Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@hamish

Bölüm XIV: Ölüm masası


"Yenilen pehlivan güreşe doymaz."


.


.


.


"Erkek gibi görünüyorsun." Kadir'in sesiyle kafamı kahvaltı tabağımdan kaldırdım. Gördüğüm manzara karşısında küçük dilimi yutacak gibi oldum. Hazar'ın saçlarını kısa görmeye alışıktım ancak hiç saçının olmayışını görmemiştim. Saçlarını kazımıştı. Üzerinde beyaz deri ceket ve siyah deri pantolon vardı. Kalbimi hangi prangalara vursam da Hazarınkine değmese. Nefesimi yavaşça dışarı verdim.


Hazar yalandan bir kahkaha attı. "Benim gibi antreman yapsaydın sende öyle gözükebilirdin."


"Senin canın dayak istiyor küçük enişte. "Kadir oturduğu yerden kalktı.


"Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bunun resmen kanıtısın Kadir." Diye sırıttı Hazar. Beni görmüyor gibiydi.


Kadir'e attığım bakışla, kalktığı yere geri oturdu. Hazar da Kadir'in karşısına oturdu. Bir süre sessizlik masada sürdü. Gözlerini üzerimde hissediyordum.


"Nasılsın Baha?"


Çaresiz dedim ama içimden. "Her zamanki gibi sen?"


"Yanlış kişiye yalan söylüyorsun." Dedi. Sanki içimi görüyordu. Bu da beni oldukça endişelendiriyordu. Cevap vermedim.


"Gece uyumamışsın, gömleğinin yakasında barut var silah kullanmışsın." Dedi ağzına havuç atarken.


Tek kaşım havalandı.


Kadir'e baktı. "Peki Kadir sen gece neden Baha'nın  yanında değildin?"


Kadir bir bana bir Hazar'a baktı.


"Peki sen niye yanında değildin Hazar?"


Hazar umursamazca omzunu silkti. "Belki gündemi takip edebilirsin." Tabağındaki peyniri çatalıyla ezdi.


"Kimin gündemini?" Kinayeli konuşmuştu Kadir. Hazar hiç bozuntuya vermedi.


"Hitap şekline dikkat et." Diye sakince konuştu. "Eğer arkanızı kollayacağım diyorsam arkanızı kollarım. Dün gece bizim için bir çıkış planı hazırladım. Yeterince açık mı?" Diye ekledi.


"Neymiş bakalım bu çıkış planın." Kadir ellerini havada tırnak işareti yaparak konuştu.


"Yapacağımız şey azraille top oynamak gibi olacak. "


***


Hazar'ın gördüklerini görüyor, duyduklarını duyuyorduk. Bu öyle bir plandı ki Hazar'a güvenmek tek çıkış yoluydu. Ekrana kilitlendiğimde artık dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi anlamıştım.


Regex'in en önemli en korunaklı mekanına girip, Regex'i ininden çıkaracaktı.


Tuvalette yansımasına bakıyordu. Sanki  kendine telkin veriyor gibiydi. Yavaşça dışarı çıktı loş holde ilerledi. Mekanın her noktasını ezbere bilircesine hareket ediyordu.


Hol bittiğinde geniş kumarhane bizi karşıladı. Işıklı, şaşalı, renkli alanda bir çok kumar makineleri vardı. İçe doğru geçildiğinde artık masalarda duran insanlar kalabalıklaşıyordu. Bir de üst kısmı vardı ki burası özel alandı. Tüm gözlerin üzerinde olacağından emindi. Hareketlerinde acelecilik yoktu.


Oyun masaların zıttı olan bar kısmına geçti. Bir süre sadece etrafı izledi.


Yanına gelen adamla bizim duyacağım şekilde fısıldadı. "Başlıyoruz."


"Hazar Aden Bulut, cesaretini taktir ettim." Karşısında kel uzun boylu koyu tenli adam konuştu.


"Peki neden önümde egilmiyorsun?"  dedi Hazar sırıtarak.


Adam gerilerek cevap verdi. "Çünkü artık sana çalışmıyorum da ondan. Artık dokunulamaz değilsin." Elini yumruk yaptı. Dişlerini sıkıyordu.


Hazar önüne konulan sudan bir yudum aldı. "Taş*aklarına sinek konduğunda şiddetin tek çözüm olmadığını anlarsın Seyfi." Ve ekledi. "Ölüm masası için geldim."


Kadir elindeki fareyi klavyeye çarptığında dikkatim dağılmıştı. Kadir iki elini sorun yok dercesine havaya kaldırdı. Dağılan dikkatimi tekrar Hazar'a verdim.


Seyfi denilen adam telefonla konuşmaya başlamıştı. Yüzünde oldukça memnun bir ifade vardı. Hiçbir kelime söylemiyor sadece telefonu dinliyordu. Hazar sabırla bekliyordu. İstediği şey gerçekleşiyordu. Seyfi telefonu kapatıp Hazar'a baktı.


"O zaman ölüm masasına geçiyor muyuz?" Hazar'ın sesi oldukça ciddiydi. Ölüm masası Hazar'ın ürettiği bir şeydi.


Ölüm masası  kumar oynayan kişinin borcunu ödeyemediği zamanlarda kişinin canını ortaya koyduğu bir oyundu. Eğer borcu olmayan biri ölüm masası talep ederse istediği bir şey gerçekleştirilirdi.


Hazar kumar masaya oturmuş karşısına da Seyfi oturmuştu. Seyfi kumarda en iyilerindendi. Kağıtlar dağıtılmaya başladı. İkili oyunun ilk etabında tek kelime dahi etmedi. Hazar her hamlesini pocer face ile yapıyordu. Artık son ele gelmiştik.


Hazar'ın elindeki kartalara baktığımda sadece kulağına fısıldadım.


"Karoyu elinden çıkar." Dedim. Kafasını  olumsuz anlamda salladı ve elinden papazı çıkardı.


"Beni devirmen için hayatını koydun ortaya. Yani sıçarsan bu geri dönüşü olmayan bir hata olacak. "Dedi Seyfi.


"Aferin sana. Bunu bildiğin iyi oldu." Küçümseyerek konuştu. Sanki köpeğe aferin der gibiydi.


"Oyun bitince o güzel kafandaki deliği görünce Regex pek sevinecek." Pis pis sırttı. Gülümsemesi mide bulandırıcıydı. "Baskı yapmıyorum, aklına girmeme izin verme."


"Aklımda neler olduğuna dair en ufak bir fikrin bile yok." Hazar nefesini yavaşça dışarı verdi. "Hatta benim ölümünün senin hayatında hiç bir şey degistirmeyeceğine oldukça eminim." Dedi.


Kağıtlarına baktı bir süre ardından gözlerini Seyfi'nin gözleriyle birleştirdi.


"Kartlarını ilk üç kart açılmadan önce düzenledin. Maça kızını da elimde papaz olabilir diye hareket ettirmedin. Elinde 4-5 ikilisi var. Bana baskı yapmaya çalışıyorsun. Ama bu baskın bende işe yaramadı."


Elindeki gold parayı masaya koydu. Gold para hayatını temsil ediyordu.


"Görüyorum. "


Hazar masaya kartlarını yerleştirdi. Sinek 10 ve karo 9 ikilisi, Seyfinin gözlerini büyüttü. Çaresizlik ile Hazar'a ve kağıtlarına baktı.


"Bende sinek 10 ve karo 9 var Seyfi ya sen?"


"S*ktir." Seyfi kağıtlarını masaya attığında elinde 4-5 ikilisi vardı.


Hazar gold paraya elini uzattığında duyduğu tok sesle duraksadı. "DUR.."


Regex olduğunu tahmin ettiğim ses odada yankılandı. "Gold para, ancak üyeler için geçerlidir."


"Benim kurduğum bir oyunun kurallarını bilmemem olası mı?" Hazar oldukça rahattı.


Sesi yankılanan Regex masaya yaklaştı. Regex'in gelmesiyle Hazar hariç herkes ayağa kalkmıştı.


"Bilmemek demeyelim de Hazar, hafızanın gerilerinde kalmış olmalı." Regex'in aksanı oldukça geri planda olmasına rağmen varlığını sürdürüyordu.


"Ben buranın kurucusuyum unuttun mu, sanki sen yaşlandın ne dersin?" İkili her şey olağan bir durummuş gibi konuşuyordu.


Regex Seyfi'nin kalktığı yere oturdu. Artık Hazar ve Regex karşı karşıyaydı.


"Herkes kapının önünde beklesin." Regex'in sesiyle tüm odadakiler hareketlendi. Bir iki dakika içerisinde odada sadece Regex ve Hazar kalmıştı. İkili sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu. Bu bir üstünlük yarışı gibiydi. Sessizlik rahatsız edici hal aldı. Nefesimi tuttuğumu Regex konuştuğunda ancak fark etmiştim.


"Biliyor musun, seni gerçekten sevmiştim." Dedi Regex. Yalan söylüyor gibi değildi. Samimiydi.


"Aynı şekilde çok acı verici." Dedi Hazar.


"Ölümüm senin için iyi olacak mı?" Regex silahını çıkarıp masanın üzerine koydu.


"Hayır, olamayacak." Hazar kafasını olumsuzca salladı.


"Kabul et bunu en başından planladın küçük ölüm makinem." Silahındaki tüm mermileri boşalttı. "Haberini aldığım ilk andan itibaren düşündüğüm tek şey, pişmanlık." İçerisine bir tane mermi yerleştirip, jarjörü çevirdi, rus ruleti için hazırlık yapıyordu.


"Tüm olasılıklar aleyhine ama yine de kazanacaksın. " diyerek Regex silahı kendi kafasına dayayarak sıktı. Boş jarjör sesi odada yankılandı. Silahı masaya koyarak Hazar'a doğru sürükledi. Hazar çevik hareketle silahı tutup tereddüt etmeden kafasına dayadı. Oksijen sanki ciğerlerime yetmiyordu. Hazar'a bir şey olma endişesi tüm vücudumu ele geçirdi. Silahı ateşledi. Tekrar boş bir jarjör döndü. Derin bir nefes aldım.


"Muhbir için görüşüm açık Pilot."


Kulağıma gelen ses Mezarkabul'ün sesiydi. Hazar'ı oradan çekip çıkarmak istedim, sadece istemekle yetindim. Çünkü ben istemekten başka bir şey yapamıyorum.


"Ne istiyorsun benden?" Hazar silahı masaya bırakıp Regex'e doğru sürükledi . Regex eline silahı aldı."Baban peşini bırakmayacak." Tetiği çekti. "Son iki şans?" Diye ekledi.


"Senin benim hayatıma girdiğin günü s*keyim." Hazar olduğu yerden hızla kalkarak Regex'in, elindeki silahı alıp silahı Regex'in kafasına yasladı. "Hayır bir..Bana tek bir neden söyle, seni öldürmemem için..." Hazar'ın nefes alış verişleri hızlandı.


"Kardeşin yaşıyor." Dedi Regex.


Hazar'ın en zayıf noktasıydı. Bu zamana kadar yaptığı her şey, ona ulaşmak içindi. Regex, Hazar'ı çok iyi tanıyordu. Yarasına parmak sokup içinde acıdan kıvranana kadar çeviriyordu. Hazar ve benim ortak bir noktamız buydu. İkimizde kardeşimizi kurtaramadık. Dünyayı dahi kurtarsak sevinemeyeceğiz. Zira asıl kurtarmak istediğimiz kişiler elimizden alındı. Bir savaşta ne kadar yara alırsan al hiçbir acı değer verdiğin kişiyi kaybetmekle kıyaslanamaz. Hazar için kardeşinin yaşama ihtimali bile, onu delirtebilirdi. Öyle de oldu.


Hazar çılgınca kahkaha atmaya başladı. Gülmek her zaman mutluluğu simgelemez. En büyük acıların dışa vurumudur. Hazar da şuanda öyle kahkaha atıyordu. Acılarla taştım diyordu adeta.


"Önce camımı çerçevemi indirdiniz. Beni karanlıkta bıraktınız. Beni karanlığına alıştırdınız. Güneş bile gözümü alırken tutup diyorsunuz ki ışık var." Soluğunu dışarı verdi. Gülmesini zorlanmadan durdurdu.


"Sana asla yalan söylemem." Dedi Regex.


"Biliyorum." Hazar bulunduğu yerde dairesel, yavaş hareketlerle kendi etrafında dolandı.


"Ölmem mi gerekiyor?" Hazar'ın sesi fısıltılı halde çıkmıştı. "Özgür kalacak mı?" Diye ekledi.


Regex'in gözleri dolmuştu. Kafasını evet anlamında aşağı yukarı salladı. Regex, gerçekten Hazar'a değer veriyordu.


Regex silahı Hazar'ın elinden aldı. Hazar karşı koymadı. Ölüme teslim oluyordu. Aynı fedakarlığı yapardım. Bir an tereddüt etmeden. Etrafa göz gezdirdi. İşaret versin istedim, vermedi. Sanki hayatı sorguladı. Bu duruma izin veremezdim.


Elimdeki telsise basılı tuttum.


"Mezarkabul görüşün açık mı?"


"Emrini bekliyorum Pilot." Dedi.


"Regex'i indir." Bir an dahi tereddüt etmedim.


Regex tetiği çekemeden, Mezarkabul onu omuzuyla kalbi arasındaki bölgeden vurmuştu. Regex vurulması etkisiyle Hazar'ın üzerine düşmüştü. Hazar ve Regex yere düşerken, Hazar'ın kulaklığı da yere düşmüştü. Kulağıma gelen çınlayla, kulaklığımı çıkardım. Artık hiçbir şey duymuyordum. Sadece görüntü vardı.


Hazar Regex'i kollarının arasına aldı. Regex'in ağzından kanlar fışkırıyordu. Dudak hareketlerini okuyordum. Ben askerdim. Her türlü bilgiyi almak için egitildim.


"Bir yolu daha var küçük kızım." Dudakları belli belirsiz hareket etti. Başını düzeltmeye çalıştı. Hazar'ın dudakları titremeye başladı. Ağlamamak için direniyordu. "Benim için ağlayacak birinin olduğunu hiç düşünmezdim. Sen bana sevmeyi öğrettin küçük kızım." Hazar'ın yanağına dokundu, naifçe okşadı. Hazar kendini geri çekmedi.


Regex son gücüyle Hazar'ı kendine doğru çekti. Şuan Regex'in dudaklarını göremiyordum. Kör nokta oluşmuştu. Regex her ne dediyse Hazar'ın üzerindeki etkisini hissetmiştim.


Loading...
0%