@hamuselif
|
(BÜTÜN İSİMLERİ YAZILDIĞI GİBİ OKUYUNUZ) Her zaman olduğu gibi sessizce okula doğru yürüyorum. Yanımda hiçbir arkadaşım yok. Aslında benim arkadaşım da yok. Burda kimse kimsenin arkadaşı olmaz. Herkesin bireysel bir karanlığı var ve kimse oradan çıkmak istemiyor. AH! Ayağım taşa takıldı ve yüzüstü yere kapaklandım. Kimse dönüp bakmadı. Zorlanarak yerden kalktım. Üzerimi çırpmak gibi bir gereksinim duymadım bile. Aynı hızla yoluma devam ettim. Yılların hasarını üzerinde taşıyan binanın dört bir yanında çatlaklar oluşmuştu. Bu okula gelmek her seferinde içimdeki korku ateşini harlıyordu. Dünkü büyük kavgada kırılan pencereden geriye kalanlar ayaklarımın altında çatırdamaya başlamıştı. "Sesin yükselirse seni indirirler." Okula ilk geldiğim yıl bana söylenilen tek şeydi bu. Bir daha kimse benimle konuşmadı. Kendi kendimleydim hep. Sessiz kaldığım zaman kimse bana bulaşmıyordu. Başlarda bir iki kez ağzımı açacak oldum fakat bir kaç kişi benden önce davranınca... Olanlara şahit olmak bile burnumu kanatıyordu. Bazen yaşamasan bile ders alıyorsun hayattan. Hepsi acı bir tecrübe benim için. Paslanmaktan açılamaz hale gelen kapıyı kuvvetle ittim. Gıcırdayarak, geçebileceğim kadar açıldı. Elime çantamı alıp aralıktan içeriye bıraktım. Zorlada olsa girdim okula. Karşımda Suhen'i görünce irkildim. Suhen; benden on santim kadar uzun, kahve saçlı, soluk tenli ve sessiz bir kız. İsmini ailesi buraya bırakırken duydum. Kendimi geri çekip yerdeki çantamı aldım. Yanından geçmek istemiştim ama bir şey oldu. Suhen... Kolumdan tutmuştu. İnstagram : @i.am.hamus |
0% |