini

İltekin bey: imdi haber edecektim hatunum kırılmayasın

Osman bey: bilirdim beyim merak etmeyesin kırılmadım sana

Diyip gülüştüler Gündoğdu bey ve Selcan ana da güldüler taklidi çok beğenmişlerdi Gülperi sultan ise sessizce izlemişti tek kelime etmeden

Gündoğdu bey: eyleşirler bizimle hatun görürsün demi

Selcan ana: he ya beyim öyle ederler

Osman bey: yok estağfurullah hoşumuza gitti taklit etmek istedik hem taklitler asılları yüceltir

İltekin bey: Osman doğru der beyim Gülperi hatun rahmetli Sultan Alaaddin nin casusuymuş bizim obaya gelirmiş emmim Ertuğrul beyle görüşmek istermiş bizim obaya gelirken Moğol tasallut olmuş avdayken bulduk alıp getirdik

Gündoğdu bey: iyi yapmışsınız gardaşım gelende öğreniriz neler olduğunu

Gülperi sultan: Ertuğrul Gaziye verilen sırrı öğrenmem istendi benden Sultan Alaaddin nin emriyle bana ölmeden önce büyük cenk olacağını ve o cenkten sonra Ertuğrul Gaziyi bulup ondan öğrenmemi istedi bende öyle yaptım

Gündoğdu bey: iyi etmişsin hoş gelmişsin

Gülperi sultan: hoş bulduk Gündoğdu beyim

Osman bey: emmimi nerden tanırsın ben yalnızca kendimi tanıttım buradaki kimse kendini tanıtmadı

Gülperi sultan: ahiret sorgu meleği seçildiğini bilmiyordum ayrıca Sultan'ın tüm casusları bilir Kayıları çünkü en soylu boy Kayı boyudur ve biz casuslara ilk öğretilen şeyde budur

Osman bey: sorgu meleği seçilmedim amma sorgulama konusunda iyiyimdir ve de şaşırtıcı Kayılar hakkında her bilgiye sahip sen Ertuğrul Gazi nin oğlu Osman beyi tanıyamadın ve de Kayıların Süleyman Şahtan bu yana sakladığı sırrı bilmiyorsun öyle mi

Gülperi sultan: evet ilginç olabilir seni tanıyamam normal çünkü seni en son gördüğümde Ertuğrul Gazi ikinci evliliğini yapmıştı

Osman bey: babamın ikinci evliliğini biliyorsun ama sırrı bilmiyorsun neden babam ikinci evlilik yaptığında öğrenmedin

Gülperi sultan: çünkü Ertuğrul Gazi sırrı Gündoğdu bey ile paylaşmıştı ve bir kişiye daha söylemeyeceğine yemin etmişti

Osman bey: atam Ertuğrul Gaziye sordun mu peki neden anlatmayacağını

Gülperi sultan: merakını anlarım Osman bey lakin nedir bu sorgu bu kadar anlamış değilim neyi duymak istiyorsun bilmiyorum ama sıkıldım sorulardan

Osman bey: pardon özür dilerim Gülperi hatun merakımı hoş görün

Gülperi sultan: sorun değil bana müsaade Ertuğrul Gazi gelene kadar handa kalayım malum yol yordu beni

Gündoğdu bey: obamizda kalabilirsiniz alplerimiz misafir çadırını hazırladı

Gülperi sultan: hiç zahmet vermeyeyim size

Gündoğdu bey: olur mu öyle şey obamız hana göre daha güvenlidir

Gülperi sultan: madem ısrar edersiniz peki o halde

Gülperi sultan çadırına gider asıl kimliğini saklamıştı çünkü kimse Sultan olduğunu bilsin istemiyordu çok sıkılmıştı bundan o yüzden de rahmetli sultan Alaaddin nin casusu olduğunu söylemişti ona hazırlanan çadıra gitti ve dinlendi aradan 3 gün geçti Ertuğrul Gazi obaya varmıştı davullar çalıyordu Osman bey ve Savcı bey direk olarak otağın önüne geçmiş bekliyordu Osman bey çocuk gibi sevinçliydi hem babasını hem ağabeyini çok özlemişti Ertuğrul Gazi atıyla yaklaşmıştı otağa Osman Bey'in gözleri ağabeyini aradı ama sanki Gündüz beyden ne bir iz ne de başka birşey vardı içindeki sevincin yerine hüzün geçmişti kalbi korkuyla hızlanmıştı annesinin yadigarı babasının gözünün nuru sanki yok olmuştu sanki hiç var olmamış gibiydi gözleri dolmuştu yoksa ağabeyi de mi annesi gibi ansızın gitmişti bilmiyordu Ertuğrul Gazi atından indi yanlarına geldi Osman beye kal gelmişti hareket bile edemedi hala daha anasının acısı vardı birde bunun yanında nenesinin acısı da eklenmişti ağabeyi de eklenirse dayanamazdı peki ya müstakbel yengesine ne diyecekti ağabeyim şehit düştü mü diyecekti düşünceler korkuyla bedenini sarmıştı gözleri karardı sendeleyip yere yığıldı kaldı duyduğu son ses babasının Osman oğlum çığlığıydı bilinci kapanmıştı peş peşe iki kayıp birden kaldıramayacaktı bedeni ama belli ki beyni öyle sanmıştı acıya dayanamayıp kapatmıştı bedeni alpler Osman beyi otağa taşımışlardı yatağa koymuşlardı kumral abdal ve Selcan Ana ilgileniyordu onunla büyük bir korku vardı herkeste Osman bey ölmüş gibi yatıyordu hiç bir uyarana tepki vermiyordu bir rüya gördü dedesi ve nenesi yanına gelmişlerdi bey postunda oturmuş ona bakıyorlardı Osman bey gelip önlerinde diz çöktü Süleyman Şah şunları söyledi

Süleyman Şah: kalk Osman bey kalk Kayının sana ihtiyacı var baban Ertuğrul Gazi nin korkusu yer göğü sarmakta kendine gel

Osman bey: Şahım seni gördüm şad oldum lakin yapamıyorum nenemin gidişine ağabeyimin gidişi eklendi kaldıracak gücüm kalmadı daha anamın yokluğuna alışamadan nenemde göçtü imdi dayanağım güç kaynağım da göçtü ne ederim ben

Süleyman Şah: Osman sen devlet kuracaksın kalk ve Kayının selameti için mücadele et

Osman bey: Kayının selameti için mücadeleyi ağabeyim olmadan yapamam

Haymaana: Osmanım kara osmanım sen sanar mısın ki Gün ışım göçtü korkmayasın Gündüz ağabeyin hayattadır benim mezarıma geldi

Osman bey: sen sen ne dersin nene anamın yokluğuna alışamadan sen gittin imdi de ağabeyim gitti sandım

Haymaana: ah benim kara gözlü Osmanım ağabeyine olan bağlılığın beni memnun etmiştir lakin lakin korkmayasın gayrı hayattadır hayde kalkasın baban çok korkar

Osman bey: emriniz başım gözüm üstüne nenem dedem

Bir zaman sonra rüyası son buldu Osman bey ağırdan gözlerini açtı etrafa bakındı Ertuğrul Gazi yanı başında kuran okuyordu Gündoğdu bey Selcan Ana da diğer yanında oturmuş bekliyorlardı Osman bey güç bela konuştu

Osman bey: B-baba

Ertuğrul Gazi: oğlum iyi misin

Osman bey: iyiyim babam iyiyim senin deli oğlun sabahtandır güneşin altında seni beklerdi güneş etkiledi herhalde

Ertuğrul Gazi: ah benim deli oğlum ne diye sabahtandır güneşte beklersin beni yüreğim çıktı sana birşey oldu sandım

Osman bey: yok babam iyiyim güneş etkiledi biraz imdi daha iyiyim

Gündoğdu bey: ben sana kaç kere dedim Osman güneşte çok durma diye birde börkünü takmamışsın

Osman bey: özür dilerim emmi babamın geleceği heyecanı sardı beni unutmuşum takmayı

Selcan Ana: sana birşey olaydı o zaman görürüm ben seni deli Osman

Osman bey: yengem çok özür dilerim seni korkutmak istemedim

Selcan Ana: neyse olan oldu artık daha dikkatli ol

Osman bey: merak etme yenge ederim

Savcı bey yanlarına gelir Osman'ın yanına oturur

Savcı bey: Osmanım iyi misin gardaşım

Osman bey: iyiyim ağabey güneş etkiledi biraz

Savcı bey: güneş çarptı öyle mi Osman

Osman bey: evet ağabey ya ne olmasını bekledin

Savcı bey: birşey beklemedim gardaş sabahtandır tek lokma da yemedin de ondan sandım

Ertuğrul Gazi: ah Osman ah çocuk musun sen

Osman bey: yok babam iştahım yoktu yemek istemedim

Ertuğrul Gazi: çocukluk etmeyi bırak Osman yemeğini ye ve güneşte çok durma

Osman bey: peki baba emrin olur

​​​​​​Osman bey kalkar ayağa başı döner aniden kalktığı için aldırmadan çıkar otağdan kapıdaki alpten kılıcını hançerini ve börkünü alıp kuşanır Ertuğrul Gazi peşinden gelir

Ertuğrul Gazi: nereye gidersin Osman

Osman bey: nenemin mezarına giderim babam merak etmeyesin tez gelirim

Ertuğrul Gazi: eyi Gündüzü de getiresin

Osman bey: getiririm babam

Boran Alp Osman Bey'in atını getirir Osman bey atına binip nenesinin mezarına gider

 

​​​​​​

 

​​​​

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​​​

​​​​​

​​​​

 

​​

​​​​​​

​​​​

Loading...
0%