
ege ile ahmet bey biraz da askerlik hakkında konuştuktan sonra ege evden gitti ve biz de biraz oturup çay içtik onlar tekrar kendi aralarında konuşurken ben yine boşluğa bakarken düşünüyordum
saat 14.30 gibi karargaha gidip olaylar hakkında bilgileri almam lazımdı
<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
saatime baktığımda saat 14.00'di ve ayağa kalkıp "ahmet bey benim karargaha uğramam lazım" dedim ve ahmet beyde " tamam kızım görüşürüz" dedi
yukarıdaki odama çıktım ve üstüme dünkü kıyafetlerimi giyerek aşağı indim
bahçeye çıkıp aile fertlerine çıktığımı söyledim ve kaskımı kapının yanındaki dolaptan alıp ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıkıp motoruma bindim
<<<<<<<<<<
karargaha geldiğimde kapıdaki askere asker kimliğimi gösterdim ve karargaha girip motoru park ettikten sonra içeri girdim
odama gidip üniformamı giydim ve albayın odasına doğru yürüdüm albayın odasına gelince postasına "albay içeride mi?" diye sordum ve bakacağını söyleyip içeriye girdi
asker albayın odasından çıkıp "albay sizi bekliyor komutanım" dedi ve bende başımla onaylayıp kapıyı çalarak gir komutunu alarak içeri girip tekmil verdim " kıdemli üsteğmen Afra hilal YAVUZ Gaziantep emret komutanım" " rahat asker otur bu bir emirdir" dedi ve bende oturdum
"komutanım ben timimin son gittiği görevin raporlarını alabilir miyim?" diye sordum albay ise "üstlere sordum raporu almana izin verdiler" dedi ve çekmecesinden raporu ve bir dosyayı daha verdi "buda görev dosyası" dedi ve dosyaları aldıktan sonra " başka bir sorun yoksa çıkabilirsin" dedi bende selam vererek odadan çıktım ve kendi odama geldikten sonra dosyaları inceledim
ilk olarak görev ile bilgiler olan dosyayı açtım ve görevin içeriğini okudum, nuri kod adlı teröristin bir grup terörist ile hakkari'nin tekeli köyüne baskın yapacaklarını ve köye koruma amaçlı gitmeleri gerektiği yazıyordu
görev raporunu aldığımda saate baktım 11.30 u gösteriyordu saat 2 de cenaze töreni vardı raporu alıp baktığımda köydekileri köydeki bir ahıra soktuktan sonra köyü kontrol amaçlı gezerken bir tane evden bebek sesleri geldiği ve ateş timinin o bebeği kurtarmak içi eve girdiği ve tuzağa düşüp evin onlar içindeyken patladığı yazıyordu...
dosyaları okuduktan sonra eşyalarımı topladım ve dosyaları da elime alarak karargahtan çıkıp motora bindim ve sancakların evine gittim
<<<<<<<<<<<<<<<<<
eve geldiğimde bahçeye girip motordan indim ve kapıyı çaldım kapıyı uğur açtı- da niye böyle salak salak bakıyo
açıkta bir yerimiz mi var loo
çocuk haklı afra kaskının siyah vizörü açık
heee tmm
siyah vizörü açtığım zaman beni tanımış olacak ki kapının önünden çekildi ben de ayakkabılarımı çıkardım ve terlik giyip içeri geçtim
herkes salonda oturuyordu ve sohbet ediyorlardı
ahmet bey beni görünce üniformama baktı ve bende tekmil verdim " kıdemli üsteğmen afra hilal yavuz gaziantep emret komutanım" ahmet bey "rahat afra evdeyken tekmil vermene gerek yok" dedi ve ben de başımı sallayıp boş olan bir tekli koltuğa elimdeki dosyalarla birlikte oturdum
dosyaları tekrar incelediğimde nuri nin suratını görmemle biraz tanıdık gelmişti ve emre'yi aradım açtığında "emre bana nuri kod adlı teröristin bilgilerini atarmısın ama tüm bilgilerini organlarına kadar öğren" dedim emre de dalgaya vurarak "size de merhaba hilal hanım" dedi ve sonradan ciddileşip "1 saate bilgileri sana çıktı olarak kendi ellerimle vericem" dedi bende uzakta olduğu için "nasıl yapıcan sen onu bakim" dedim gülerek o da gülerek "görürsün" dedi sonra vedalaştık ve telefonu kapattım
telefonu bir kenara koyup gözlerimi salondakilerde gezdirdim herkes bana bakıyordu yani bazıları dosyalara bazıları ise üzerimdekine
o sırada sessizliği ahmet bey böldü "afra o dosyalar ne" dedi ben de bilmesi gerektiğini düşünerek dosyaları ona uzattım ve "timimin o gün gittiği görevin raporları ve görev bilgileri"
dedim ve ahmet bey de aldıktan sonra dosyaları inceledi ve tekrardan bana verdi bende dosyaları alıp kenara koydum
aklıma cenazenin gelmesiyle "ahmet bey siz de ateş timinin cenazesine gelecek misiniz?" diye sordum ve ahmet bey de " gelicem tabii ki de neden gelmiyim ben eğittim sizi ilk önce benim orada olmam gerekiyor" diyip buruk bir şekilde gülümsemişti
ben de buruk bir şekilde gülümsedim o sırada alp " nasıl yani baba senin öve öve bitiremediğin tim afra'nın timi mi?" dedi ve ahmet bey de oğluna dönüp "evet" dedi sonra alp bana dönüp "yani sen babamı hep tanıyordun " dedi anlamak ister gibi ben de "evet" diyerek cevap verdim
bu sefer deniz söze atlayarak "e o zaman neden dna testi yaptırdığımız gün babamı tanımıyormuş gibi yaptın" dedi "aslında babanız biraz tanıdık gelmişti o gün gözüme ama sonradan tam anlamıyla hatırladım" dedim
biz böyle konuşurken kapı çaldı sonra kapı açılma sesi duyuldu ve salona emre girince şoktan kıpırdayamadım daha sonra kendime geldim ve ayağa kalkıp karşısına geçtim
ilk önce kimse bir şey anlamamıştı emre ve ahmet bey hariç ahmet bey sırıtırken emre de gözlerini kapatmış gelicek olan darbeyi bekliyordu ve beklediği şeyi ona verip sol yanağına yumruk atmamla beraber sendeldi ama daha sonrasında bana sarılınca bende karşılık verdim ve ayrıldığımızda "kızım şu yumruklarını bile özlemişim ya" dedi ve elime bir dosya verdi
tam istediğim gibi bu dosyada her şey yazıyordu
sonra emre arkasını döndü ve ahmet beyle göz göze gelince ilk tekmil verdi daha sonra ise rahat komutunu alınca ahmet beyin elini öpmeye gitti ahmet bey sonra "ben o kadar da yaşlı değilim eşek sıpası" dedi ve emre buna gülerken gökçe hanımın yanına gidip onun da elini öptükten sonra geldi ve benim yerime oturdu ben de ona göz devirip oturduğu koltuğun kol kısımına oturdum
o sırada emre "afra timin ile alakalı olanları öğrendim" dedi ve nasıl olduğunu sordu ben de yanındaki dosyaları gösterdim ve dosyanın birini açtığında nasıl olduğunu öğrenmiş oldu
gözleri dolmaya başladığında dosyayı bıraktı ve "cenaze saat kaçta?" diye sordu ben de saatime bakıp " yarım saat sonra" diye cevap verdim ve ayağa kalktım
"ben lojmana gidiyim timin evine eşyalarını alıp ailelerine teslim etmem gerekiyor" dedim emre ben de geliyim mi diye sorunca tamam dedim ve kapının önüne geldiğimizde sarp yanımıza geldi ve "ben de gelebilir miyim?" diye sordu ben de tamam dedim ve evden çıktık emre kendi arabasına doğru ilerleyince ben ve sarpta oraya ilerledik ve ben öne oturdum sarp ise arkaya oturdu
<<<<<<<<<<<<
lojmana gelmiştik içeriye girdik ve bizim evin olduğu apartmana geldiğimizde onların evinin anahtarını çıkarttım ve kapıyı açıp içeri girdim
burada yaşadığımız anıların hepsi aklıma gelmişti ve ben şuan oturup ağlayacak haldeydim
neyse kızım toparlan
ilk önce mertin odasına girdim ve bavuluna ailesiyle ve sevdikleriyle olan fotoğraflarını kıyafetlerini ve geri kalan tüm eşyalarını koyduktan sonra bavulu koridora koydum ve ali abinin odasına girdim onun odasından da bavuluna herşeyini koyarken ağlamaya başlamıştım bile, ali abinin bavulunu da koridora götürdüğümde sarp ve emre de yavuzun ve kaanın bavulunu getirmişlerdi ama beraber olduğumuz fotoğrafları bavullara koydurtmamıştım onları ben aıp kendi odamda saklayacaktım
bavulları alıp evden çıktığımızda evin kapısını kilitledim diğer eşyaları yani mobilyaları derneklere bağışlayacaktım çünkü onlar bunu istemişlerdi benden
________________________________________________________________________________
evvet bir bölümün daha sonuna geldik ama bu bölümü uzun yazdım inşallah diğer bölümler de bu kadar uzun olur ve daha uzunu olur
bir sonraki bölüm sanırım biraz kaos dolu olacak
diğer bölümde görüşürüzz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |