-bak şim di sana sunacağım teklif şu; benim ailem feci derecede evlenmemi istiyor bir düzenim olsun diye ama ben asla evlenme taraftarı değilim

+eee

-eee si eğer kabul edersen seninle evlenicem ve evlenmeme rağmen hayatımın değişmediğini görücekler ve beni zorlamayacaklar, bizde boşanıcaz

+işin beni ilgilendiren kısmına gel

-bildiğim kadarıyla maddi durumun -bir mucize gerçekleşmediği sürece- yetimhaneden çıkışına kadar yani bir hafta içinde değişecek gibi değil, eğer benimle evlenirsen ve altı ay benimle evli kalırsan ömrün boyunca tüm tedavi masraflarını ve ihtiyaçlarını karşılayacağım

+düşünmem lazım

-düşünmen mi lazım!

Diye hafif yükseldi ve deirn bir nefes alarak

-hadi ama ikimiz içinde kârlı bir anlaşma

+iki yabancı tek anlaşma... saçma

-ama kârlı

+kabul etmezsem ne olucak

Diye sordum çünkü şu an bulunduğum ortam hiç güven vermiyordu.

Üstündeki siyah kazağı yukarı sıyırıp belindeki silahı işaret etti ve bana bakıp sinsice sırıttı

+oha

Diye mırıldandım. SEÇME HAKKI TANINMIYOR Kİ BANA!

-eee küçük hanım kabul mü

Ona ölümcül bakışlar atıyorken "bende öyle düşünmüştüm" deyip beni kucağına aldı ve karanlık-rutubet kokan depodan çıkarıp lüks bir arabaya bindirdi.

SİLAH ZORUYLA EVLENDİRİLİYORDUM RESMEN!