Semih belindeki ağırlığı tarttı ara sokağa saparken. Siyah kepin altından siyah saçlarını düzeltti. Işıklı tabelaların arasından otelin ara sokağina girdi. Karton kutuların ortasında yaşli bir evsiz duruyordu. Yaşadiğina bin şahit isterdi ihtiyarın sadece inip kalkan göğsü ve açilip kapanan gözleri onun yaşadiğina kanitti.Havadaki tütün kokusu Semih'i rahatsız etti.

"Kalk" net bir komuttu ama evsiz ne olduğunu anlamaya çalıştı.Komutu sertçe tekrarladı.Adam yerde gazeteyle sarılmış bira şişesini almak için uzandı. Semih botuyla adamın suratına tekmeyi indirdi.Şişe bir tarafa uçtu.Semih yumruğuyla adamın suratında bir iz bıraktı.Adamın ceketini çekip cebindeki silahı aldı.Şişenin yanına gidip gazeteyi yırttı,içinden çikan ve içi uyuşturucu dolu şişeyi paltosunun cebine attı.

***

"Semih Amcaa" küçük bir erkek çocuk Semih'in boynuna atlamaya çalıştı ama boyu yetmedi. Semih dizini kırarak çocuğa sarıldı. "Günayy" küçük yeğenini görmek onu rahatlatmiş dün geceyi unutturmuştu.

Az öteden kardeşi geliyordu."N'abıyon Çakal" gülümsedi Semih.

" Öyle devrem , küçük yeğenimi görmeye gelmiştimde göremedim" birini ariyormuş gibi sağa sola bakındı.

"Ben burdayımm" Günay Semih'e vurmakla okşamak arası bir dokunuş yaptı.

"Sen Günay olamazsın,Günay küçüktü sen kocamansın."

"Büyüdümm" Sonra ayaklandı Semih,gidelim mi der gibi bakan kardeşini onayladı. Bavulları alıp arabaya yükledi. Sonrada ön koltuğa oturup gözlerini kapadı. Sonra karar değiştirdi yol boyunca Çocukluğunun gećtiği Enkaz'ı seyretmeye karar verdi.