Pembe Panterim: Napıyorsunuz bitter çikolatam.

-Ağzına s*çayım senin pembe panterim, sırf Mehmet'le yalnız bırakacağım diye Acar ve Deniz'in ortasında kalakaldım.

Pembe Panterim: Selin nerede?

-Son dakika işi çıktı, gelmedi. Ortam çok gergin çabuk gelin Allah aşkına.

Pembe Panterim: Biraz daha idare edemez misin?

-Denerim..

Görüldü.

Nefesimi dışarı verirken şuan birbirlerini gözlerini öldüren Acar ve Deniz'e bakış attım. Deniz elindeki mangal malzemeleriyle uğraşırken, Acar semaverle uğraşıyordu. Görüntü üzerine istemsiz gülmeye başladım.

"Sen fazla boşsun heralde Gamze, gel işin ucundan tut."

Acar'ın kurduğu cümle beni harekete geçirirken Deniz'in bakışlarını üzerimde hissediyordum. Onun tarafına bakmadan Acar'ın bana verdiği çalıları semaverin içine yerleştirmek için çömeldim. Saçlarımı toplamadığım için kendime küfürler ediyordum. Saçlarım yüzümü kapattıkça, kafamı sallıyor arkaya atmaya çalışıyordum. Saçlarım bir türlü söz dinlemiyorlardı.

Acar yüzünde tebessümle yanıma çömeldi. Aramızdaki mesafeyi kapattı. Saçlarımı bir araya toplayıp at kuyruğu yaptı. Tek eliyle saçımı tutarken, diğer elindeki bileğindeki siyah lastik tokayı ağzının yardımıyla eline aldı. Saçımı lastikle sararken fazla sıkmamaya özen gösteriyordu. Elimde odunlar şaşkın şaşkın Acar'a bakıyordum. Elimden odunları aldığında burnuma dokundu.

"Ağzını kapat küçük kız." Dedi.

Ağzımın şaşkınlıktan aralandığını, söylemese fark etmeyecektim. Ayağa kalkarken elim saçıma gitmişti. Dudaklarımı birbirine bastırdığımda Deniz ile göz göze gelmiştik. Bakışmamızı Acar araya girerek bölmüştü.

"Hadi bana biraz kuru yaprak topla. " dedi.

Kafamı tamam anlamında salladım. Deniz'in yanından ağaçlık alana girecektim. Deniz'in yüzüne bakmadan yanından geçmekti niyetim. Her zaman istenen olmuyordu ne yazık ki.

Deniz'in yanından geçerken ayağımın taşa takılmasını çok isterdim.. Olan bu değildi. Deniz çelme takmıştı bana.

Vücut dengemin berbatlığıyla hafif yokuş olan çayırlıkta top gibi yuvarlanmıştım. Yuvarlanırken aklımda tek bir sahne vardı. Deniz'in bana çelme takması. Yuvarlanmam bittiğinde olduğum yerde öylece oturdum. Etraf dönüyordu , rezil olma duygum içime yayılırken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Acar'ın gelip elimi tutmasıyla kendime gelmiştim. Yüzündeki endişe her mimiğinden belli oluyordu. Bizden yukarıda olan Deniz'e baktığımda korkutucu yüz ifadesi kanımı dondurmaya yetmişti.

Ellerime baktığımda, sürtünmeden dolayı olan çizikler vardı. Dizimde bir sızlama vardı. Eşofmanımı sıyırdığımda derin bir sıyrık vardı. Canım fazlaca yanıyordu.

Bir anda havalandığımda, Acar ile Alanya'daki ilk tanışmamız gözümde canlanmıştı.

Bu sefer diretmemiş boynundan tutunmuştum.

"Bakıyorumda artık itaat etmeyi öğrenmişsin."

Gülümsemeye çalışsam da canımın yanmasıyla hafif inlemiştim.

"Sadece bu seferlik." Dedim.

Bizim ayarladığımız masanın oraya geldiğimizde beni banka oturttu.

"Bekle geliyorum."

Telaşlı şekilde beni bankta bırakmıştı. Ses çıkarmadan kafamı salladım. Büyük ihtimalle arabadan ilk yardım çantası getirecekti. Arabalar buradan uzaktaydı. Otopark piknik alanının arka kısmındaydı.

Avuç içlerimi üflerken, canımın acısı katlanılmaz bir hal alıyordu. Bir anda saçımın çözülmesiyle kafamı kaldırdım. Deniz lastik tokayı bileğine taktı. Eğer bakışla bir insan ölseydi, şuan ölüydüm.

"Seni uyardım.. Gamze.. uyarmadın diyemezsin."

Ne diyeceğimi şaşırmıştım, bu durumu daha da garip yapıyordu. Ellerim titriyordu canım yanıyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Yanıma oturdu, yaralarım sanki onun suçu değilmiş gibi ellerimi avucunun içine aldı. Yavaş yavaş üflüyordu. Bana kendimi suçlu hissettirmeye çalışıyordu. Herhangi bir şey demeden ağlamaya başladığımda omuzları düştü, gözlerinde ki hırs gitmiş yerine endişe bırakmıştı. Sesim ağlamaklı çıkıyordu, kelimelerim titriyor telafuzum bozuluyordu. Dediklerimin anlaşıldığına bile emin değildim. Yapmak istediğim de buydu, bana yaptığını ona yapmak. Ağlamam gittikçe arttıyordu. Gözlerimi bir anda sildim. Ellerimin acısına rağmen bileğinden tokayı koparırcasına aldım.

"Bu sefer seni uyaran benim Deniz. Benim hayatımı mı mahvetmek istiyorsun? Et.. ama sonuçlarına hazırlıklı ol. Paramparça olacaksın."