@hamish
|
Can Polat: Dün aradım seni Memati: Uyuyordum Can Polat: gördükten sonra naptın Memati: kahvaltı Can Polat: Afiyet olsun Memati: teşekkür ederim Can Polat: gelecek misin Memati: nereye? Can Polat: Akşam ki Türkiye Spor Federasyonunun düzenlediği etkinliğe Memati: Sen nerden biliyorsun Memati: sadece özel davetlililer biliyor etkinliği Can Polat: Sen gelmezsen gitmeyeceğim Memati: yani orada olacaksın Can Polat: Çok mu belli ettim hahahaha Memati: aslında ayağım dolayısıyla gelmeyecektim Memati: ama sırf seni bulma ihtimalim varken gelmeliyim Can Polat: gelmelisin Memati: gelcem dedim ya Can Polat: Ne bağırıyorsun Memati: bağırım Can Polat: Tamam o zaman Jülide olsun Görüldü. Can Polat kullanıcı adı Cankut Canbolat olarak değiştirildi. Cankut Canbolat: Görüldü mü Cankut Canbolat: neggg Memati: seni bulmamdan korkmuyor musun? Cankut Canbolat: Bilmem hiç düşünmedim Memati: Seni buldum Cankut Canbolat: Hadi canim Memati: Akşam görüşürüz Cankut Canbolat Görüldü. Yazıyor... Görüldü. Cankut ağzı aralık şekilde telefona bir şeyler yazıp yazıp siliyordu. Kendisini gerçekten bulmuştu. Düşündü saatlerce, yanında kimse yoktu, yastığa sarıldı. Defalarca kafasını yastığa gömüp "napacağım ben?" Diye bağırdı. Yastıktan kafasını kaldırdı, çok mu abartıyorum dedi kendi kendine. Kaçış yolu aradı. Tek bir şey vardı. Şimdi yapacağı şey bilmemezlikten gelmek olacaktı. Saate gözü kaydığında bu kadar süre öylece saçmaladığını fark etti. Organizasyona geç kalmak istemiyordu. Hızla yataktan doğruldu. Kendisi bir şey yapmamıştı ki, hile yapan onlardı. "Babasının kızı.." diye mırıldandı. Kıyafet dolabının karşısında pembe kısa şortunun içinde üstü çıplak haliyle bir sağ tarafa gidiyor bir sol tarafa, ne giyeceğini bilemiyordu. Kendisinin bu kadar titiz olması gününü zorluyordu. Eline aldığı siyah smokini yatağının üzerine fırlattı. Kesinlikle olmazdı. Sağ kolunu beline yerleştirirken tırnağını kemiriyordu. Bekir elinde ince işlemeli sade gri suit ile, açık olan kapıdan içeri girdi. Bir süre arkadaşının endişeli halini izledi. Uzun zamandır yakın arkadaşını bu halde görmemişti. Tanıştığından beri ilk defa kendisinden bir şeyler saklıyordu. Ve şuanda en bilinmez işin içindeydi. Ne öğreneceğini bile bilmiyordu. Bekir, Cankut'a yaklaştı elindeki suiti uzattı. Cankut'un gözleri kocaman oldu. Düşüncelerinden hızla sıyrıldı. Karşısında siyah-beyaz smokinin içersinde hazır olan arkadaşıyla gözleriyle anlaştılar. Bekir'in uzattığı suiti alıp banyoya girerken, yakın arkadaşının omzuna dokunmayı atlamadı. Öncelikle organizasyona gitmeliydi. Basit bir organizasyon değildi, Esra'yı yanlış düşündüğüne inandırmak için bir fırsattı. Peki telefondaki kişinin kendisi olmadığına inandırmazsa ne yapacaktı? Başka bir yatak odasında benzer duygularına yaşayan Esra gerçekten heyecanlıydı. Tüm listeyi tek tek inceleyip 'Can' adlı kişileri aratmıştı. Şansı vardı ki bir isimle karşılaştı. -Cankut Canbolat. Emin olmak için bu organizasyon bir fırsattı. Üzerindeki saks mavisi kolları kabarık düşük omuz mini elbise vardı. Bir süre aynada endişeli halini izledi. Babası gerektiği zamanda bilgilendireleceğini söylüyordu. Babasına sonsuz güveniyordu. Bu da kadını çıkmaza sürüyordu. Babası hile yapmazdı. Bunu o Cankut denen herife kanıtlayacağım diye düşündü. Peki telefonda ki kişi Cankut değilse o zaman ne yapacaktı? |
0% |