Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.Bölüm

@gunduzbeyinkizi

Ertesi gün olmuştu sabah namazından sonra Osman bey Savcı bey ve Gündüz bey bir kaç alplerle beraber Erzurum'a doğru yola çıktılar Kayılar ise işlerine döndü Gündoğdu bey 3 Bey seçip Gündüz bey Savcı bey ve Osman Bey'in işlerine atadı onları sonra kendisi de işine döndü bir süre sonra Gülperi sultan geldi destur alıp içeri girdi

Gülperi sultan: destur

Gündoğdu bey: gelesin Gülperi Sultan

Gülperi sultan içeri girer Gündoğdu beye yaklaşır biraz ve öylece elleri arkada bağlı şekilde durur Gündoğdu bey ona bakar

Gündoğdu bey: neredesin sen Gülperi Sultan

Gülperi sultan: şifalı ot toplamaya çıkmıştım bir küçük kız gördüm Gündüz beye ağlıyordu onu alıp sonra çadırıma geldim zorla hayatta olduğuna ikna ettim

Gündoğdu bey: Gündüz de bir kız çocuğu gördüğünü demişti gardaşıma demek ki o kız bu kız peki nereden çıkarmış Gündüzün öldüğünü

Gülperi sultan: epeydir görmemiş onu o yüzden herhalde

Gündoğdu bey: iyi de çok olmamış ki kızı göreli 2 gün olduysa

Gülperi sultan: benim kafam karıştı kızda hafıza kaybı var herhalde

Gündoğdu bey: kumral abdal bakar neyi var diye

Gülperi sultan: bende ona bıraktım geldim

Selcan ana yanlarına gelir

​​​​​Selcan Ana: beyim pazar için kimi görevlendirdin kervan hazırdır

Gündoğdu bey: Günhunu görevlendirdim hatun

Selcan Ana: nerededir göremedim kervan bekler

Gündoğdu bey: ben şimdi yollatırım

Selcan Ana: peki beyim müsadenle

Gündoğdu bey: müsade senindir

Selcan Ana çıktı peşinden hemen Ertuğrul Gazi içeri girdi Gülperi sultanı görünce epey şaşırdı çünkü geldiğinden haberi yoktu

Ertuğrul Gazi: ooo hoş geldin Gülperi sultan seni gökte ararken yerde bulduk neredeydin

Gülperi sultan: çadırımdaydım Ertuğrul bey

Ertuğrul Gazi: yalan konuşma Gülperi İltekin geldi ve senin olmadığını söyledi

Gülperi sultan: Gündüz bey için yana yakıla ağlayan bir kız çocuğu vardı ona yaşadığına inandırmaya çalıştım

Ertuğrul Gazi: o ne demek ya herkes Gündüzün öldüğünü der ya ne oluyor

Gündoğdu bey: Ertuğrul gardaşım sakin olasın belli ki epey seveni vardır pek kıymet verirler

Ertuğrul Gazi: anladım ağabey neyse sonra konuşuruz haber geldi mi Savcıdan varmışlar mi Erzuruma

Gündoğdu bey: yoktur gardaş haber beklerim bende

Ertuğrul Gazi: ağabey bu Kulucahisarı ne edecez

Gündoğdu bey: imdilik kalsın daha yeni cenkten döndük

Ertuğrul Gazi: doğru dersin lakin lakin onlar rahat duracaklar mi

Gündoğdu bey: duracaklar elbet Kayzeri duydun Ertuğrul bir müddet onları durduracak imparatorla konuşmuş

Ertuğrul Gazi: iyi eder yoksa yılmam canlarını sökmekten

Gündoğdu bey: durdurasin gayrı kendini Ertuğrul yoktur ortada it çakal hem dinlenesin epey yorgun görünürsün

Ertuğrul Gazi: uyku uyuyamadım Osman beni çok düşündürür ağabey

Gündoğdu bey: gardaşım küçükken sende öyleydin o yüzden rahat ol Erzurumda halledilecek

Ertuğrul Gazi: inşallah ağabey inşallah eee bıraksan ben imdi de öyle olurum ailemden geriye sen ve yengem bir de evlatlarım kaldı sizde olmazsanız ben ne ederdim

Gündoğdu bey: bilirim gardaş Allah korusun hele daha buradayız sen içini ferah tut

Ertuğrul Gazi: bilirim bilmez miyim rahatım bu yüzden lakin Sultan Mesuta durumu bildirmek icap eder zaferimizin müjdesi gitmeli ona

Gündoğdu bey: ben çoktan Turgutu yolladım varmıştır Konya'ya anlatmıştır sultana bir işi de vardı onu halledip dönecekti

Gülperi sultan: Turgutta kim ve yeğenimle işi ne ?

Gündoğdu bey: dedim ya büyük cengin zaferini bildirecek Ertuğrulun yiğit alpidir Turgut

Gülperi sultan: aaa baltacilarin üstadı Turgut mu ben şehit düştü sanıyordum

Ertuğrul Gazi: çok şükür hayattadır

Gülperi sultan: Allah uzun ömür versin

Bu sırada Kumral abdal destur aldı ve içeri girdi Gündoğdu beyin önüne geldi ve durdu

Kumral abdal: beyim bölerim lakin birşey demem icap eder

Gündoğdu bey: hayırdır kumral abdal korkmuş gibisin

Kumral abdal: korkmak değilde endişe ederim beyim nasıl anlatacağımı bilemem

Ertuğrul Gazi: sakin ol hele kumral abdal bir oturasın soluklanasın

Kumral abdal: soluklanayım soluklanmasına lakin durum vahimdir

Ertuğrul Gazi: evlatlarıma mi birşey oldu yoksa

Kumral abdal: hayır beyim Gündüz bey ve gardaşları iyidir lakin Gülperi sultanın getirdiği kızdadır sorun

Gündoğdu bey: korkutma bizi ne olmuş kıza

Kumral abdal: beyim kız Gündüz beye ait ne varsa görür görmez ağlar hüngür hüngür susturamazım

Gündoğdu bey: sen ne dersin kumral abdal nereden çıktı bu

Kumral abdal: nesi olduğuna baktıktan sonra ben şifa yaparken Gündüz beyin çadırına gitmiş her yerde aradım sonra İltekin beyim Gündüz beyin çadırına gittiğini görmüş bana dedi gittim çadırda ağlıyordu kılıcına bakıp ağlıyordu zırhından hançerine kadar Gündüz beye ait ne varsa hepsine bakıp bakıp ağlıyordu

Gündoğdu bey: bu nasıl mümkün olabilir ki yani nedir onu bu kadar ağlatan

Ertuğrul Gazi: Gündüzü acaba babasına mi benzetiyor belki babası ölmüştür

Kumral abdal: bilmiyorum beyim hiç birşey demez yalnızca oy Gündüz beyim der durur hiç birşey anlamadım

Ertuğrul Gazi: bence babasına benzetir ondandır bu kadar ağlaması

Gülperi sultan: demiştim beyim kız görmedi diye öldü sandı

Gündoğdu bey: Ertuğrul haklıdır babasına benzetir bundan sebeple ağlar

Gülperi sultan: doğru olabilir ailesini hiç görmedim yada gelip onu sorani da

Ertuğrul Gazi: imdi nerededir Kumral abdal

Kumral abdal: Gündüz beyin çadırında zırhına sarılmış yatmakta ağlamaktan bitap düşmüş

Ertuğrul Gazi: ben bir bakayım

Gündoğdu bey: bak gardaşım bak

Ertuğrul Gazi küçük kıza bakmaya gitti aradan 5 gün geçti Gündüz bey Savcı bey ve Osman bey obaya dönerler yolda Savcı bey ve Osman bey konuşurlar en önde Sancaktar ve bir Alp arkasında Gündüz bey Gündüz beyin arkasinda Savcı bey ve Osman bey onların arkasında ise bir kaç Alp vardı Osman bey iyice huzursuzlaşmıştı evet tedavi olmuştu ama huzursuzluk sebebi hastalığı değildi Gündüz beyin nikahının ertelenmesine neden olduğu için kendini iyi hissetmiyordu Savcı beyle onu konuşma kararı aldı

Osman bey: ağabey canım çok sıkkın

Savcı bey: hayrola Osman Erzurum da mı kalmak istersin

Osman bey: yok ağabey yok ondan değildir

Savcı bey: ya neydendir

Osman bey: Gündüz ağabeyimin düğüne mani olmuşum daha ne olsun

Savcı bey: kara Osman bilmez misin babamla emmimi sen iyi olmadan ne düğün ederlerdi ne nikah

Osman bey: ben nikahtan sonra da giderdim ağabey Erzurum'a Gündüz ağabeyim kaç zamandır bekler zaten

Savcı bey: bilirim gardaş bilirim haklısın ama ne edelim babamda emmimde böyle uygun gördüler

Osman bey: iyi mi görünüyor sence uygun bulduklari şey

Savcı bey: hayır tabikide kara osmanim iyi değildir lakin elden ne gelir

Osman bey: hiç birşey bilirim bak hele haline içimi acıtır

Savcı bey: görürüm gardaş lakin gönül mü koydu dersin

Osman bey: kesinlikle gönül koymakta haklıdır

Savcı bey: bilemedim imdi lakin doğru dersin yanına geçelim mi

Osman bey: geçelim

Osman bey ve Savcı bey atlarını Gündüz beyin yanına sürdü beraber gitmeye başladılar

Osman bey: can ağabey sen iyi misin

Gündüz bey: iyiyim deli Osmanım esas sen iyisin değil mi

Osman bey: maşallahım var merak etmeyesin senin bu deli Osmana hiç birşey olmaz inşallah

Gündüz bey: inşallah gardaş

Osman bey: ağabey seni iyi görmem gönül mü koyarsın bana düğünü ertelediğin için

Gündüz bey: yok deli Osman düşünürüm yalnızca

Osman bey: ağabey etme eyleme seni tanırım ben

Gündüz bey: sana gönül koymam gardaş merak etme

Osman bey: ne diye üzgün durursun de hele canını sıkan nedir

Gündüz bey: nenem aklıma geldi

Osman bey: nenem mi hayrolsun rüyanda mi gördün

Gündüz bey: yok gardaş kaç vakittir görmem rüyamda lakin hekim nenemi tanıdığını diyince aklıma takıldı

Osman bey: babam anlatmıştı ya ağabey nenem Gündoğdu emmimi getirmiş diye unuttun mu

Gündüz bey: akıl mi kaldı bende gardaş

Osman bey: olsun ağabey sorun değildir lakin gayrı mutlu olasın yarın nikahın vardır Ayşe hatunun karşısına böyle yüzün solmuş şekilde çıkmayacaksın değil mi valla müstakbel yengem beni İnegöl'e kadar kovalar

Savcı bey: evet Osman bu konu da haklı ağabey kendine gelesin

Gündüz bey güldü ve ekledi

Gündüz bey: eyy sizin bu yenge korkunuz komik gelir bana ula bir de beyiz dersiniz kendinize düşmana kök söktüren Savcı bey ve Osman bey yengelerinden korkarlar

Osman bey: evet korkarız hem şöyle güzel gül can ağabey biz senin için canımızı veririz

Savcı bey: Osman doğru der ağabey sen pek kıymetlisin bizim için

Gündüz bey: bilirim gardaşlarım bilirim var olasınız

Osman bey: sende var ol ağabey

Sohbet falan derken obaya girmişlerdi 3 gündür yoldalardi ve artık obaya varmışlardı beyler ve hatunlar onları otağın önünde karşıladılar hasret giderme faslından sonra otağa gecip sohbet ettiler sonra yemek yiyip uyudular yarın sabah çok önemli bir konuyu konuşacağını söylemişti Ertuğrul Gazi herkes konuşmanin ne olduğunu düşünerek uyumaya gitti Gündüz bey ise Ayşe hatunun yanına gitti

​​​​​​Gündüz bey: gözümün feri Ayşem çok özledim seni

Ayşe hatun: bende seni çok özledim Gündüzüm az kaldı yarın akşam nikahımız olacak anamlar hazırlıkları bitirdi beyimiz gelip akşam nikahımızın olacağını söyledi

Gündüz bey: bu çok güzel çok sevindim buna gayrı hasret bitecek

Ayşe hatun: inşallah Gündüzüm

Gündüz bey: yarın görüşürüz o vakit bana müsade imdi yatmaz isem ilerleyen zamanda hiç uyuyamam

Ayşe hatun: müsaade senindir Gündüzüm uykunu güzel alasın heyecanını hoş tutasın

Gündüz bey: sağ olasın gözümün feri

Gündüz bey çadırdan çıktı kendi çadırına geçti ikisininde içi içine sığmıyordu çok heyecanlıydılar ikisi de uykuya geçtiler

 

 

 

Loading...
0%