Memati kullanıcısı Esra Topatan olarak değiştirildi.

Cankut Canbolat: Yaptığım kabalıktı, ancak bunun için özür dilemeyeceğim.

Esra Topatan: Duyguların için özür dilememelisin.

Cankut Canbolat: Sevindim.

Esra Topatan: Niçin?

Cankut Canbolat: Kin tutacağını düşündüm.

Esra Topatan: Kin tutamayacağım demedim.

Cankut Canbolat: Tam olarak ne dedin?

Esra Topatan: Duygularını ifade edebilirsiniz dedim, game over yani.

Cankut Canbolat: Sonuç olarak?

Yazıyor...

Esra Topatan: Size şaka gibi geliyor olabilir ancak ben saldırıya uğradım, farkında mısınız?

Cankut Canbolat: Bunun için üzgün olduğumu söylemiştim.

Esra Topatan: Peki mesleğimi yapamamı istemeniz... tamam bunu da kabul edeyim.

Esra Topatan: Her şeyi geçtim ama beni salak yerine koydunuz, daha beni tanımıyorsunuz bile.

Cankut Canbolat: Merak etmeyin, bana çok güzel kanıtladınız.

Yazıyor...

Esra Topatan: Kanıtlamaya ihtiyacım dahi yok, sadece nedenini merak ettim.

Esra Topatan: Gerçek bir nedeniniz var mı, merak ettim, yine cevapsız kaldım.

Cankut Canbolat: Bir anlık gafletti benimkisi.

Esra Topatan: Öyle olsun.

Yazıyor...

Esra Topatan: Siz yolunuza ben yoluma.

"Esra bırak artık şu telefonu, tık tık tık kiminle konuşuyorsun?" Utku arkadaşının kendisine bakmasını sağladı. Esra telefonu yatağın üzerinde fırlattı, ellerini teslim oluyormuşçasına havaya kaldırdı.

"Tamam bıraktım." Dedi. Sonra dudaklarını kemirmeye başladı. "Kiminle konuştuğumu söylemesem daha iyi, beni arkadaşlıktan reddedersin. Teknik olarak artık konuşmadığıma göre reddemezsin." Diye ekledi.

Utku ellerini beline yerleştirdi. Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı. "Şimdi neler olduğunu hemen anlatıyorsun, bende sana indirim uyguluyorum."

Esra derin bir nefes aldı ve olan biteni kendi gözünden anlatmaya başladı. Beşiktaşlı birinden mesaj aldığını, ardından aralarında sakalaşma tarzı konuşmaların başladığını, daha sonra saldırıya uğradığını, ardından o kişiyi bulduğunu, o kişinin Beşiktaş forvet oyuncusu Cankut Canbolat olduğunu, yine de bunu Cankut'un inkar ettiğini, her şeyi anlattı. Son olarak da mesajları okuttu.

"Vay be Esra.. monoton hayatından çık dedim de böyle bir şey beklemiyordum."

Esra'nın gözleri, yaşadığı hayal kırıklığının ve karmaşanın izlerini taşıyordu. "Evet," dedi, "Gerçekten de beklemediğim bir şeydi. Ama bu kadar büyük bir şok yaşanacağını düşünmemiştim."

Utku, nazikçe yaklaşarak, "Peki, Cankut'un sana nasıl davranmasını bekliyordun?" diye sordu.

Esra, başını hafifçe eğdi ve "Aslında, samimi bir şekilde özür dilemesini ve kendini açıklamasını bekliyordum. Ama o, durumu daha da kötüleştirdi," dedi.

Utku, Esra'nın sıkıntısını anlayışla karşılayarak, "Evet, anlaşılan o ki, Cankut'un tavrı seni daha da yıktı. Peki, bu olaydan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu.

Esra, kafasını iki ellerinin arasına alarak, "İtiraf etmeliyim ki, gerçekten kararsızım."

Utku, destekleyici bir şekilde, " Kendine zaman tanı ve iyileşme sürecine dikkat et."