Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@hakugu

                               

Yukarıdaki tanıtım videomuzu izlemeyi unutmayın!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ö K F

🔲🔲🔲

 

 

~Bu dünya hassas kalpliler için bir cehennemse şayet, biz cayır cayır yanıyoruz.~

 

 

🌼

 

 

Yorucu bir günün ardından yatağıma yatmanın huzurunu çoğu yerde bulamıyorum. Koskoca bir gün insanların dertlerini dinledikten sonra ben de dertleniyorum. Bu belki de mesleğim için iyi sayılmaz ancak hassas kalbimi ne yaparsam yapayım sükunete erdiremiyorum. Bunun erken olduğunu ve zamanla alışacağımı söyleyen mesai arkadaşlarıma inanmaktan başka çarem de yok henüz.

 

Psikolog olmak için yıllarımı verirken içimde müthiş ötesi bir heyecan vardı. Şimdiyse bunların hepsi bir balon gibi sönüp gitmiş gibi hissediyorum. İnsanların dertleri ile dertlenme gibi kötü bir huyum varken mesleğim gittikçe bana daha çok zarar veriyor. Yirmilerimin başında yaşlanmaya başlamamın başka bir açıklaması olamaz zira. Siyah saçlarımın arasında peyda olan birkaç beyaz teli görmezden gelerek taramaya devam ettim. Üzerimdeki kırmızı pijamalarımı düzeltip yatağıma yattığımda rahat bir nefes aldım. Birkaç dakikalığına gözlerimi kapatıp gecenin sessizliğinde kayboldum. Böyle tek başıma kaldığımda da aklıma düşünceler geliyor. En iyisi biraz telefonla vakit geçirmek.

 

Gözlerimi açıp komodinin üstündeki telefonu alıp gezinmeye başladım. Paylaştığım resimlerime yapılan yorumlara cevap verdikten hemen sonra keşfete düşen bir resim dikkatimi çekti. Hassas içerik diye uyarı geçilmesine rağmen parmağım üstüne gitti ve görseli açtım.

 

~Hepinize merhaba ölüm meleklerim! Ölüme susamış, yaşayan ölüler. Ölüm için kendinden geçen zavallılar ve ölüme gönül veren fedailer. Ben, Ölümün korkak fedaisi. Her gece olduğu gibi bu gece de sizlere harika yollar göstereceğim. Dileyen acısız bir ölümü tercih edebilir, dileyen de kendine çektirebildiği kadar işkence çektirebilir. Görselde gördüğünüz kesik bilek şeklini bu gece size canlı canlı göstereceğim. Ölümle kalın.~

 

İnstagramda gezinirken böyle bir görsele ve üzerinde yazan bu yazıya rastlamak nedensizce komik gelmişti. Bir insanın saçma bir şekilde kendine zarar vererek başka insanlara da ölüme götüren yolları açıklaması kadar anormal ve trajikomik başka ne olabilirdi ki? Resim dün gece çekilmişti ve kesilmiş iki bileğin resmi vardı. Üstelik binlerce yorumla birlikte beğeni de almıştı. Neden? Bu insanlar neden?

 

Dinlediğim kadarıyla insanlar daha acınası dertlerle uğraşırken, böyle insanların uğraşı nasıl böylesine boş bir şey olabiliyor? Belki de sadece ilgi çekmek isteyen bir grup gençtir.

 

Her şeye rağmen ön yargılı olmamayı seçtim ve gerçekte derdinin ne olduğunu öğrenme hissi uyandı içimde. İçime doğan merak duygusu ile profile tıkladığımda profili göründü. Ölümün korkak fedaisi isimli kullanıcı, bir erkekti. Üstelik genç bir erkek. Biraz önceki ilgi çekme ihtiyacı olan grup fikri daha ağır bastı ancak yine de devam ettim.

 

Resimlere göz atmaya başladığımda yüzüm her geçen saniye daha da buruşuyordu. Gecenin geç vakitlerinde olduğumdan mıdır iyice hassaslaştığım bir dönemde olduğumdan mıdır, resimler midemi bulandırmış başımı döndürmüştü. Birkaç defa gözlerimi başka yere çevirip yutkundum. Sonra yeniden devam ettim.

 

Kan, kesik ve parçalanmış bir vücut. Boş cam şişeler, bolca sigara izmariti, her türlü pislik barındıran bir de karanlık oda. Bir insan neden kendine böylesine işkence ederdi ki? Şaşılacak diğer olaysa, peşinden onu takip eden onca kişi. Böylesine berbat bir profilin nasıl bu kadar çok takipçisi olur?

 

Saat on ikiyi bir saniye geçtiğinde canlı bir video paylaşıldı.

Virüs gibi bir şeydi. Merak ettiriyordu kendini. İçimde oluşan karşı konulamaz merakla videoyu açtım.

 

Yirmilerinde olduğunu düşündüğüm genç bir çocuk oturuyordu. Altına siyah bir jean giymiş, üzerinde de siyah düz bir tişört vardı. Tişörtün açık kalan kol ve boyun bölgeleri ince ince işlenmiş dövmelerle bezenmişti. Birçok papatya şekli vardı dövmelerinde. Yaprakları koparılmış ya da birkaç yaprakla kalan, bazısı da ters dönmüş onlarca papatya. Kolları ve boynunun sol tarafı papatya dövmeleri ile doluydu. Burnunda ve dudağında olmak üzere iki tane de piersingi, sağ kulağında da küçük siyah bir küpesi vardı.

 

Önündeki bodur masa cam şişeler ve sigara izmaritleri ile doluydu. Şişelerinin kimisi bittiği için devrilmiş, kimi de henüz açılmamıştı. Oda öylesine karanlık ve iç karartıcıyı ki, bir insanın kendisine böylesine işkence etmesi bir an için hüzünlendirmişti. Yine de onu izlemekten vazgeçemiyordum. Şayet ilgi bekliyorsa bunu harika bir şekilde yapıyordu. İlgimi çekmişti. Merak ediyordum işte.

 

Dikkat çeken tek şey dövme ve piersingleri değildi. Keskin çenesi ile ince yüzünde kıpkırmızı duran dudakları ve uzun kirpiklerinin çevrelediği simsiyah gözleri de bakan insana hem görsel şölen yaşatıyor hem de üzüyordu. Bu kadar güzel bir insanın neden kendine zarar verdiğini anlamakta zorlanıyordum doğrusu. Simsiyah saçları alnına ve kulaklarına dökülürken tepe bölümü havaya kaldırılmıştı. Öylesine beyaz bir teni vardı ki siyahlara bürünse bile bembeyaz parlıyordu. Böyle beyaz bir tende kırmızı dudaklar da gerçekten çok dikkat çekiyordu. Bu kişi başlı başına inanları kendisine hipnoz etmeye niyetliydi sanki. Hiçbir şey yapmasa, sadece baksa bile ona bakası geliyordu insanın.

 

Kameranın odak noktası kendisini ayarlayınca konuşmaya başladı.

 

"Hepinize merhaba ölüm meleklerim!"

 

Ses tonu öyle etkileyiciydi ki tüylerimi diken diken etmişti. Yutkundum. Konuşurken gözlerini kısarak gülümsüyor, yüzünde kullandığı jestler insanda sürekli onu izleme hissi oluşturuyordu. Genç çocuğu izlerken içimde bir yerlerde parlayan ateş dudaklarımı kurutmuş olacak ki, istemsizce alt dudağımı ıslattım. Derin ve hızlı nefesler aldığımdan habersiz seyretmeye devam ediyordum. Sanki göğüs kafesimde ağır bir güvercin yerleşmiş de baskı uyguluyordu. Yüreğimin hemen altında kendine bir kafes oluşturmuş burayı mesken edinmiş gibiydi sanki.

 

"Her gece olduğu gibi bu gece de size harika bir yol göstereceğim."

 

Canlı video saniyeler içinde binlerce yoruma ev sahipliği yaptı. Bir yandan yorumları okuyor bir yandan çocuğu izliyordum.

 

Sudenaz

Ölürüm senin o kömür gözlerine.

 

Mutasyongirl21

Beni de yanına al. Birlikte kucaklayalım ölümü.

 

Onungelini

Şimdi seninle birlikte ölmek vardı Ölümün korkak fedaisi.

 

Tuvaldekimelankoli

Seni seviyorum Fedai ;)

 

Yorumlara gerçekten de şaşkınlıkla bakıyordum. İnsanlar neden böyle bir kişiye hayran olurlardı ki? Yakışıklı ya da çekici olduğunu kabul etmeme rağmen böylesine takıntılı bir sevgi bence hastalıklı bir sevgiydi. Bu kadar çok takipçisi olmasına rağmen kimseyi takip etmemesi de genç hakkında kendini beğendiği yönünde çıkarım yapmama neden olmuştu. Belki yanlış bir çıkarımdı ama bunu çürüten yeni bir şey olmadığı müddetçe buna inanacaktım.

 

"Bu gece sizlere jiletle bilek keserek, ölüme nasıl yürüyeceğinizi göstereceğim. Hey, Sezar! Jiletleri getir!"

 

Genç çocuk bunu söyleyince siyah bir köpek ağzında bir kutu ile geldi. Çocuğun hemen eline kutuyu bıraktı sonra da kuyruğunu sallayarak yere kıvrıldı.

 

"Teşekkürler dostum. Eğer bu girişimden sonra da ölmezsem, sana harika bir ziyafet sunacağım anlaştık mı?"

 

Genç çocuk böyle söyleyince köpek iki kere havladı. Ağzından akan salyalar yere düşerken yorumlar da hızlanmaya başlamıştı.

 

Kalbiminsahibi

Köpeğin bile çok asil ve zeki.

 

78Sahipsizköy

Sevgime cevap ver ÖKF

 

Yorumları okumayı bırakarak videoya odaklandım. Genç çocuk kutudan iki tane jilet çıkarıp masanın üstüne koydu. Bir jileti alarak hafif bir tebessümün ev sahipliği yaptığı dudakları ile kısa süreli bir öpücük kondurdu. Sonra da siyah saçlarına sürdü. Ne yapıyordu tam olarak? Heyecan, merak ve tiksinti ile izlemeye devam ederken sağ bileğini masanın üstüne koydu.

 

Yorumlar hızlanmıştı.

 

Tuanasafkan

Seninle aynı anda yapıyorum Fedai.

 

Laletoplayıcısı

Çığlık atmayı unutma!

 

Patlamısnohut

Ah o jilet ne kadar değerli bir bilsen.

 

Yemin ediyorum buradaki herkes psikopattı. Peki ben neden izlemeye devam ediyordum? Çünkü acayip merak ediyorum. Aptalca kesmeyecekti herhalde kendini. Nefesimi tuttum. Jilet bileğine yaklaşıyordu. Jilet yaklaştıkça, dudaklarında içimi ısıtan bir gülümseme peyda oldu. Gözlerimi dudaklarından alamıyordum. Alt dudağını ıslattığında, ben de onunla birlikte aynı hareketi yaptım. Onu takip edenlere şaşmamak lazımdı, izleyen herkesi adeta büyülüyordu.

 

"Böyle belirgin damarlarım olduğu için şanslı olduğumu söylüyorlar."

 

Sorduğu soru ile yorumlar yağmur gibi yağdı.

 

Lostprincesss

Damarındaki kan olayım!

 

Gelmesendesen

Yüzme bilmiyorum ama damarlarında boğulmak istiyorum.

 

Opmekalbimden

Sen insan değilsin. Mükemmelliğin vücut bulmuş halisin Korkak fedai.

 

GerCekruy

Batı, ismin gibi batırdın beni.

 

Okuduğum yorumla isminin Batı olduğunu öğrenmiştim. Batu değil de Batı. Çevremde çok bulunan bir isim değildi Batı.

 

"Jilet, nasıl da tahripkar duruyor. Seni böylesine ihtişamlı yapan nedir? Damarlarımda gezinirken, bunu sorgulamak istiyorum."

 

Jilet gittikçe yaklaştı damarına.

Odamda tek başıma olmama rağmen "Yapma!" diye bağırdım. Ellerim titriyordu.

 

Jilet gittikçe yaklaştı, beyaz bileğinin üstüne. İlk önce onu bir kağıt parçasıymış gibi sürdü bileğine. Sonra da keskin tarafını diklemesine getirdi tam damarının üstüne. Tam damarının üstüne!

 

İki kere sağ sol yapınca acı ile tısladı. Jileti hafif geri çekti ama durmadı.

 

Nerovun

Devam et Batı!

 

65kutluay

Seni izliyorum. Ben de kaldırdım jileti.

 

Senajimin

Canın yeterince yanmadı. Çığlık at!

 

Ah delireceğim galiba. Önüme gelen siyah saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırarak izlemeye devam ettim. İnsanlar gerçekten de onun acı çekmesine bayılıyor olmalılardı. Çığlık atmasını isteyen kişiye şaşırmadan edemedim. Kimse de durdurmuyordu.

 

Bu sefer jileti daha sert bir şekilde bileğine bastırdı. Jiletin baskısı ile ince bir kan sızmaya başladı.

 

Hafifçe inledi.

 

Sonra iki kere sertçe bastırdı ve bir çığlık attı. Attığı çığlık ile başını geri yaslayıp kanepeye dayandı. Sesine uyanan köpeği bir süre onu izledi. Nefes almayı bile durdurmuştum.

 

Bir insan! Bir insan neden böyle bir şey yapar neden?

 

Nemlenen gözlerim, deli gibi atan kalbim ve çoktan ritmini bozduğum nefesim ile titrediğimin farkında değildim.

 

Koalaegiwi

Devam et Batı!

 

Sensiz76-7

Bırakmak yok!

 

Katma_değer

Devam et değerlim!

 

Askasek

Hadi, en heyecanlı yerinde kesemezsin devam et!

 

Bileğinden sızan kan yere damlarken jileti masaya bıraktı. Kanın akışı şiddetini arttırırken dudakları renksizleşmişti. Gerçekten öldürecek miydi kendini? Hayır, yapma!

Kalbim deli gibi atıyordu. Kan beynime sıçramış ellerim tir tir titriyordu. Videoyu kapatmak istiyordum ama aynı zamanda gözlerimi ayıramıyordum.

 

Jileti diğer eline aldı ve kanepeden güç alarak kameraya yaklaştı. Kanayan bileğini merceğe yaklaştırdı.

 

"Bakın, iyi bakın. İşte ölümün uşaklığını yapan kırmızı sıvı bu! İçimizde taşıdığımız ve kimimizde bozulan, kokan, leşleşen sıvı bu!"

 

Kan masaya damlarken, küçük bir kan gölüne çevirmişti damladığı yeri. Genç çocuk baygın bakan gözlerini daha çok açmaya çalışarak, konuşmaya devam etti.

 

"Şu an pek bir şey hissetmiyorum. Jilet ilk keserken biraz acımıştı ancak şu an hissizleştim. Akan kan, sanki bende bulunan yükleri de teker teker götürüyor. Hafifliyorum. Rahatlıyorum."

 

77sarıgelin

Ben de rahatlıyorum Batı. Ama benim canım yanıyor.

 

Dünyamımarsmı

Kanını heba etme, biriktir.

 

Ha-2344

Bayılacaksın galiba.

 

Kopmabenden

Yüzün bembeyaz oldu.

 

Derin derin nefes alıp birkaç dakika boyunca izlediğim her şeyin bir kabus olmasını diledim ancak hepsi gerçekti. Üstelik genç çocuk devam ediyordu.

 

Diğer eline aldığı jileti bu sefer bileğine götürmedi de uzun, ince, güzel şekilli parmaklarına sürdü.

 

"Ölümün uşaklığını yapar sensizlik kokan nefesim."

 

Serçe parmağına bir kesik atınca acı ile inledi.

 

"Parmak boğumlarımda hapsettim seni."

 

Orta parmağına uzun bir kesik atıp alt dudağını ısırdı.

 

"Kalbime gömdüm kokunu, sen yine de ölümü sevdin!"

 

Beş parmağının beşinden de kan sızarken, elini havaya kaldırdı. Sızan kan beyaz bileğine, oradan da dövmeli koluna yol alırken, yine dudakları garip bir gülücükle kıvrıldı.

 

"Ben de senin için bu yolu seçtim. Madem uğruna her şeyimi vereceğim sen, beni değil de ölümü seçtin. Ben de ölümün fedaisi olurum."

 

Her iki bileğinden yoğun kan akarken gözleri iyice baygınlaştı. Ön tarafı havaya dikilmiş siyah saçları halsizce alnına düşerken elindeki jilet yere düştü.

 

Başını yeniden kanepeye yasladığında gözleri tam odak noktasına denk geldi.

 

"Ben, ölümün fedaisiyim artık."

 

Bana bakıyor gibiydi. Yüreğim titremişti. Yaşadığım dehşetten ötürü gözlerim yuvalarından çıkacak gibi göz kapaklarımı zorluyordu.

Video kapanmadan hemen önce son cümlesini de söyledi.

 

"Ölümün, korkak fedaisi..."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Keyifli okumalar dilerim. Yorumlarda buluşalım. Eskileri yad edelim. Efsane başlıyor. Bismillah...

 

İnstagram hakugu

Loading...
0%