@hamish
|
Medya: Mehmet Tokgöz . . . Umay ve Mehmet bir şeyler içmek için benzin istasyonuna girerken beni çıkılmaz bir tercihin ortasında bırkakmışlardı. Muhtemelen seçeceğim tercih doğru değil, tercihimin beni nereye götüreceğini bilmiyorum ama nereye ulaşacağımı dört gözle bekliyorum. Bu karardan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını da kestirmek güç değil. Acar'ın arabasına doğru yürüdüm. Elimi, Acar'ın elinin üzerine koyacakken bir anda Deniz'in elimi tutması bocalamama sebep olmuştu. İkili arasında bakışlarım gidip gelirken Elimi alıp göğsünün üzerine koydu. "Tam burada eksik bir şey vardı, seni gördüğümde tamamlanacağını hissettim." Gülümsüyordu, ama bu içten bir gülümseme değildi korkutucuydu. "Ben sana sahip olamazsam başkasıda olamayacak. Kalbini alamazsam.." duraksadı. Kulağıma eğildi, sadece benim duyacağım şekilde fısıldadı. "Hayatını yok edeceğim. Ve bakalım hayatı elinden alınmış birini kim ister? " Arabanın aynasına yansıyan görüntümle hislerimin nasıl yüzüme yansıdığını gördüm. Yüzüm kireç gibi bembeyaz olmuştu. Bu kısa sürede Deniz'i tanımıştım. Ve dediğini yapardı. Ellerim titriyordu. Acar elimi, Deniz'in elinden kurtardı. "Görüyorum ki bazen haddine aşabiliyorsun. Manasız hareketlerine bir son ver ve haddini aşma." Deniz, Acar'ı umursuyor gibi durmuyordu. Acar beni kendi arabasına yerleştirirken ses çıkarmadım. Deniz'in üzerimdeki ürpertici etkisinin geçmesi zaman alacaktı. Yanıma geldiğinde artık hareketlendiğimizde anlamıştım. "İyi misin?" Kafamı aşağı yukarı salladım. "İyiyim." "İstersen gitmeyebiliriz." Dedi. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Hayatımı mı mahvedeceksin bakalım kim kimin ki mahvediyor Deniz Bey? Sen bana en büyük zaafını söyledin, farkında değilsin ve ben bunu dibine kadar kullanacağım. "Gamze?" Daldığım düşüncelerden çıktım. Bayık gözlerle Acar'a döndüm. "İyi değilsin, boşver pikniği." "İyiyim Acar, herkese ayıp olur. Hem keyfimi bozamam." Ben bile söylediğime inanmamıştım. Keyof mi kalmıştı sanki.. Acar da inanmaz şekilde kısa süre bana bakıp tekrar yola odaklandı. "Önündeki gözde su var." Suyu elime alıp, kapağını açtım dudaklarıma götürdüm. Bir kaç yudum içip tekrar eski yerine yerleştirdim. "Deniz aslında böyle biri değil." "Efendim.." şaşkınlık nidamla hafif kahkaha attı. Tok sesi arabanın içinde yankılandı. Acar'ın kahkasıyla kafamı koltuğa yaslayıp çapraz şekilde kendimi ayarladım. Böylelikle Acar'ı direkt görüyordum. "Herkes aynı şeyi söylüyor biliyor musun?" Acar kafasını anlıyorum dercesine salladı. "Normalde Deniz'i savunmamam lazım, benim rakibim sonuçta.." Yüzümde tebessüm oluşmuştu. "Tamam o gün biraz abarttım." dedim kafamı hafif eğerek. Gülümsememi büyüttüm. "Ha şöyle gamzelerini çıkar." Yüzümü kısa süreliğine inceleyip, iç çekti. Başını önüne çevirdi. Mimikleri ciddileşti. Artık bana bakmıyor tamamen yola odaklıydı. "Şöyle ki seni görünce ne yapacağını bilmiyor, bocalıyor. Anlıyorum onu.. Aynı etkiyi benim üzerimde de yapıyorsun. " Gözlerim kapalıydı. Bir itirafla yüzleşmeyi daha kaldırmazdım. Duyduğumu bilmeyecekti. Bilmemeliydi. "Çok güzelsin Gamze, öyle duru öyle kendinsin ki insan sana kapılmak istiyor. Ve ben sana kapılmaya hazırım. Deniz sana ne dedi bilmiyorum ama ben seni hep korurum." Bir şey söylememi bekliyordu, bense sadece düzenli nefes alıp veriyordum. Karnımı şişirip indiriyordum ki gerçekten uyuduğumu düşünsün.. Bana döndüğünü görmesemde hissedebiliyordum. Arabanın yavaşça durmasıyla içimde merak duygusu kabarıyordu, yine de gözlerimi açamıyordum. Hışırtılı sesler artıyor ama sanki beni uyandırmamak için dikkat ediyor gibiydi. Üzerime örtülen şalla mıyışmaya başlamıştım. Gerçekten uyuyacaktım. Deniz'in yapacaklarını düşünmek istemiyordum. Uyumak hem düşüncelerden hem de Acar'dan güzel bir kaçış yoluydu. Saçlarıma konan dudaklarıyla kasılsamda, belli etmemek adına kendimi tuttum. Fazla uzun durmamış kendisini geri çekmişti. "Kokun insanı delirtiyor.." mırıldanmıştı. Yüzümde bakışlarını hissediyordum. "Üzerimdeki etkini bir bilsen küçük kız, Deniz'i orada ikiye bölme isteği uyandırdığını bir bilsen... Dinlen küçük kız dinlen.."
|
0% |