@hancerr
|
"Konuşmak ister misin" diyen arası onaylamıştım. Saat gece ikiyi geçiyordu ve büyük ihtimalle herkes uyuyordu. Aras "bahçenin hiç arka tarafına gittin mi" dediğinde kafamı hayır anlamında salladım. Beni kucağına aldığında sesimi çıkarmak yerine kafamı pmzuna yaslamıştım. Ne kadar direnirsem direneyim dayanamamıştım ve bu ilk defa oluyordu. Aras la evden çıkıp bahçenin arkasına girrik ve görmeyi beklemediğim, kocaman bir havuz vardı. Yanında büyük bir çardak ve onun biraz uzağında salıncak vardı. Evet bildiğimiz çocuk salıncağı. Aras salıncağı gördüğümde gözlerimin parladığını fark etmiş gibi oraya yöneldi. Bahçe çok büyüktü ve tam on beş tane salıncak vardı. Evet, ON BEŞ TANE! Aras beni en ortadakine oturtup yanımdaki salıncağa oturdu. O öyle dururken ben deli gibi sallanmaya başlamıştım. Yaklaşık on dakikadır sallanıyordum ve aras sadece hafif ileri-geri gidiyordu. Ona dönüp "niye sallanmıyorsun" dedim, zaten bana baktığı için bana dönmesine gerek kalmamıştı. "Ben kendi kendime sallanamıyorum, hep anne sallardı" dedi. Her kelimesinde içi parçalanıyormuş gibi duruyordu. Çünkü benim, beni sallayacak bir annem yoktu. "Aras bak şimdi, ileri giderken geri yaslanıp ayaklarını öne uzatacaksın, geriye giderkense ayaklarını arkaya çekip vüvudunu öne atıcaksın" dedim ve aras deneme başladı. O an aklımda büyük bir şimşek çaktı. Bak şimdi, öne giderken sanki gökyüzünde uçuyormuşsun gibi uzanıcaksın, böyle rahat rahat. Arkaya giderkensense lakabına dönüşüyorsun 'kirpi'. |
0% |