Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Squat

@hamish

Nefes nefese ağırlıklı squat yapıyorduk Mehmetle karşılıklı. Asıl yollu ortalıkda yoktu. Bir süre sonra spordan keyif almaya başlamıştım. Mehmetle şakalaşıyorduk. Spor salonu bu saatlerde fazlaca yoğundu. İş ve okul çıkışı çakışıyordu. Bizde vücut ağırlımızla spor yapıyorduk. Makineleri insanlara bırakmıştık.

"Kuziiyyy.." kendimi yere bırakıp gözlerimi, Mehmet'in gözlerine diktim.

"Sen bana kuziy demezsin Gamzeli ne isteyeceksin."

Beni çok iyi tanıyordu.

"Suyumu aşağıda unutmuşum gidip alsan ya."

Kafasını sen var ya sen dercesini sağa sola salladı.

"Tamam, bugün güzel çalıştın alıp geliyorum."

Yüzümde zafer gülümsemesiyle Mehmet'in aşağıya gidişini izledim. Oturduğum yerde bacaklarımı uzatarak esnemeye çalıştım. Bana doğru gelen Asıl yolluyla gülümsemem yüzümde dondu. Tam karşıma geçerek, ipe tutunup adını bilmediğim bir hareket yapıyordu. Ona bakmamak için siyah taytımı inceleye başladım. Nike pro ne para döktüm ya.

Mehmet'in sesi sadece üçümüzün duyacağı şekildeydi.

"Yollum hadi gidiyoruz."

Elimden tutarak beni ayağa kaldırdı.

"Nereye?"

Önce gözlerini Deniz'e sonra bana çevirdi.

"Soyunma odasına." 

Deniz'in kaşları havalanmış yine de tepki verdiğinden emin değildim. Sadece pislik yapıyorduk. Mehmet'le beraber ilerlerken, kulağıma eğildi.

"Gamzelim ben bir set daha yapayım. Kaslarım eriyip gidicek..." diye fısıldadı.

Küçük çaplı kahkaha atmıştım.

"Tamamdır, benimde küçük bir işim var. Çıkışta arabanın yanında olurum."

Kafasını sallayarak yanımdan uzaklaştı. Bende Selin Koç'un odasına doğru yaklaştım. Kapıyı tıklatarak odaya girdim. Bu sefer daha rahattım. Söylemeden sandalyeye oturmuştum.

"Selin hocam, merhaba bilmiyorum Deniz Hoca size söyledi mi bilmiyorum ama benimle çalışmak istemiyor. Ama ben VIP'im ve bu benim hakkım. "

Selin gülümsedi. 

"Tabiki öyle Gamzecim. Ama Deniz senin istemediğini söyledi. "

Hafif kıkırdadım. 

"Aksine ben çok istiyorum, beni en iyi sen anlarsın. Deniz hocadan iyisini mi bulacağım?"

Kafasını onaylarcasına salladı.

"Ne yapıp edip ikna ederim ben Deniz'i Gamzecim."

"Teşekkürler hocam. "

Odadan çıkarken Mehmet'in hala ağırlık kısmında olduğunu fark ettim. Önemsemeden aşağıya soyunma odasına indim. Kapıdan girip, kendi dolabıma doğru ilerledim. Kimsenin olmaması, rahat üzerimi değiştireceğim anlamına geliyordu. Kapının açılmasıyla birinin geldiğini hissettim ama bakacak değildim. Burası benim odam değildi sonuçta. Dolabımın kapağını açtım içerisinden getirdiğim gül kurusu elbiseyi çıkardım. Havluyu, terliğimi ve şapuanı alıp banyo tarafına ilerledim. Kısa bir duş alıp terlerimden arındım. Sadece vücut havlusu getirmiştim. Tüm vücudumu havluyla sarmıştım. İri göğsüm dekolte veriyordu. Uzun siyah saçlarımdan damlayan sular göğsümün açık kısmından aşağı doğru iniyordu. Tekrar dolabımın olduğu kısma doğru yürüdüğümde şok yaşamıştım. Deniz bacak bacak üstüne atmış, köşedeki oturakta oturmuş bana bakıyordu.

Lanetli soyunma odası resmen burası.

Yerinden yavaş hareketlerle kalktı. Benim vücudum gittikçe geriliyordu. Vücuduma sarılı havluya olabilecek gibi sıkıca tutuyordum. Üzerime doğru gelmeye başladı. Bir adım attıkça ben geri adım atıyordum. Tek kelime dahi etmiyorduk. Nefesimiz spor salonunda yankılanıyordu. Dolabın arkasından dolanarak kapıya yöneldim. Kapının kulbuna asıldım. Kapının kilitli olması daha da gerilmeme sebep oluyordu. Hiç endişe etmeden üzerime doğru gelmeye başladı. Gerçekten o saçma filmlerdeki salak kızlara benzemiştim. Neden bağırmıyordum bilmiyordum.

Aramızdaki mesafe sıfıra indiğinde, ıslak bedenim kapıyla Deniz arasında kalmıştı. Islak vücudum, Deniz'in kıyafetlerını ıslatıyordu. Vücudum istemsizce kasılırken titriyordum.

"Korkuyorsun."

Çenemden tutmasıyla ellerinin ne kadar sıcak olduğunu hissetmek içimi gıdıklamıştı. Göz göze geldiğimizde, gözündeki siyahlık maviliğini nerdeyse yok edecek büyüklükteydi. Evet korkuyordum, bunu dile getirecek cesaret kırıntım dahi yoktu.

Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı, ne öpüyor ne de geri çekiliyordu. Kendimi geri çekmek istedikçe beni iki kolunun arasına alıyordu. Nefesi yüzüme çarparken fısıltıyla konuşuyordu.

"Ne de olsa ben insanlığa hakeret olarak doğdum."

Benim kurduğum cümleyi bana söylüyordu.

"Hadi söylesene..." Sesi emrediciydi.

"Senden duymak istiyorum."

Eğer konuşursam dudaklarım dudaklarına değecekti. Tüm gücümle Deniz'i ittirmiştim. Geri geri düşerken havlumuda beraberinde götürmüştü.


Loading...
0%