@hamish
|
Şşştt Whatsapp Grubu oluşturuldu. Siz ve 10 kişi eklendi. Roket Ali : Bir gün rektör olursam ilk iş genel beslenmeciyi üniversiteden atıcam. Asu: Adam akıyor Roket kıskanma. Gözlük Zeynep: Hoca çok güzel anlatıyor bir kere. Kaşar Merve: Hocanın ses tonuğğğğğğ..... yicem. Asu: Beni yeğğ Buğra: Sabah sabah tatlı yenir mi? Asu: yaaa salakkk. Buğra: Soru sordum mal skjdsdkjdj ona göre baklava yicem. Buğra: Baklava neyse de bu hoca kafayı bana taktı. Roket Ali: Sadece sana mı amk. Asu: Hocanın kimseye taktığı yok, bana aşık oldu resmen. Gözlerini gözlerimden çekemiyor. Roket Ali: Sen şaşısın zaten Asu. Buğra: hajhahuahsıuxhhxwhwh vurdu gol. Bir haftadır üniversiteye gitmiyordum. Oysa okul başlayalı bir hafta olmuştu ve ben başlangıcından beri gitmemiştim. Ne spora ne de derslere gitmiştim. İştahım kesilmişti. Bende çok şaşırdım ama gerçek. Odamdan dışarı çıkmadım, Mehmet ile görüşmedim. O da kendini suçlu hissediyordu. Benimle beraber spor salonunu bırakmıştı. Beni gazlamış fotoğrafı yollamıştım. Grubu okumayı bırakarak diğer mesajlara baktım. Banu Karaca (Sınıf sorumlusu) : Gamze bu hafta gelmezsen dersten kalıyorsun. Banu'nun mesajıyla yataktan doğruldum. Dönemimi uzatamazdım yoksa bursum kesilirdi. Bugün o okula gidilecekti. Spor salonundakiler beni okulda bulacak değildi. Ligralı boru paça siyah pantolonun üzerine beyaz krop giyip üzerine asker desenli gömleğimi attım. Yeni aldığım snekarları ayağıma geçirdim. Çantamı alarak aşağı indim. Mehmet arabanın yanında beni bekliyor gibiydi. "Hadi okula at beni." Gülümsedi, içim sıcacık oldu. "O zaman atla bebek." İkimizde arabaya yerleştik. Kemerlerimizi bağladık, aran aran beni de okula bırakırdı. Mehmet psikologtu. Kendi kliniği var, çoğu zaman öğlenleri giderdi işe. Ben DKT (Dil Konuşma Terapistliği) okuyordum. Derslerim hep dörtten sonra. Ama Genel beslenme ikide, bu da anlaşılıyor ki salı ve perşembe günleri Mehmet beni okula götürecekti. Param bana kalacaktı. "Gamzeli sana bir şey diyeceğim." Konu ben olunca mesleğinin getirisini üzerimde kullanamıyordu. "Söyle kas kütlem, söyle son proteinini kasları yiyen." Kısa süreli bana bakış atıp önüne, yola dikkatini verdi. "Ben bugün spor salonuna gittim." Tam ağzımı açacaktım ki beni durdurdu. "Önce bir dinle, eşyalarımızı almaya gittim. Hem de kayıt silmek için... Neyse sonra gitmişken bir Selin Koç ile konuşayım dedim. Çaktırmadan muhabbet ettim. Hatta neden gelmediğini, hasta falan mı diye sordu? Sonra salonu yokladım. Anlayacağın Deniz hoca ile bu dövmeli çocuk arasında bir bağlantı var. Başka kimse bir şey bilmiyor. İstersen araştıracağım. " Kafamı olumsuzca salladım. "Gerek yok kuzen, ikisi de hayatımda olmayan insanlar. Başka spor salonuna gideriz." Tek eliyle direksiyonu kullanırken diğer eliyle omzuma vurdu. "Vazgeçeceğini düşünmüştüm Gamzeli." Okula geldiğimizde arabadan indim. Her zaman ki gibi arabadan inip beni yanağımdan öptü. O benim süt kardeşimdi. Benim çocukluğumdu. Mehmet arabasına yerleşirken bende el sallayarak okula girdim. Bugün güzel bir gün olmalıydı. Giriş kattaki anfide olduğunu duyunca ders çok mutlu olmuştum. Genelde en üst katta olunca ders nefes nefese kalıyordum. Sınıfa girdiğimde bizim dörtlü son dört sıraya oturuyordu. Yanlarına giderek hepsiyle selamlaştım. Kendi yerim olan üçüncü sıranın baş kısmına oturdum. Bizimkilerin söylemine göre hoca çok dakikti. Saat 14.00 olduğunda herkes saatine bakıyordu. Hoca cidden 14.00 derse girmişti ama benim kalem yere boylayınca eğilmek zorunda kalmıştım. Zorda olsa kalemi aldığımda gülümseyerek kendi sırama yerleşmiştim. Karşıya baktığımda küçük dilimi yutacak gibi oldum. "Belli ki dersime yeni gelenler var geçen hafta on kişiydiniz şimdi kırk olmuşsunuz. Anlaşılan ünümü yaymışsınız. Yine de kendimi tanıtayım. Ben Deniz Atalar genel beslenme dersinizi beraber işleyeceğiz. " |
0% |