Bana bu hayatta en çok neyi öğrendin diye sorsalar
En çok susmayı öğrendim derdim
Sen en çok susmayı öğrettin bana
Tam ucundan tutacakken mutluluğu
Şaşkın ve tedirgin bakışlarla
Avuçlarından uçurtmasının ipini kaçıran bir çocuk gibi
Öylece arkasından baka kalırsın ya
Bende işte öylece susmayı öğrendim sende..
İkimizde susmayı seçiyoruz ama
Sen başka susuyorsun
Susunca avazın çıktığı kadar susuyorsun
Ben ise halime şaşkınım
Suskunluğunu dinlemek için suskunluğuna susuyorum
Öyle ki, sustuklarımız yüzünden konuşamıyoruz bile
Çünkü en çok sana susuyorum ben
Konuşamadıklarımız yüzünden
Sustuklarımız daha samimi geliyor
İşte bu yüzden en güzel sen susuyorsun
Ne güzelde susuyorsun öyle
Ne güzelde konuşmuyorsun
Ne güzelde susuyor gözlerin
Bakışlarındaki suskunluk ne güzel
Sen susunca su bile sesine susuyor
Suskunluğunda bile ne güzel sesleniyorsun öyle
Kaşını çatışındaki susmaların yok mu senin
Ah görsen kendini bir
Ne güzel çıtın bile çıkmıyor