Asıl Yollu: İnstagramdan beni neden engelledin?

-Ne diyosun be.

Asıl Yollu: Diyorum ki o fotoğraf kalkıcak.

-Senin burcun neydi?

Asıl Yollu: Asıl sen ne diyorsun?

-İkizler falan mısın, anlamaya çalışıyorum.

-Benimle oynama.

Asıl Yollu: Oyun oynamayı seviyorum.

-Ben senin barbie bebeğin değilim.

Asıl Yollu: Benim Ken olduğum doğru, sende barbie olmaya adaysın.

-Ne bu tantana ogluuum, ben gider tantuni gömmeyeeee

Görüldü.

Yazıyor

Whatsapp'ı kapatıp telefonu cebime attım. Üzerime beyaz gömleğimi atarak ayaklarıma siyah sandaletlerimi geçirdim. Merdivenlerden ikili ikili çıktım. Kapıyı alacaklı gibi çalıyordum, kapı açıldığında üstü çıplak kuzenimi gördüğümde küçük dilimi yutacak gibi oldum. Yanlış kata mı gelmiştim yani.. Bir Mehmet'e bir geldiğim kata baktım. Arkasından Umay gelince geldiğim katın yanlış olmadığını anladım. "Beklemiyordum, yazıklar olsun teyze olacağımı böyle mi öğrenecektim." Elimi nayır nolamaz gibi sesler çıkararak alnıma koyuyordum. Yeşilçam filmlerinden fırlama oyunculuğumla.. Kendimi eski türk dizilerinden fırlamış gibi hissediyordum. İkili karşımda şaşkın şaşkın bakıyordu. "Bir ciddi ol Gamze." Mehmet'in sesinden utandığını anlamıştım. Umay da domates gibi kızarıyorudu. Bu fırsat bir daha asla gelmezdi. "Ups Gazme mi olduk simdi.. Yeğenlerim bayramda elimi öpmeye de mi getirmeyecektiniz?" Dedim. Umay gözlerini bana dikti. "Bitter çikolatam, ne oldu canın mı sıkkın?" Beni benden iyi tanıması sinir bozucuydu. Bir anda rahat tavrımın yerine gerçek duygularım ortaya çıkmıştı. "Ben barbie bebek değil miyim?" Sesim çatlak çıkmıştı. Mehmet'in kaşları havalanmış, Umay ile birbirlerine bakıp bana döndüler. "Bu işi çözse çözse tantunici çözer." Mehmet'im fikrine kıkırdamadan edememiştim, tantuniciye gitmek gibi bir düşüncem yoktu ama olurdu bir şeyler yemeliydim.

***

Kapalı olan tantuniciye giremeyip biraz ilerisinde yanında seyyar arabada tako satılan yere geçtik. Ahşaptan olan küçük sandalyelere oturup, verdiğimiz siparişleri bekliyorduk. Bir çeşit anlaşma var gibiydi aramızda: yemekler gelene kadar üçümüzde konuşmayacaktık. Öyle de oldu takolar gelince aklıma gelen fikirle gözlerim parladı. Masada duran Samsung bilmem kaç olan telefonu Umay'ın eline sıkıştırdım. "Fotoğrafımı çek, modum düşük ama fotoğrafımın kalitesi yüksek olsun."

Umay hafif tebessüm ederek ağzıma götürdüğüm takoyla fotoğrafımı çekti. Umay telefonu bana uzattı. Fotoğraflardan seçerek, Umay'ın telefonunda zaten açık olan instagramıma geçiş yaptım. Gönderi kısmına girdim.

Gamzetekindorr Önce senden sonra tantuniden vazgeçtim.

Yoruma kapalı.

Beğeni bildirimlerini sessize alarak masada delirmişim gibi bana bakan ikilye baktım.

"Gamzeli dökül bakalım." Mehmet'in sesi anlayış doluydu.

"Erkekler her kadınla öpüşebilir mi? Dedim.

"Ne yani Deniz ile mi öpüstünüz?" Umay'ın hemen anlaması tamamen gardımı düşürmüştü.

"Bu beni basit biri mi yapıyor.." gözlerim dolu dolu ikiliye baktım. "Beni.. beni öptü ben karşılık verdim sonra insanlar gelince beni itti."

"Deniz seni kendine yakıştıramamış, evet senden hoşlanıyor ama insanların düşüncesi onun için daha önemli. Seni kaslı kollarına yakıştıramadı." Umay'ın cümleleri bir bir sıralarken ağzım açık şekilde kalmıştım. Dolu olan gözlerimden yaşlar gelmeye başlamıştı.

Mehmet hızla ayağa kalkıp kolumdan tuttup kaldırdı. Eş zamanlı Umay da kalktı. "Bir zamanlar bana yaptığın şeyi Deniz, Gamze'ye yapıyor ve ben senin değiştiğini sansanmıştım"

Umay'ın omuzları düştü. "Hayır... Ben sadece kendi yaptığım hatayı Deniz'de görüyorum ve Gamze üzülmesin diye gerçekleri söylüyorum. Senin yaptığının aksine gereksiz pohpohlamıyorum."

"Yalan mı, sırf ben zayıfım çelimsizim diye herkesin içinde beni önemsemeyip gizli saklı buluşmadık mı?" Mehmet'in serzenişi yüzümde acınası bir gülümseme oluşturdu.

"Ben zaten pişman oldum Mehmet, benim sevdiğim adamı kendi ellerimde öldürdüm."

Mehmet'in elinden çoktan kurtulmuştum. İkili arasındaki kavga kesinlikle benimle alakalı değildi. İkiliyi yalnız bırakarak yanlarından uzaklaşarak sahilde yürümeye başladım.

Kilolu olmam benim kalbimin yağlarım tarafından korunduğu anlamına gelmiyordu. Yağlarım benim tankım değil. Bende insanım, bende heyecanlabilirim. Sakarlıklar yapabilirim, vücudumun büyük olması dengemi bozuyor isteyerek değil ama bunu zayıf biri yaparsa tatlı ben yapınca... Hepimiz insanız, kilomuz, yaşımız ya da rengimiz önemli değil. Sevgi herkese adil.. Bir bana değil sanırım.