Unutacaksın,
Ve unutulacaksın
Üstüne defalarca yazılıp
silinen bir kağıt gibi
Kalemlerin dili tükendiğinde,
Boşlukta savrulan bir yaprak gibi
Yitip gideceksin
Çünkü bu hep böyledir,
Senin gibiler, unutmaya meyillidirler,
Bu yüzden vebal nedir bilmezsiniz
Sen yada sizler,
Yüreği merhamete kapalı,
İyi niyetli tüm çocuksu duyguları
istismar edenler..
Gözümde pul kadar değeriniz yok işte.
Şimdi sen, sevgiden, aşktan bahsedip,
Dibine kadar battığın yalanların kölesi
Sayfalar dolusu kirletilmiş bir hayat da
Terk edilmiş sokakların
Duvarlarına yazılan
isyan şiirlerinin son noktası..
Ve adını yalan bir sevdadan alan
Ayrılık türkülerinin nağmelerinde
Kahredilen, Ah edilen, kalplerde esirsin
Bana göre ise bir hiçsin...
Derler ki, devran her halükarda döner
Gün geçer, günler geçer,
Mevsimler, aylar ve nihayet ömür geçer
Hayatımızdan yer tüketiriz kendimizi
İpleri zamanın ellerine asılı
kuklalar gibiyiz
Dünya böyledir, hayat böyle,
Ne geçmişten geçip gelenler var şimdi
Ne gelecekte bizi ümit edenler
Kalbimi kapattım sevdalara,
Yedi kat zindanlarda mühürlüyüm artık
Şikayetçi değilim kimseden, ve senden...
Hepimiz bu oyunda çizilmiş karakterleriz
Sana aşık olunmak düştü, bana ayrılık
Ben kendi hükmümde bir kararım
Şahitlere, delillere ispata gerek yok
Bu benim kendime verdiğim müebbet ilanım
Adımı sormasın kimse
Çakılı kalsın duvarlarında bu zindanın
Adımı aklamaya yeter zaten
Senin vicdanın...