Yeni Üyelik
66.
Bölüm

Rezillik

@hamish

 

Pembe Panter bir fotoğraf paylaştı

(Medya bakınız.- Mehmet ve Umay)

Görüldü

Yazıyor..

 

Bitter Çikolata: Çok güzelsiniz

Pembe Panter: Sen olmasaydın olmazdı iyi ki varsın

Pembe Panter: romantik filmlerdeki gibi

Görüldü

 

Yazıyor..

Pembe Panter: Beni kaybetmek istemiyormuş

Pembe Panter: O hatayı bir kere yaptım gururuma bir kere yenik düştüm dedi

Pembe Panter: ilanı aşk etti,

 

Görüldü

Yazıyor..

 

Bitter Çikolatam: Sonunda aklı başına gelmiş, tabi sende boş değilsin

Pembe Panter: ahahhahaha tabiki değilim

 

Bitter Çikolata: Keyfini cikarin çifte kumrular

 

Bitter Çikolata: beni hep desteklediniz bende sizi destekliyorum. Mutluluğu hakkediyorsunuz fan sayfanızı açam gurban olam ahhaha

Yazıyor..

Pembe Panter: Bir şey mi oldu Bitter çikolatam

 

Bitter Çikolata: neden öyle dedin bir anda

Pembe Panter: içime doğdu bilmiyorum canın sıkkın gibi geldi

 

Bitter Çikolata: yok yavrum ne olacak ya okula gidip geliyorum, sınav haftası biliyorsun gerginim

Pembe Panter: Sen hepsini halledersin

Pembe Panter: ben şimdi gidiyorum Mehmet kahvaltı hazırladı

Pembe Panter: Seni çok seviyorum iyikim

 

Bitter Çikolata: Asıl sen benim iyikim

 

Bitter Çikolata: Hadi git yoksa Mehmet beni süt kardeşlikten reddedecek

Görüldü

Nazlanacak değildi şuan Gamze. Elindeki telefonu kapattı. Çantasının içime yerleştirdi. Bu mutluluğa çomak olmak istemiyordu. Mehmet Umay'ın yanına gittiği zaman eteklerdeki tüm taşlar dökülmüş yerine taze filizlenen aşk çıkmıştı. Gamze de kendi üzüntüsüyle tatilde olan çiftin anlarını bozmak istemiyordu. Bu benciliği yapmayacaktı. Anlatacaklarını yüreğine hapsetti. Ağırlığı yüzüne vurdu. Yine de bugün bu sınava girmek için okuluna gelmişti. Sınıfı terk etmek aklının bir ucunda olsada, sakin kalmaya çalıştı. Deniz'i görecek olmanın verdiği endişe içini kapladı. Özlem ve kırgınlık vardı içinde. Ve çokça endişe. Nasıl ağlamadan yüzüne bakabilir ki. Kafasını hafif salladı, kendine gelmeliydi.

İçeri giren Deniz ve sınıfın sınavlardan aşina olduğu Özgür hoca ile sınıf sessileşti.

Deniz konuşmuyordu, ne de etrafa bakıyordu. Durgundu. Yüzünde yeni oluşmuş yara izleri vardı. Dudağı şiş kaşı yarıktı. Burnunda küçük bir bant vardı. Öylece kendi masasına gidip oturdu. "Herkes telefonları kapatsın, notlar kalksın. Her sınavda bunlardan bahsetemeyelim arkadaşlar. Yakalarsam kağıdınıza işlem başlatılırım."

Özgür hoca ters sınav kağıtlarını üçe bölerek ilk sıralara bıraktı. Alan arkaya doğru uzatıyordu.

"Kimse açmasın, herkes aynı anda açacak."

Sınıfta uğultu bir anda kesilse de Gamze'nin odağı başkaydı. Deniz'le bir an olsun göz göze gelmek istiyordu. Önüne gelen kağıtla, Deniz'den bakışlarını çekti. Merak ediyordu, bu hale gelmesinin Acar ile ilgisi olup olmadığını? Elindeki kalemle oynamaya başladı.

"Herkes sınav kağıtlarını çevirsin, sınavınız başlamıştır."

Komutuyla tüm sınıf sınav kağıtlarını çevirdi. Sınıfta sessizlik kağıt sesleriyle bozulurken, herkes fısıltıyla karışık, dedikodu bulduğuna sevinen teyzeler gibi konuşmaya başladı.

Gamze gördüğü sınav kağıdıyla ne yapacağını bilemedi. Az önceki endişe yerine hayal kırıklığı aldı.

Tüm sınıf gördü. Bu rezillikti. Denizle olan spor salonunda olan kareleri an ve an önünde fotograflıydı. Fotoğrafta direkt Deniz üzerindeydi. Bacakları ortadaydı. Görülen manzara akla sadece cinselliği getiriyordu. Spor salonunda gerçekleşen cinsenlik. Deniz'in yüzü buğuluydu. Kendisininki apaçık ortadaydı. Bunu yapmazdı değil mi?

Sınıfta amansız bir uğultu başladı. Uğultu gittikçe büyüdü.

"Bir de sessiz sakin duruyor, böylelerinden korkacaksın.

"Or*spu."

"Evleri de mi yok."

"İnsanlıktan çıkmışlar."

"Resmen rezillik."

"Onun yerinde olsam bir daha okula gelmezdim."

"Şansız adam kim?"

"Fanteziye bak"

"Gören iyi aile kızı sanar."

"Kaşar"

"Uzaklaştırma alır herhalde."

"Okuldan atılmalı."

"Ne yapiyorsan gizli yap ne ulu orta.."

"Ya hu spor salonunda da yapmazsın."

"Bize de pay düşer mi?"

Gamze sustu, hiçbir şey söylemedi. Kulağında çınladı her bir hakeret. Midesi bulanıyordu. O an orada güçlü durdu Gamze, dimdik. Başı bir an olsun eğilmeden. Önce sınıfı sonra okulu terk etti, bir çiçek bu kadar solabilirdi. Deniz'in yüzüne bir an olsun bakmadı. Tüm hayalleri yıkılmıştı. Harabe gibi olan benliğinden eser kalmadı. Geleceğine olan inancı kalmadı. Üniversiteye ne hayallerle başlamıştı. Bitiremeyecekti, nasıl bitirebilirdi ki... Sınıftaki her bir bakış aklına kazınmıştı. Hergün onlarla baş edemezdi. İçindeki bu duygu rezil olmanın verdiği utanç değildi. Deniz'in bu kadar alçalabilmesiydi. Deniz'in sevgisinin bu kadar kirli olması acıttı canını. Biliyor her bir hücresindeki acının neye denk düştüğünü. Sonra tamamen yalnızlaştı Gamze, kapandı içine. Açık kapı kalmadı, tüm yollar çıkmaza girdi.

Bir karar verdi, burada daha fazla duramazdı. İzini kaybettirmek istedi, yer yarılsada içine girmek... Ya da bir anda yok olabilmek. Acı boğazını yakıyordu. Bahçede kendini kuytu bir köşeye attı, Acı genzini yakıyordu. Gamze de kusmaya başladı her bir acıyı. O kadar ruhu acıyordu ki midesinde hiçbir şey kalmayıncaya kadar kustu.

O an kendini bitirecek bir plan yaptı, benliğinden vazgeçtiğinin farkında olmadan. Kimseye haber vermedi, telefonu çöpe attı. Ve evini, hayatını, ailesini terk etti.

Loading...
0%