@hamish
|
Girişleri aynı olan iki farklı giyinme odası vardı; biri kadınlar biri erkekler için. Giyinme odasının boş olması rahat olmamı sağlamıştı. Üzerimdeki kapşonu çıkarırken bir anda sütyenimin kopçası açıldı. Ucu kapşona takılmıştı, annemin sözünü dinleyip atlet giyseydim böyle olmayacaktı. Sırtımda birleştirmeye çalışıyorum bir türlü olmuyordu. Sütyeni çıkarıp kopçayı ilikleyip giymeye çalıştım bu sefer iri göğüslerim engel oluyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Rezil olacaktım. Kapşonumu üzerime geçirdim. -Mehmet acil durum. Kas kütlesi: Ana vatan kan mı ağlıyordu? Görüldü. Yazıyor... Kas kütlesi: Spordan kaçmak için mi yapıyorsun? İç çekerek parmaklarımı klavyeyle buluşturdum. -Sen her acil durumu regl olmam sanmayı bir bırakır mısın? Sütyenimi giyemiyorum. Kas kütlesi: Bu zamana kadar nasıl giyiyordun? -Cidden tüm proteinleri kol kasların yiyor beynine bir şey kalmıyor... -Hani evde anam var ya. Yazıyor... Kas kütlesi: Napıcaz peki? -Mehmet küfrettirme beni boş burası ama sen oyalanmaya devam edersen biraz daha, gelip sütyenimi takmazsan birileri gelecek ben rezil olacam. Telefonumdan kafamı kaldırdığımda Mehmet ile göz göze geldim. Kurtarıcım beni yalnız bırakmamıştı. "Hadi giy sütyeni de çıkalım yukarı. " Sesi yumuşaktı. Kafamı salladım. Ben söylemeye kalmadan, Mehmet kısa bir süre arkasını dönmüş bende kapşonumu çıkarıp süytenimi takıp arkamı Mehmet'e dönmüştüm. Her zaman mahremiyetime önem gösteriyordu. "Kas kütlesi hadi yap kopçamı." Mehmet'i görmememe rağmen bana döndüğünü anlamıştım. Mehmet'in elleri sırtımda oyalanıyordu. Bir türlü kopça girmiyordu. Sırtımda cebelleşiyordu. 3. Dünya savaşı vardı kopçayla arasında resmen. "Gamze bu demir eğrilmiş. " sitem eder gibiydi. "Dişinle sık Mehmet biri gelecek şimdi." Korkudan mı bilmiyorum üşüyordum. Başta yapıp yapmamak arasında gidip gelse de Mehmet sırtımda ağzıyla kopçanın demirini sıkmaya çalışıyordu. Şuan biri bizi görse çok yanlış anlardı. Kadın soyunma odasında fingirdeşiyor gibiydik. Gerçi bu kadar kilolu bir kızı Mehmet gibi bir adamın yanına yakıştırmazdı kimse. Gelen hışırtıyla birinin soyunma odasına girdiğini anlamıştık, ama burası kadın soyunma odasıydı. "Gençler burası spor salonunun soyunma odası ama siz çok yanlış anlamışsınız." Gelen erkeksi tok sesi duymamla bir anda önümü dönmüştüm. Bir anda gözleri büyümüş yüzümde oyalanan gözleri göğüslerime kaymıştı. Mehmet hızla önümü kapattı. Kısa çaplı şoktan çıkmış, t-şhörtün etiketini koparıp hızla üzerime geçirdim. "Ne diyorsun sen kardeşim?" Mehmet mavi gözlü dövmeli adama diklenirken, yer yarılsa da içine girsem modundaydım. "Görünen köy klavuz istemez bro. " Gelen bir özgüvenle Mehmet'in kolundan tuttum. Gözlerimi mavi-yeşil anlamadığım dövmeleri belirgin adamın gözlerine diktim. "Gerçekten yanlış yerdeyiz. " Normalde Mehmet izin vermeze onu sürükleyecek güç yok bende. Soyunma odasından çıktığımızda. Mehmet elini alnıma uzattı, onun benim ne yaptığımı anlamaya çalışırken yapışkan oversize etiketi alnıma yapışmış olduğunu fark ettik. Mehmet ile birbirimize bakıp kahkaha atıyorduk. "Sana bir öz güven gelmiş Gamzeli. Spor salonunun havası bile yaradı. " |
0% |