@gunisigi.12
|
Keyifli okumalar...
🤍❤️🌺
...
| Sara |
{ Sizi kendi evimde gördüğüme ne kadar şaşırdığımı bilemezsiniz. Soruyorum size, sizce de çok sık karşılaşmıyor muyuz?
Tuğkan..}
Bu notu çantamda bulduğumda eve yeni gelmiştim. Telefonumu çıkarırken yere düşmüştü, alıp ne olduğuna baktığımda ise karşılaştığım kısa not beni bir hayli şaşırtmıştı. Gittiğim evde onu görmek bana inanılmaz bir sürpriz olmuştu. Beni tanıdığını belli edecek diye ödüm kopmuştu bir yandan da. Sultan abla yanımızdaydı ve ben başkalarının tanıştığımızı düşünüp yanlış fikirlere kapılmalarını istemezdim.Misafirlerin yanına gittiğimizde fazla konuşmamış aklımı meşgul eden düşüncelerle- yani onunla - uğraşmak durumunda kalmıştım.
Bir şeyi ise net anlamıştım. Bu adam hem babamın hem de benim hayatımda yer edinmeye başlamıştı. Aynı mahallede oturuyorduk, alışmaya çalıştığım çevrenin içindeydi ve en önemlisi babam ile tanışıyordu. Bu hayatımın her alanında karşıma çıkabileceği anlamına geliyordu. Çok kez karşılaşmıştık ve aslında bilmesek de bu birbirimize yakın olduğumuz için di.
O andan beri sık sık notu elime alıyor ve düzenli el yazısıyla yazılmış kelimeleri tekrar tekrar okuyordum. Not kısaydı ve çok büyük bir anlamı yoktu. Sanki sadece bana ulaşmaya çalışmış, son çareyi de bunda bulmuştu. Bakıldığında yalnızca iki anlamsız cümle olsa da farklı bir anlamı olduğununu biliyordum. Ona cevap vermemi istiyordu ve böylece bir iletişim kurabileceğimizi inanıyordu. Doğrudan onunla konuşmamı sağlamayı hedefliyor da olabilirdi. Amacın bu olduğuna emindim fakat bunu yapmayacağımı biliyordum.
Bunu yapmazdım. Ondan uzak durmak istememin tek sebebi nişanlı olmam değildi çünkü. Bir hata yapıp günaha düşmek istemiyordum. Bu adamda ilgimi çeken ve onu çok sık düşünmeme sebep olan bir şey vardı.
Onu düşünüyordum ve buna engel olamıyordum.
Bu beni kötü etkiliyordu ve bu yaşadığım her neyse bundan rahatsız oluyordum. Kendime hakim olamamaktan korkuyordum.
İmanı olan hiç kimse günaha balıklama atlamazdı. Onun günah olduğunu bilirdi.Kapalı olan bir kadın, bir anda şort giyecek kadar büyük bir değişiklik göstermezdi. Fakat şeytan öyle bir varlıktı ki bir anda değil yavaş yavaş gelişirdi her şey, öyle ki siz değiştiğinizi bile fark edemezdiniz. Tek bir yönelme yeterdi. O kadın belki bir anda açılmış olmayacaktı fakat aynı duruma adım adım ilerleyip şeytana istediğini verecekti. Bunu bildiğim için rahatsızlık gün be gün içimi kemiriyordu.
Kendimi adım adım günaha yürüyormuş gibi hissediyordum. O adam ile tek bir kez sohbet edip dini sınırlarımı aştığımda, devamı mutlaka gelirdi. Bile bile bana namahrem olan bir erkek ile yakınlık kuramazdım. Dinin bir usulü vardı ve bir kadın sadece - yakınları haricinde -eşine helal olabilirdi. Tuğkan' ın böyle bir niyeti olmadığını anlıyordum elbette. O böyle bir adama benzemiyordu zaten. Muhtemelen sadece bana ilgi duyuyordu ve bu gelip geçici bir şeydi. Benden tam olarak ne umduğunu bilmediğim bir adama güvenemez, onun için günaha girmezdim.
Belki de kendine eğlence arıyor diye düşünsemde bundan hemen vazgeçiyordum. Garip bir şekilde bunu yapmayacağını hissediyordum. Yinede bu bir şeyi değiştirmezdi.
Ne olursa olsun ondan uzak duracaktım çünkü nişanlı bir kadındım ve ona göre davranmam gerekiyordu. Yasir ile ayrılmayı düşünüyordum, fakat yinede biz farklı değerlere sahip iki insandık. Tuğkan' ın dini değerlere sahip olmadığı az çok belliydi. Onu tanımıyordum ve nasıl bir yaşantıya hakim olduğunu bilmiyordum. Öğrenmeye de niyetli değildim.
O kağıdı bulduğumdan beri bir gün geçmişti ve durmaksızın düşünmekten yorulmuştum. Bu konuyu biri ile konuşmak istiyordum. Kafam çok karışık olduğundan sağlıklı bir karara varamam diye korkuyordum. İçimde biriktirdiğim şeyleri kusmam lazım dı. Birinin beni kendime getirmesine ihtiyacım vardı ve şüphesiz o kişi Pelin'i. Ondan başka kimseye bu konuyu açamazdım.Bugün onu eve davet etmiştim ve şimdi oturmuş çay içerken karşılıklı çekirdek çıtlıyorduk.
Havadan sudan konuşuyorduk şimdilik. Henüz konuyu açmamıştım.
"Babam yine İstanbul'a çağırdı beni." Diyordu Pelin derin bir iç çekerek. Yüzüne hüzünlü bir ifade hakimdi.
"Gitmeyecek misin?." diye sorduğumda eline biraz çekirdek alıp arkasına yaslandı.
" Annemle biraz daha kalmak istediğimi söyledim." Bir saniye duraksadıktan sonra devam etti."Çok üzüldü biliyorum ama beni hiç anlamıyor. Buraya geleli ne kadar oldu ki, iki şehir arasında gidip gelmekten havalimanlarında çürüyeceğim en sonunda."
" Bunu onunla konuştun mu hiç?."
" Konuşmadım tabi ki. Babam beni özlediği için kızamam ya Sara."
" Ben sana kız demiyorum. İkisini de karşına al bu durumdan yorulduğunu söyle onlara. Yıllardır bu böyle devam ediyor Pelin, tek bir hayatın olmasını istemen yanlış bir şey mi? Eminim ki seni anlayacaklardır."
" Biliyorum ama ne diyeceğim onlara. Sadece annemin yanında kalmak istediğimi mi, ya da babamın?"
" Bunları düşünmek zorunda değilsin. Annen ile baban seni çok seviyor Pelin, sen onlara yorulduğunu söyleyince bunun için bir çözüm yolu arayacaklardır illa ki. Bütün yükü omuzlarında taşımayı bırak artık." dediğimde haklı olduğumu biliyordu. Bunu ona ilk söyleyişim değildi ama bir türlü onu ikna edemiyordum.
" Haklısın." dedi pes edercesine omuzlarını düşürerek." Ben bunu biraz düşüneyim."
Çitlediğim çekirdeğin çöpünü ona atarken sahte bir kızgınlık ona bakıyordum." Düşün, düşün iyi düşün. Bu kaçıncı düşüneceğim demen kim bilir."
Elini sallayarak beni geçiştirdikten sonra konuyu değiştirdi." Sen anlat biraz da kanka ya, hep benden geçiniyoruz." Dedi. Önce hafifçe güldüm fakat sonra omuzlarımı dikleştirdim." Ben de tam o konuya geliyordum."
Çekirdek çitlemeye devam ederken gözlerini kıstı." Ne konusu bu? Monoton hayatında ne gibi bir değişiklik var merakla dinliyorum."
" Monoton hayat?." Diyerek kaşlarımı çattım.
" Yani, sıkıcı bir hayatın olduğunu kabul et."
" Ben sıkıcı hayatımdan gayet memnunum. Sana yorucu hayatında başarılar tatlım."
" Bu bir savaş ilanı mı?." Diyerek sırıttı. Onun aksine ciddiyetle cevap verdim. "Kesinlikle, ama ondan önce beni dinlemen gerek."
"Beni kullanacaksın yani öyle mi?." Dedi Pelin işi tekrar şakaya vurarak. Elimle hafifçe bacağına vurarak yakındım." Öf Pelin bir dinle ya, bak çok önemli."
" Tamam tamam." Dudaklarına fermuar çekerek ciddi olduğunu gösterdi.
Konuya nereden gireceğime karak vermek için biraz düşündükten sonra Tuğkan' la ilgili her şeyi en baştan anlatmaya başladım. Parktaki karşılaşmamızı anlatırken soru sorarak konuşmamı böldü arkadaşım." Niye gelmiş peki yanına?."
"Tanışmak istiyormuş benimle."
"Sen ne yaptın peki?." merakla sordu."Doğru olmadığını söyleyip uzaklaştım oradan."
Ben sonrdan gelişen olayları anlatırken ara sıra bunun gibi sorular sordu Pelin. Anlattığım her şeye şaşırıyordu. Nihayet her şeyi anlatmayı bitirdim ama sanki bir şeyi unutmuşum gibi geldi. Ne olduğu aklıma gelmedi.Üzerinde duracak sabrım kalmadığı için de önemsemedim. Sabırsızca ki saattir sormayı beklediğim soruyu sordum." Ne yapmalıyım sence şimdi?."
" Öncelikle benim bu adamı gözüm hiç tutmadı." Dedi. Tuğkan' dan bahsediyordu." Ne yapıp yapman gerektiğini sana söyleyemem ama bu adamın senden ne beklediğini bilmiyoruz. Babanın eve onu sarhoş halde getirdiğini de söyledin. Ben fazla kaptırma kendini diyorum Sara, hem sen zaten nişanlısın. Yasir'in iyi bir eş olduğunu söylemiştin hani."
" Evet söyledim."
"Değişen ne?." Diyerek beklentiyle bana baktı." Sanırım ben Yasir ile evlenmek istemiyorum." Sonunda bunu söylediğim için üstümden bir yük kalkmıştı.
"Nasıl yani, kararını değiştiren ne oldu?" Dedi Pelin hayretle. Neden istemediğimi anlamaya çalışıyordu. Ona Yasir ile ilgili düşüncelerimden bahsettim.
" Yasir seninle evlenmek istemese bunu söylerdi bence. İşlerinin yoğun olduğunu söylediğinde neden şüpheye düşüyorsun ki sen."
" Ama Pelin nasıl bir iş yoğunluğu ki bir akşamını bile ayıramıyor anlamıyorum. " diye sızlandım.
" Bilmiyorum ama yalan söylediğini düşünmüyorum. İlgisiz davrandığını söylüyorsun ama sen de farklı değilsin.Yani,şuan aranızda nikah olmadığı için mesafeli davranıyor olabilir senin gibi."
Bir süre ikimizde konuşmadık çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir bakımdan söyledikleri doğruydu Pelin' in.
" Şu anlattığın adam kafanı karıştırıyor olabilir mi?." Diye sorarak sessizliği bozdu.
" Öyle mi diyorsun." dedim tereddütle.
" Evet öyle diyorum. Bak Sara ben senin iyiliğini istiyorum biliyorsun değil mi?."Sadece başımı salladığımda devam etti. " Saçma sapan bir adam için, mutlu olacağın bir evlilikten vazgeçme olur mu?."
Onu onaylayan bir mırıltı çıkardığımda,düşen suratımı görüp beni neşelendirmeye çalışarak konuyu kapattı." Bende senin hayatına sıkıcı diyorum. Neler neler olmuşta bana anlatmamışsın kız." dedi muzır bir sesle.
Gülümsemeye çalıştım." Anlattım işte."
" Tabi canım tabi, oldu olacak seneye anlatsaydın."
" Bir daha ki sefere öyle yaparım." dediğimde Pelin güldü bende ona neşesiz de olsa eşlik ettim.
Bir süre başka şeylerden konuştuk ama ben iyice dalgınlaşmıştım. Ne konuştuğumuzun farkında değildim.Gerçekleri duymak mı üzmüştü beni?
Biraz sonra Pelin'in eve gitmesi gerekti. Onu yolcu ettikten sonra camın önünde ki tekli koltuğa çöktüm. İçimdekileri birine anlattığım için rahatlamıştım ama şimdi daha kötü durumdaydım.
Pelin'in sözleri her şeyi tekrar gözden geçirmeme sebep olmuştu. Gerçekten de o adam aklımı karıştırdığı için mi Yasir'den ayrılmayı düşünmüştüm. Sanırım öyleydi. Fakat kendime çeki düzen vermeliydim. Artık o adamı düşünmeyecektim ve Yasir ile olan evliliğime odaklanacaktım.
Yanlış bir şey yapmak istemiyordum.
...
Valla Pelin' e gıcık oldum ama bu gerekliydi. O da arkadaşını düşünüyor sonuçta. Sara ise başladığı yere geri döndü. Anlatmasaydı daha iyiydi.😂
Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. Sara'nın kafa karışıklığını yeterince geçirebiliyor muyum? Yasir' onun için ideal bir eş olduğunu düşünüyor ama onunla ilgili huzursuz hissediyor. Çünkü bazen biri sizin için en iyisi olsa bile kalp bunu kabul etmiyor. Bölümde aslında Yasir' in ilgisiz olmadığını söyledi Pelin. Sizce öyle mi?
Sara altıncı bölümde Yasir' in ilişkilerini ciddiye almadığını düşünüyordu. Ama bu bölüm yine mantığına yatanı seçti ve Pelin'i haklı buldu. Unutmadan Tuğkan konusunda ise günaha girmekten korkuyor Sara.
Bakalım ne olacak?
Bunu anlatmak istedim çünkü ben yazarken anlıyorum ama size iyi geçiremiyor um diye endişelendim İnşallah kendimi anlatabilmişimdir.
Bu arada oy ve yorum yapan arkadaşlarıma gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bölümleri iki dakikada yazmıyorum, bazen bir bölümü yazmak benim için zor. Emeklerimin karşılığını almak istiyorum ve beni dikkate alıp oy kullanan herkese tekrardan teşekkür ediyorum.
Kendinize iyi bakın. Allah'a emanet olun.
Bir daha ki bölümü yazdığım gibi atarım. Şimdilik kaçıyorum💃🏻💃🏻
❤️🤍
|
0% |