"M-mirza" dedim. "E-efendim" dedi benle dalga geçerek. "Senin ağzının ortasına geçiririm bu neden bir yılan ve daha önemlisi, NEDEN HAREKET EDİYOR?!" dedim. Mirza ise gayet sakin bir tavırla "sende benim bedenime fazlacak büyük bir köpek balığı yerleştirdin ben sana birşey diyor muyum?" Dedi. Tam ona laf yatiştiricekken Mirza nın kafası birden yukarı kalktı ve kitilenmiş gibi yukarı baktı. İşin berbat tarafı şu an bende hareket edemiyordum!

Birkaç dakika sonra Mirza normale döndü ve "işlerini çabuk hallat saat 18.00 olmamız gereken bir yer var" dedi sonrada beklemeden "nedenini sakın sorma" diyede ekledi. Bende dedim madem onu soramıyorum, bunu sorayım! DEHAYIM BEN DEHA!

"Neden tavana kilitlendin peki","yungs la iletişime geçtim ve artık daha az soru sor" dediğinde yav he he der gibi başımı salladım ve evden çıktık.

***(saat 15.00)

"Mirza neden okuldan erken çıktım ve tam olarak nereye gidiyoruz?" , "sus minel, sus" . Bu ruh kafasını falan mı üşütmüştü acaba?