@hamish
|
Pembe Panter bir fotoğraf paylaştı (Medya bakınız.- Mehmet ve Umay) Görüldü Yazıyor..
Bitter Çikolata: Çok güzelsiniz Pembe Panter: Sen olmasaydın olmazdı iyi ki varsın Pembe Panter: romantik filmlerdeki gibi Görüldü
Yazıyor.. Pembe Panter: Beni kaybetmek istemiyormuş Pembe Panter: O hatayı bir kere yaptım gururuma bir kere yenik düştüm dedi Pembe Panter: ilanı aşk etti,
Görüldü Yazıyor..
Bitter Çikolatam: Sonunda aklı başına gelmiş, tabi sende boş değilsin Pembe Panter: ahahhahaha tabiki değilim
Bitter Çikolata: Keyfini cikarin çifte kumrular
Bitter Çikolata: beni hep desteklediniz bende sizi destekliyorum. Mutluluğu hakkediyorsunuz fan sayfanızı açam gurban olam ahhaha Yazıyor.. Pembe Panter: Bir şey mi oldu Bitter çikolatam
Bitter Çikolata: neden öyle dedin bir anda Pembe Panter: içime doğdu bilmiyorum canın sıkkın gibi geldi
Bitter Çikolata: yok yavrum ne olacak ya okula gidip geliyorum, sınav haftası biliyorsun gerginim Pembe Panter: Sen hepsini halledersin Pembe Panter: ben şimdi gidiyorum Mehmet kahvaltı hazırladı Pembe Panter: Seni çok seviyorum iyikim
Bitter Çikolata: Asıl sen benim iyikim
Bitter Çikolata: Hadi git yoksa Mehmet beni süt kardeşlikten reddedecek Görüldü Nazlanacak değildi şuan Gamze. Elindeki telefonu kapattı. Çantasının içime yerleştirdi. Bu mutluluğa çomak olmak istemiyordu. Mehmet Umay'ın yanına gittiği zaman eteklerdeki tüm taşlar dökülmüş yerine taze filizlenen aşk çıkmıştı. Gamze de kendi üzüntüsüyle tatilde olan çiftin anlarını bozmak istemiyordu. Bu benciliği yapmayacaktı. Anlatacaklarını yüreğine hapsetti. Ağırlığı yüzüne vurdu. Yine de bugün bu sınava girmek için okuluna gelmişti. Sınıfı terk etmek aklının bir ucunda olsada, sakin kalmaya çalıştı. Deniz'i görecek olmanın verdiği endişe içini kapladı. Özlem ve kırgınlık vardı içinde. Ve çokça endişe. Nasıl ağlamadan yüzüne bakabilir ki. Kafasını hafif salladı, kendine gelmeliydi. İçeri giren Deniz ve sınıfın sınavlardan aşina olduğu Özgür hoca ile sınıf sessileşti. Deniz konuşmuyordu, ne de etrafa bakıyordu. Durgundu. Yüzünde yeni oluşmuş yara izleri vardı. Dudağı şiş kaşı yarıktı. Burnunda küçük bir bant vardı. Öylece kendi masasına gidip oturdu. "Herkes telefonları kapatsın, notlar kalksın. Her sınavda bunlardan bahsetemeyelim arkadaşlar. Yakalarsam kağıdınıza işlem başlatılırım." Özgür hoca ters sınav kağıtlarını üçe bölerek ilk sıralara bıraktı. Alan arkaya doğru uzatıyordu. "Kimse açmasın, herkes aynı anda açacak." Sınıfta uğultu bir anda kesilse de Gamze'nin odağı başkaydı. Deniz'le bir an olsun göz göze gelmek istiyordu. Önüne gelen kağıtla, Deniz'den bakışlarını çekti. Merak ediyordu, bu hale gelmesinin Acar ile ilgisi olup olmadığını? Elindeki kalemle oynamaya başladı. "Herkes sınav kağıtlarını çevirsin, sınavınız başlamıştır." Komutuyla tüm sınıf sınav kağıtlarını çevirdi. Sınıfta sessizlik kağıt sesleriyle bozulurken, herkes fısıltıyla karışık, dedikodu bulduğuna sevinen teyzeler gibi konuşmaya başladı. Gamze gördüğü sınav kağıdıyla ne yapacağını bilemedi. Az önceki endişe yerine hayal kırıklığı aldı. Tüm sınıf gördü. Bu rezillikti. Denizle olan spor salonunda olan kareleri an ve an önünde fotograflıydı. Fotoğrafta direkt Deniz üzerindeydi. Bacakları ortadaydı. Görülen manzara akla sadece cinselliği getiriyordu. Spor salonunda gerçekleşen cinsenlik. Deniz'in yüzü buğuluydu. Kendisininki apaçık ortadaydı. Bunu yapmazdı değil mi? Sınıfta amansız bir uğultu başladı. Uğultu gittikçe büyüdü. "Bir de sessiz sakin duruyor, böylelerinden korkacaksın. "Or*spu." "Evleri de mi yok." "İnsanlıktan çıkmışlar." "Resmen rezillik." "Onun yerinde olsam bir daha okula gelmezdim." "Şansız adam kim?" "Fanteziye bak" "Gören iyi aile kızı sanar." "Kaşar" "Uzaklaştırma alır herhalde." "Okuldan atılmalı." "Ne yapiyorsan gizli yap ne ulu orta.." "Ya hu spor salonunda da yapmazsın." "Bize de pay düşer mi?" Gamze sustu, hiçbir şey söylemedi. Kulağında çınladı her bir hakeret. Midesi bulanıyordu. O an orada güçlü durdu Gamze, dimdik. Başı bir an olsun eğilmeden. Önce sınıfı sonra okulu terk etti, bir çiçek bu kadar solabilirdi. Deniz'in yüzüne bir an olsun bakmadı. Tüm hayalleri yıkılmıştı. Harabe gibi olan benliğinden eser kalmadı. Geleceğine olan inancı kalmadı. Üniversiteye ne hayallerle başlamıştı. Bitiremeyecekti, nasıl bitirebilirdi ki... Sınıftaki her bir bakış aklına kazınmıştı. Hergün onlarla baş edemezdi. İçindeki bu duygu rezil olmanın verdiği utanç değildi. Deniz'in bu kadar alçalabilmesiydi. Deniz'in sevgisinin bu kadar kirli olması acıttı canını. Biliyor her bir hücresindeki acının neye denk düştüğünü. Sonra tamamen yalnızlaştı Gamze, kapandı içine. Açık kapı kalmadı, tüm yollar çıkmaza girdi. Bir karar verdi, burada daha fazla duramazdı. İzini kaybettirmek istedi, yer yarılsada içine girmek... Ya da bir anda yok olabilmek. Acı boğazını yakıyordu. Bahçede kendini kuytu bir köşeye attı, Acı genzini yakıyordu. Gamze de kusmaya başladı her bir acıyı. O kadar ruhu acıyordu ki midesinde hiçbir şey kalmayıncaya kadar kustu. O an kendini bitirecek bir plan yaptı, benliğinden vazgeçtiğinin farkında olmadan. Kimseye haber vermedi, telefonu çöpe attı. Ve evini, hayatını, ailesini terk etti. |
0% |