Dövmeli Yollu kişisi engeli kaldırdı.

Çevrimiçi.

Yazıyor....

Dövmeli yollu: Sen kimsin söyle.

Şuan kantindeydim ve çaprazımda Deniz telefonla uğraşıyordu. Kantin fazlaca kalabalıktı. Hep böyle olurdu, öğrenciler bu alanda takılmayı severdi. Bir iki hoca hariç kimsede olmazdı. Deniz'in dudağına götürdüğü porselen bardak kantinde ki kızlarda kısa çaplı ritim bozukluğuna sebep olmuştu. Öğrencilere karton bardak öğretmenlere porselen bardak ne ala memleket. Beni gören kitap okuduğumu zannerdi. Kitabın arasından diğer telefona bakındığımda tahmin ettiğim gibi oluştu. Meraklı melihat ne olacak. Senin hakkında araştırma yapmadan öylece hayatına dan diye girer miyim hiç. Hatrı sayılır bir stolk çevrem var.

-Sirtakiyi unutuysan harmandalına başlayacaksın.

-Çok güzel gülüyorsun.

Dövmeli Yollu: Kantinde misin yani?

Deniz bir anda etrafına bakınmaya başladı. Kurduğum cümleyle tebessüm etmişti. Bende boşboğazlık yapmıştım. Etrafına bakıyordu. Yüzü bir süre bende oyalandı. Çaktırmadan bakmaya çalışıyordum. Huzursuzca yerime yerleştim.

Bir cevamsız arama.

-Açmayacağımı biliyorsun.

Dövmeli Yollu: Seni bulmak isteseydim çoktan bulurdum.

-Bul o zaman. 

Dövmeli Yollu: Bulurum.

-BU LA MAZ SIN 

Dövmeli Yollu: BU LU RUM

-O zaman bir iddiaya ne dersin?

Dövmeli Yollu: Ne iddası?

-Eğlencesine ya, seni bu kadar sıkıcı beklemiyordum.

Dövmeli Yollu: Neymiş bu iddia beğenmezsem yok iddia falan. Duyalım bakalım.

-OkeY. Şöyle sen beni bir saat içinde bulamazsan istediğim bir şeyi yapacaksın.

Dövmeli Yollu: Peki ben seni bir saate bulursam.

-Senin istediğin bir şeyi yapacağım win win yani :D

Bir anda ayağa kalktı, üstüme doğru yürümeye başladı. Siktir, çözmüş müydü yani? Kafamı kaldırmak istemiyordum ama bu zaruriydi. Yanımdan çekip gitti, rahatlamam kısa sürmüştü. Bu sefer gerçek bana mesaj atmıştı.

Asıl Yollu: Kantinde bulunan herkesin şuanda numarasını adını soyadını alıp bana yolluyorsun.

-Neden böyle bir şey yapayım?

Asıl Yollu: Döneminin uzamasını mı istiyorsun?

Görüldü. 

Asıl Yollu: Görüldü demek, o zaman dönem ödevinde sana kötü bir haberim var.

-Tamam Allah'ın cezası tamam.

Böylesi işime gelirdi. Kontrol bendeyken beni nasıl bulacaktı. Saklanbaçta altın kuraldır. Ebe gözünün önündekini göremez. Bir yandan Deniz'in dediğini yapıyordum bir yandan Deniz'i kudurtuyordum.

-Yazık dombiliye, tek tek numara alıyor. Bu mudur yani?

Görüldü.

Yazıyor...

Görüldü.