Yeni Üyelik
15.
Bölüm

TELAFİ ETMEK

@habibefurkan

Dmitriy. Zorlukla aç karnını doyurmuş susuzluğunu gidermişti. Gücünü hemen olmasa da biraz toplamıştı. Battaniyelerin içindeki bedene dokunmadan yatmış uyuyordu.

Bir inilti ile gözlerini araladı.

- Hayır..hayır..hayır

İnce ses battaniyelerin altından geliyordu. Doğruldu ve yavaşça batteniyenin ucunu kaldırdı. Panik sardı içini.

Selena terler içinde inliyor sayıklıyordu. Kıvranarak sırtını dönene kadar ne yapacağını bilemedi. Ta ki izleri görene kadar. Pembeleşmiş büyük pençe izleri.

- Kahretsin! Diye mırıldandı.

Top olmuş bedeni tekrar battaniyeye sarıp kollarına aldı. Selena başını bir o yana bir bu yana sallıyordu. Sırtına, battaniye üzerinden dokundu. Arada engel olsa da derilerinin üzerinden akan kıvılcımları hissettiler. Selena sakinleştiren Dmitriy üzgün gözlerle bakıyordu. Sırtına yatıştırıcı dokunuşlar yapıyordu.

- Sizi... red.. ettim...

Selena'nın kesik sözleri ile taş kesildi. Eşi hala savaşıyordu. Yıllarca savaşıyordu. Ve adi bir pislik olduğunu kabul etti.

İlk savaşında yanında olmadığı gibi yıllardır içinde olduğu savaşta da olmamıştı. Niye kullanılmak, eş ve çocuk hakkında konuştuğunu, uzun aradan sonra anlamıştı.

Hep uzaktan duyduğu kokusunu içine çekti. Şeftali çiçeği ve gül kokuyordu.

Bataniyeyi yüzünden çekti. Acı ile çatılan kaşlarını, düz cizgi olmuş dudaklarını, sert soluk alışını, kapakları altında hareket eden gözlerini fark etti. Yaklaştı ve derince bir daha kokusunu içine çekti.

- Şişşs... geçti..buradayım...dedi.

Onun yanında olmak mutlu etmişti. Ama yıllarca buna sessiz kaldığını fark etmesi yüreğini sıkıştırdı.

O bir eş beklediyse Selena üç pislikten işkence görmüştü. Güven, sevgi, mutluluk istiyordu. Yıllarca ondan uzak durmuştu. Acısını hissetmişti. Zamanla kaybolunca geçtiğini sanmıştı. Hem onu ölüme sürüklemiş hemde bir çok güzel duygudan mahrum etmişti.

- özür dilerim meleğim. Diye fısıldadı.

Nefesleri düzene girince gülümsedi. Gözleri küçük yüzünü inceledi.

- Söz telafi edeceğim. Dedi bu defa.

Gönülsüz de olsa kucağında bıraktı. Yüzünü kendine çevirdi. Dudaklarında gülümseme ile baktı.

' pislik bok! Nasıl edeceksin acaba?'

Lycanı zihninde ofke ile konuşunca irkildi.

'Mitya o ve Aria eşimiz. Mutlaka bir yolunu buluruz.' Diye sakinlikle cevapladı.

Lycanını kızdırıp yerini almasını istemiyordu.

' Ağladı, sızlandı. Bir çok eğitim aldı. Araba kullanmayı öğrenirken küçük kazalar yaptı. Çiçekçi açtı. Hiç bir zaman yanında olmadın. Şimdi nasıl olacaksın?

Mitya konuştuğunda Dmitriy sert soluk verdi.

' Bilmiyorum.' Diye çaresizce cevapladı.

Biraz geriye çıkıp aralarına mesafe koydu. Sabah uyandığında korkmasını istemiyordu. Yine gözlerini kapattı.

- Yine de bir yolunu bulacağım. Dedi.

Gece boyunca Selena kabuslar görmüş Dmitriy onu yatıştırmıştı.

Sabah gözünü ilk açan Selena oldu. Kısa bir battaniyeyi havlu gibi bedenine sardı. Biraz uzağında yatan adamın varlığını hissediyordu. Hazan yaprakları ve cam kokusu alıyordu. Yakından kokusu daha net ve hoş gelmişti.

Aria gece olanları zihninde gösterince kaşları havalandı.

' Bu bir şeyi değiştirmez. Acımasını istemiyorum Aria' diye seslendi.

Aria zihninde geriye çekilmişti.

Çıplak ayakları ile kulübede yürüdü. Çok açtı. Dolaba gidip açtı. Yiyecek bir şeyler bulmuştu. Rafta fincan, bardak, tabak, tava, tencere, cezve. Bir kaç mutfak malzemesi gördü. Bir alt rafta yumurta, un, bakliyat bir çok malzemeyi de gördü. Gülümsedi.

Dmitriy küçük adımları duyduğu gibi yan tarafına baktı. Boştu. Panikle biraz daha doğruldu. Dolaba yürüyen kadını fark edince dirsekleri üzerinde durdu. Onu izlemeye başladı.

Saçlarını geriye atışına hayranlıkla izledi. Bedeninin battaniyr içinde kaybolmuştu. Omuzları ve kolları açıkta kalmıştı. Kulübenin kapısı açıldı ve içeriye rüzgar girdi. Dmitriy yerinden kalkmak için atakta bulunamadan zihnine kelimeler doldu.

' Bırak ve izle'

Havada hareket eden odun parçaları sobaya kadar gitti. Sobanın içine girdi. Selena başını ağır ağır sallıyordu. Kapı geri kapandı. Bir parmak şıklatma sesi ile soba alev aldı. Dmitriy'nin kaşları hayretle havaya kalktı.

Önce kızarmış hamurun kokusu sardı kulübeyi. Küp küp doğranmış kavrulmuş et kokusu, içine dökülen çırpılmış yumurta sesi, demlenen cayın kokusu...

Dmitriy beline bir battaniye sarıp ayağa kalktı. Sakin adımlarla yürüdü. Göğsü sırtına değene kadar yaklaştı.

- Meleğim. Diye seslendi.

Hızlı atan kalbinin sesini duydu. Yana kayan bedeni ile önünde kahvaltı tepsisi duruyordu. Eline alıp battaniyelerin üzerine götürdü.

- Ellerine sağlık. Gel hadi. Diye seslenip Selena'ya doğru başını kaldırıp seslendi. Orada öylece hala dikildiğini görünce hızla yanına gitti. Sakin kalmayı başardı. Elini uzatıp parmaklarını parmaklarına dokundurdu.

Koluna yayılan sıcaklıkla gülümsedi. İrkilen bedeni ile dokunuş kaybolmuştu. Gülümsemesi dondu.

- Önce kahvaltı yapalım. Olur mu? Diye sordu.

Diğer elini ensesine götürüp kaşıdı. Selena biraz beklemiş sonra derin nefesle başını sallamıştı. Dmitriy bir adımlık yer açtı.

Selena kahvaltı hazırlarken kendini kaybetmişti. Dmitriy ona dokunduğunda irkilip geri çekilmişti. Onun yıllardır uzak oluşuna tezat davranması aklına çok şey getiriyordu.

Ölüme yaklaşmıştı ve o da ölecekti. Eşlerin hayatları tekti. Biri ölürse diğeri arkasından ölürdü.

Ona açıyordu. Dün gece ve ondan önceki hallerine acımıştı. Ölecek olmasına acımıştı.

Ya da istediği eş ve çocuğa sahip olup yine onu yalnız bırakacaktı. Hatta yan yana olup onu görmeyecekti belki de.

Kahvaltıyı yaparken aklından geçenler çoktu. Hepsinde yediği lokma boğazında düğümleniyordu.

Her ne olursa olsun gözlerine bakmayacaktı. Eşinin gözlerine baktığı an düşündüğü her hangi olasılık bağla birlikte gelirdi.

Dmitriy sesli soluk aldı. Bir parça kızarmış hamur kopartıp kavurmalı yumurtaya bastırdı. Elini eşinin ağzına uzattı. Selena dudaklarına dayanan yiyeceğe bakıp kaldı. Başını sallayıp gözlerini battaniyelere dikti.

- Ben yerim. Dedi.

- Yemiyorsun ama. Hadi ye. Diye diretti Dmitriy.

Selena nefeslenip ağzını açtı. Gözlerini yumurtalı hamura dikti. Parmakları görmezden gelmeye çalıştı. Yemek ağzına girdiği an ağzını kapatıp geri çekildi. Dudakları parmaklarını sıyırmıştı. Başını biraz daha öne eğdi. Utandığı için yanakları kızarmıştı. Hedefi bu değildi. Dmitriy keyifle sırıtıyordu. Utangaç halini görünce sesli şekilde güldü.

' Bizle alay mı ediyor?' Diye Aria'ya sordu.

'Hayır gerçekten komikti. Üstelik utanmam daha hoştu. Bu onu neşeledirdi.' diye cevap aldı Selena. Yüzünü buruşturdu.

' Çektiğimiz o kadar acıya rağmen neşeliyse, o karnını doyurmaya neşe ile devam etsin. Uyuyacağım. Sonra da gideceğiz ' dedi. Aria konuşmadan zihnini kapattı.

Geriye çıkıp battaniyelerin içine girdi. Gözlerini kapattı. Içli bir nefes alıp uyumayı denedi. Zihnini döven Aria ile gözlerini araladı.

' O pisliğin teki Aria. Mitya ne kadar sevgi ile yaklaşırsa O tam tersi. Kahvaltıyı biz sunmadan bizden aldı. Beni utandırıp gülüyorsa benim hatam değil. On üç yıl boyunca ölüme sürüklendik. Şimdi beni anlıyor musun?' Diye konuştuğunda Aria geri çekilmişti. Gözlerini tekrar kapattığında yine uyuyamadı.

- Selena özür dilerim. Bak isteyerek olmadı. Seni gücendirmek istemedim. Diye seslendi Dmitriy.

- Selena lütfen. Kalk hadi. Tamam. Kahvaltı yapmam. Sen yapmalısın. Lütfen Selena.

Durmadan konuşmuş sonunda Selena sinirle solumuştu.

- Neşe ile kahvaltını yapabilirsin. Uyuyacağım. Dedi sert sesle.

Bir süre sonra teninde gezen parmaklarla uyandı. Kirpiklerinin arasından baktı. Parmaklar yüzünde gezinip bir tutam saçını geriye çekti. Saçlarını okşayıp kulağının hizasından boynuna indi.

Heyecanla midesi kasıldı. Boynunda işareti olacak noktaya baskı yapınca gözlerini şokla açtı. Bedenine giren kıvılcımla hücrelerine kadar canlandırmıştı. Mavi noktalar kendi gözlerine yansıyınca kalbi sıcakcık olmuş çok hızlı atmaya başlamıştı. Eş bağı bir daha canlanmıştı.

Birbiri ile konuşmadan! Selena yerinden adeta uçarak geri kaçmıştı. Gözlerini sıkıca kapattı ve elleri ile battaniyeyi avuçladı.

- Hayır! Hayır! Selena bak! Bana bak! Diye seslendi Dmitriy.

Selena hiddetle başını sağa sola salladı.

- Çok masumdun. İçimden dokunmak geldi. Bilerek sana zarar vermek istemedim. Seni korkutmak istemedim. Kahretsin! Ben seni hiç korkutmam. Canını yakmam.

Selena anında gözlerini açtı.

Canını yakmam.

- Sen. Benim. Canımı. On. Üç. Sene. Yaktın.

Tek tek kelimeleri bastırarak konuştu Selena.

Loading...
0%