Sesim titriyor sesinin yankısın da
Kalbimizi esir alan kelimelere mahkümuz
Tam şimdi, uykularımız kaçmışken
Şehrimizin surları terk edilmiş,
Koca bir hiçlik de kaybolmuşken
Ne çok şey var birbirimize
Söyleyemediğimiz..
Hâyâl ve gerçek arsındaki araftayım.
Sersemliğin en zirve noktasında,
Bilinç kaybının sarhoşluğunda,
Ve bir uçurumun sınırındayken.
Gözlerimin önüne,
Yıldırım gibi düştü yüzün.
Ama öyle durup dururken
Böyle güzel bakamaz bir insan.
Bir şey olmuş olmalı, tâ ezelde,
Zaman ve mekan öncesinde..
Bir şey olmuş olmalı,
Bir cemre düşmüş olmalı,
Menbağına bu bakışın.
Seni anlatamam, Nazlı yârim
Öyle bir ateş ki, içimi yakıp kavuran,
Aciz ve kifaytesiz kalır kelimeler..
Bayılsam ve yığılsam kucağına,
Şefkatinle yoğrulan göğsüne düşse başım
Aklımı yitirmeye ramak kala uyandır beni
Sayfalarca ağlayan ben,
Günlerce mehtâbı'nı aradım,
Bu viran şehrin
Çöle dönüştüğü sahillerinde.
Gecenin en karanlık dehlizlerinde,
Ruhum terk ederken bedenimi uyandır beni
Aklım başıma devşirilsin ahenginle.
Kalbim parçalanırken göğüs kafesimde,
Esaret altındaki kuşlar kadar,
Mazlum bir ah doluyor içerime.
Kopartıp atmak istiyorum olmuyor....