Ertesi gün herkes uyanmış sabah aşı yenmiş ve işlere koyulmuştu Ayşe hatun Gül ile birlikte kilimhaneye gitmişti Gündüz bey alpleri çalıştırmaya gitmişti işleri bittiği zaman düğüne hazırlık edeceklerdi bu sırada Gündoğdu bey düğün için Gündüz bey ve Ayşe hatunu çağırmıştı iki Alp gelip onları çağırmıştı ikiside gelmişlerdir Gündoğdu beyin ne diyeceğini bekliyorlardı Gündoğdu bey içeriden çıkıp geldi yanlarına

Gündoğdu bey: hoş geldiniz Gündüz ve Ayşe

Gündüz bey: hoş bulduk beyim

Ayşe hatun: hoş bulduk beyim bizi emretmişsin

Gündoğdu bey: doğrudur Ayşe hatun buyurasınız Selcan ve gardaşım gelende anlatacam size

Ayşe hatun: peki beyim nasıl dersen

Gündüz bey: buyruk senindir beyim

İkiside oturup beklediler Ertuğrul Gazi ve Selcan ana içeri girdiler yerlerini aldılar

Gündoğdu bey: gardaşım ben derim ki Gündüz ve Ayşe nin düğününü Söğütte edelim tüm obaları davet edelim

Ertuğrul Gazi: doğru düşünmüşsün ağabey

Gündüz bey: beyim beylerim ne gerek vardır Söğütte etmeye

Ertuğrul Gazi: oğul emmin doğru der sen bey oğlusun bende uç beyiyim sana Kayılara yaraşır bir düğün toyu kurmak hakkım değil midir

Gündüz bey: estağfurullah babam hakkındır elbette lakin

Ertuğrul Gazi: lakin itiraz istemem Gündüz

Gündüz bey: peki babam nasıl istersen

Gündoğdu bey: hiç kusura bakmasın yeğenim diğer beyler koskoca Kayıların beyi Gündoğdu bey yeğenine anlı şanlı düğün etmeden nikahlamış desinler istemem hem sultanımızı da davet edecez bilirsin sultanımız seni pek sever bundan sebeple sadece nikah ettiğimi duyar ise neler edeceğini var da sen düşün

Gündüz bey: ben düğün etmeyelim demem lakin beyim Söğütte herkesin gözüne sokar gibi olsun istemem

Ayşe hatun: beyim doğru der beylerim hem düşman için hali hazırda açık hedef oluruz

Gündoğdu bey: korkunuzu anlarım lakin Kayzerin kesin emri vardır Bizans saldiramaz Moğol da epey kırıldı toparlanması zordur öncelikle Geyhatu ya hesap vermek zorundadırlar hem emminize güvenin güvenlik önlemlerini iki kat arttıracağım Sultanımız da geleceği için askerlerde olacak merak etmeyiniz

Gündüz bey: peki beyim nasıl derseniz

Gündoğdu bey: eyi tez hazırlıklara başlayın Selcan yeterince beklettik zaten gençleri

Selcan Ana: emrin olur beyim

Hatunlar çıkıp hazırlıklara başladı beyler ise sohbet ettiler

( Şimdi dizinin bir kısmını ben ele alacağım)

**************************************

​​​​​​Gündüz bey artık Vezirle iş yapmayı bırakmıştı Osman beyi toya davet etmiş postu ona vermişti Osman bey ise oturmuş ağabeyinin suçu hakkında yakınırdı bu sırada otağa biri girdi kim olduğu belli değildi

​​​​​​Sungurtekin bey: tek kelam daha edersen seni rezil ederim Osman bey

Osman bey: sende kimsin ne edersin bre densiz destursuz bey otağına dalmakta ne ola

Sungurtekin bey: hadsizlik edersin Ertuğrul Gazi oğlu Osman bey suçlarla ezdiğin senin ağabeyindir

Osman bey: sende kimsin ne diye bana karışırsın

Gelen kişi kendisini aşikar edince herkesin dili tutulmuştu Sungurtekin beyi beklemiyordu kimse Osman bey ise ayağa kalkmıştı

Sungurtekin bey: Süleyman Şah oğlu Sungurtekin olurum o senin ağabeyindir ona böyle ithamlarda bulunma hakkını kimse sana vermedi kırıcı olursun gayrı yeter

Osman bey: emmi bilmezsin ettiğini

Sungurtekin bey: esas sen bilmezsin Osman bey

Osman be: emmi sana karışma derim

Sungurtekin bey: gardaşım Ertuğrul senin bu ettiğini görse ne derdi sana ha Osman bey

Osman bey: emmiiii derimm

Sungurtekin bey: ben sana diyeyim Osman ben sana diyeyim beyliği böyle mi idare edeceksin ağabeyini cezalandırarak mi benim emanetime sahip çıkmak yerine öte ederek mi diyecekti

Osman bey: emmiiii atami karıştırma derim sana

Sungurtekin bey: bende sana Gündüze yüklenme derim

Osman bey: ne diye bana onu savunursun vezirle iş etmiştir ihanet etmiştir bana babamın sancağına obasına

Sungurtekin bey: sen gardaşıma ihanet ettin Osman varsın Gündüz sancağa ihanet etsin

Osman bey: o nasıl kelamdır emmi ben atama ne diye ihanet edeyim

Sungurtekin bey: Osman gardaşım birbirinize emanet etti sizi sen ihanet ettin rezil etmek zorunda mısın Gündüzü

Osman bey: vezirle iş etti ne edeydim tebrik mi edeydim

Sungurtekin bey: o senin ağabeyin Osman bizde Ertuğrula ihanet ettik emir Saadettin ile iş ettik lakin Ertuğrul sen gibi bizi rezil etmedi ağabeylerimdir deyip bizi affetti lakin sen edememişsin

Osman bey: emmi ağır konuşursun

Sungurtekin bey: sen dersin ya ben devlet kuracam devlet olacam diye sen bu gidişle değil sultan devlet dahi olamazsın sen evvel affetmeyi öğreneceksin sonra devlet olacaksın

Osman bey: emmi ağır konuşursun etmeyesin

Sungurtekin bey: senin rezil etmeden daha ağırı yoktur bu dünyada sen post sevdalısı olmuşsun senden hiç beklemezdim Osman hiç senden başkası oturunca o posta hain olur öyle midir eyi o vakit sende hainsin gardaşımdan sonra oturduğun için

Osman bey: emmi yeter çok ağır konuşursun

Sungurtekin bey: sana ağır konuşmak lazım ki kader kıymet bilesin

Gündüz beye döndü ve şunu dedi

Sungurtekin bey: kalkasın Gündüz çıkacaz

Gündüz bey: peki emmi nasıl dersen

Gündüz bey kalktı otağin kapisina giderken döndü Sungurtekin bey ve şunu ekledi

Sungurtekin bey: vezir meselesine gelince ben istedim Gündüz yaptı imdi otur postuna ah vah et

Sungurtekin bey Gündüz beyi alıp çıktı

​​​​​​Gündüz bey: emmi sen nereden çıkın nereden bilirsin neler olduğunu

Sungurtekin bey: bir hoş geldin yok mu yeğenim kırılırım sana

Gündüz bey: aman emmi yok hoş geldin elbette

Sungurtekin bey: hoş buldum yeğenim biliyorsun ki vezir ile iş etmeni ben istemiştim

Gündüz bey: evet emmi eyi de Osman'ın ettikleri senin kulağına nasıl geldi

Sungurtekin bey: Cerkutay Alp haber etti

Gündüz bey: ah Cerkutay Osman duyar ise ne eder acep eyi de o da kırgındı bana

Sungurtekin bey: demek ki fazla gönül koymamış ki bana acilinden gelmemi istedi

Gündüz bey: orası anlaşıldı zaten emmi lakin ben yalnızca sen istedin diye ettim yoksa Allah biliyor ya benim gözüm hiç bir vakit postta beylikte şan da şöhrette olmadı

Sungurtekin bey: bilirim yeğenim en iyi seni bilirim lakin lakin ben gayrı Osmanı tanıyamazım seni bu denli rezil edeceğini tahmin edebilseydim o zaman sana hiç bu görevi vermezdim

Gündüz bey: olsun emmi yine de vezirin nasıl bir hain olduğunu da görmüş olduk ben senin verdiğin görevden razıyım hiç sorun değildir

Sungurtekin bey: bilirim Gündüzüm bilirim imdi gidelim de yengem Selcan hatunu da ikna edelim seni öte ettiğini de işittim lakin o etmez sanırdım oda yanılttı beni oysa kendisi de vakti zamanında bunun gibi hatalara düşmüştü ve ağabeyim Gündoğdu bey onu affetmişti

Gündüz bey: varsın tüm dünya bana kırılsın hayatta olsunlarda hiç birşey önemli değildir

Sungurtekin bey: ah ah benim gün ışığım senin bu güzel kalbin yüzünden herkes sana yüklenir kimse hak etmez seni

Gündüz bey: öyle deme emmi ne yapalım kaderimizde bu da varmış

Sungurtekin bey: eyi ki eyi ki Ayşe bacım sana karşı durmamış az da olsa yanında durmuş

Gündüz bey: oda çok kızdı lakin elinden birşey gelmezdi zaten

Sungurtekin bey: vicdanımı ezdiler ya yemin ederim ki kötü hissettim yeğenim

Gündüz bey: yok emmi sorun yok sen rahat ol gönlünü ferah tut hallederiz olur biter

Sungurtekin bey: inşallah yeğenim inşallah

Gidip herkese herşeyi anlattılar herkes Gündüz beyi suçladığı için çok pişman olmuştu ve Sungurtekin beyin ısrarı üzerine herkes kırılmıştı Gündüz bey

( Ele alınan konu bitmiştir)

**************************************

​​​​Gündoğdu bey: alpleri söğütün her yerine yerleştirecez kimse düğünü mahvetmeyecek

Ertuğrul Gazi: Sultan'ın askerleri de Kayı Alpleriyle beraber duracak tüm beylerin kılıçları ve hançerleri alınacak güvenlikten tamamen Kayılar sorumlu olacaklar

Gündoğdu bey: hiç birşey eksik olmamalı gardaşım

Ertuğrul Gazi: sen merak etme beyim ben herşeyi hallediyorum

Gündoğdu bey: söğütü güzelce süsleyelim de çok konuşulacak bir düğün olsun istiyorum

Ertuğrul Gazi: bende aynı şekilde ağabey

Gündoğdu bey: imdilik Gündüzü alasın Alp başlığından damat olacak bundan sebeple dinlesin isterim hazırlıklar bitene kadar

Ertuğrul Gazi: sen nasıl istersen ağabey

Gündoğdu bey: ben giderim Söğüte sen Gündüzle konuş

Ertuğrul Gazi: tamam ağabey konuşurum

Gündoğdu bey otağdan çıktı atı hazırdı atına binip alplerle Söğüte doğru yola çıktı Ertuğrul Gazi ise Gündüzü çağırdı otağa oturdular konuşmak için

Ertuğrul Gazi: oğul imdilik Alp başlığını bırakacaksın ve dinleneceksin

Gündüz bey: o nasıl kelam baba nasıl bırakırım Alplerin başında durmaz isem kendimi kötü hissederim

Ertuğrul Gazi: oğul düğünün olacak ister dinlen ister al Ayşeyi gez Söğütte

Gündüz bey: babam benden herşeyi iste alpliği bırak deme

Ertuğrul Gazi: oğul sana bırak demem ki damat olacaksın biraz Ayşe ile zaman geçir isteriz

Gündüz bey: eyi peki nasıl dersen beyim

Ertuğrul Gazi: eyi madem imdi gidesin Ayşe'yi alasın gezesin at yarışı edesiniz ve ya ne isterseniz

Gündüz bey: peki nasıl dersen beyim

Gündüz bey otağdan çıktı çadıra girdi Ayşe hatun Gül ile ilgileniyordu Selcan Ana onu da yollamıştı kilimhaneden Gündüz bey görünce şaşırmıştı

Gündüz bey: hatun sen ne arasın burada

Ayşe hatun: anam beni ve Gülü çadıra yolladı gelin olacaksın git dinlen dedi

Gündüz bey: beni de babam yolladı Alp başı olmaya ara ver dedi al Ayşeyi gez dedi

Ayşe hatun: anladım beyim bizde Gül ile Söğüte gidelim gezelim bari

Gündüz bey: öyle yapalım madem ki bunu isterler o vakit bizde denileni yapalım

Ayşe hatun: ne zaman çıkalım peki

Gündüz bey: hemen imdi hatun böyle durmak beni rahatsız eder

Ayşe hatun: eyi tamam

Gündüz bey Erdoğdu alpi çağırdı ve atları istedi Erdoğdu Alp atları alıp geldi

Gündüz bey: Erdoğdu sen atlarla bekleyesin biz otağa görünüp çıkacaz bir kaç alpi de hazır et bana

Erdoğdu Alp: emrin olur beyim

Gündüz bey Ayşe hatun ve Gül otağa gittiler destur alıp içeri girdiler

Gündüz bey: beyim biz Söğüte gideriz bir kaç alpi de aldık

Ertuğrul Gazi: güzelce vakit geçirin

Ayşe hatun: beyim burada kalıp yardım etseydik

Ertuğrul Gazi: yok kızım siz güzelce vakit geçirin zaten yakın zamanda Gülü sultanımıza gönderecem

Gül: hayır olmaz olmaz baba bırakma beni

Gündüz bey: kızım korkulacak birşey yok hem orada bir sürü arkadaşın olacak

Gül: ben istemiyorum kimseyi sadece seni ve anamı istiyorum

Gündüz bey: tamam kızım imdilik zaten gitmeyeceksin

Gül: istemiyorum zaten gitmek

Gündüz bey: tamam tamam biz imdi başka yere gidecez

Gül: oley yaşasınn gezmeye gidecez

Ayşe hatun: ama imdi beklemelisin konuşalım dedenle merak etmesin bizi

Gül: Ertuyul dede yaşasınn

Ertuğrul Gazi gülümsedi Gülün alnından öptü

Ertuğrul Gazi: hayde yola çıkasınız

Gündüz bey: tamam beyim

Gündüz beyler otağdan çıktılar atlara binip alplerle beraber obadan çıktılar

​​​

​​​​​​