Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@handeavci7

1.BÖLÜM

 

Aile :dört harf ,iki hece çoğu insana yaşam , mutluluk,huzur veriyor ... Başka kelimeleri de beraberinde getirir, aile kelimesi. Çoğu insana da pek bir şey ifade etmez ai kelimesi .

 

İçi dolu balonun elinde patlamsı gibi benim de kimsesizliğim patladı içimde patladı . İçini hava ile dolduruduğum ,içimde patlayan balon gibi geçer mi?

 

 

 

kimsesizliğim dedikçe alıştığımı fark ettim.Artık koymuyordu eskisi kadar . Etrafı demir parmaklıklar çevrili ,iki katlı beyaz bir bina benim çöp gibi önüne atıldığım yetimhane .

 

 

 

"keşke doğmasaydım "kelimesi artık alışkanlık haline geldi ağzımdan.Yurttaki bakım aslında iyi ama bana karşı değil ,başka çocuklar karşı yurt müdürü; herkese anne gibi bana karsı Azrail 'di.

 

 

 

Bu yüzden aile şefkatini çok merak ediyorum;Nasıl severler evlatlarına nasıl bakarlar ? öpünce iyileşen yaralar nasıl çabuk çabuk iyileşir di ?

Annelerin dudaklarında merhem mi vardı ? şifa öpücüğü yurt müdürünün bende açtığı yaraya da şifa olur muydu?Onlarda geçer miydi? En fazla merak ettiğim de "kahramanım "diyerek korktuğum olaylarda ağlamak istediğim güçlü kollara sığnarak dünyadaki kötülükten kaçarak konumaktı.

 

Babaların sahip olduğu koruma halakası olan sarılma bana uğramayacaktı.

 

şuan yurttan çıkmak için hazırlanıyorum;iki saatlik bir çarşı izniniz vardı ,iş bulmamız gerekiyordu .18 olunca yetimhaneden ayrılacağım ,beli başlı yerler bilgilendirme yazısı gönderiliyor yetimhaneden.

 

Telefonumu ve cüzdanımı alıp eşofmanın cebine koydum,siyah botları giydim ve yetimhaneden çıktım.

 

Temiz havayı içime çekerek yavaş adımlarla yola koyuldum.

 

Ara sokaklardan geçerken Mecidiye'deki A101 marketine doğru ilerledim.CV'min gönderildiği yer olan Deniz Restoran 'nın önünde durup üzerimi düzeltip içeri girerken.

 

dışarıdan gelen "imdat yardım edin! "çığlıkları adımlarımı restoranın arkasına doğru attım.

 

koyu kahve gözlerine sahip ,orta boylu ve beyaz tenli bir kızdı.11-12 yaşlarında oldukça tatlı bir kızdı.

 

Duvara 20-25 yaşlarında bir adam küçük kızı duvara yaslamış ,ayağıyla duvara yaslayıp koluyla oldukça sert bir biçimde sıkıyordu kızın kolunu.

 

"Bırak kızın kolunu bırak "dedim

 

bana bakarak "Defol buradan karışma bana ,"dedi.

 

"karıştım bile !"diye bağırmaya devam ettim,yanına hızlı adımlarla yaklaşıp karnına dizimi geçirip,kafa atacakken polis arabasının siren sesi duyuldu.

 

Yerde ,oturup kendine gelemye çalışan kıza , temkinli adımlarla yaklaşıp yere dizimin üstüne çömelip kafasını kaldırıp yüzüne baktım.

 

"Ben Arya Korkmaz "diyerek elimi uzattım.

 

bana bakıp hafif tebessümle ,"Ay Sönmez"dedi.

 

Yüzündeki tebessüm teşekkür barındırıyordu,yetiştiğim için bana teşekkür ediyordu.

 

Az önceki korku şimdi minnet ifadesi ile bana bakıyordu.

 

Deniz Restoran 'ın oradan dönüp 4 katlı binadan sağa dönüp düz bir şekilde ilerleyip karakolun oraya geldik. Çamların arasından geçip karakolun önünde durduk.

 

Yavaş adımlarla , nezarethane'nin kapısı açıp içeri girmemi bekleyip kapıyı kapattılar.

 

"Sizin için çocuk şubeye haber vereceğiz "dedi komiser.Ay ile birlikte çocuk şubeye gittiler.

 

Arkamda bulunan banklardan birine oturup şarkı söylemeye başladım.

 

"Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur"

 

"Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur "

 

Toplasam ögütleri burdan köye yol olur

 

Toplasam ögütleri burdan köye yol olur "diyerek devam ederken .

 

"Of ya !"sesli bir nefes verdim.İçeri gelen polis memuru kapıyı kapıyı acın diye kafasıyla işaret verdi.Görevli memur kapıyı açınca "buyurun ,komiserim seni bekliyor ".

 

kapıyı çalıp içeri girdim"kolay gelsin komiserim "dedim.

 

"Sağol ,Arya anlat bakalım "dedi dinleme pozisyonuna geçerek.

 

Durmak istemediğim için ve çarşı iznimiz bitmek üzere olduğu için konuşmaya başladım.

 

Şimdi iş aramak için yurttan dışarı çıktım.Bizim yurdun yakınlarında Deniz Restoran bir yer var,oraya girip iş başvurusu yapacaktım.Ay'ın yardım çığlığını duydum ,kızı duvara yaslamış ayağıyla duvara monte etmiş,kızı öpüyordu.Ben de dövdüm rızası yoksa bakılmaz öpmek ne?

 

"Allah'tan girmeden bağırdı içeri "diyerek sustum.

 

"sıra sende ay kızım "dedi Erdal komiser eliyle Ay'ı gösterdi.

 

Evden çıkıp ,karakola gelmek için yola koyuldum.Gelme sebebim benim Annem hayat kadını;yani ona göre bir erkeğin evli ya da bekar olması pek fark etmiyor. Bir gün gene pavyona gitmek için hazırlandı ve çıktı Annem.

 

Devam etmek için soluklandı, "Bir su alabilir miyim? "dedi Ay .Odamda gözlerimi sımsıkı kapattım ve oyuncak bebeğime sıkıca sarıldım.Birden odamın kapısı açıldı ve kilitlendi.

 

Gözlerimi hızla açtım , yataktan kalktım.

 

"Defol buradan, odamdan çık!" diye bağırdım.

 

Yani anlayacağınız ben bir ay önce oyuncak bebeğime sarılıp uyumaya çalışırken ,şimdi gerçeği karnımda"dedi Ay.

 

 

 

"Ne gerçeği ,ne bebeği Ay?"dedim.

 

"Benim bebeğim, 4 haftalık hamileyim"dedi Ay.

 

Şok içinde Erdal komiser, bakıyordum. Bunları yaşamamalı, daha çok küçük diye bakarak düşünerek anlatmaya çalışıyordum.

 

Bu sabah annemin kasasından çıkan iş ve dokümanları diyerek" önüne koydu Erdal komiser 'in.

 

Dokümanları nasıl aldınız?" Dedi Erdal komiser.

 

 

 

"Bununla "diyip .cebinden metal bıçak çıkardı.

 

 

 

 

 

Şok olmuştuk ,ama bu sefer üzüntüden değil Ay'ın zekası şoka uğratmıştı bizi.

Gerçek mi ?diye Ay'a bakarken bu kadarı da olmaz derken .

 

Şoka sokan soru Erdal komiserden geldi.

 

 

 

"Ay hanım ,o adamın adını biliyor musunuz?"diye sordu Erdal komiser.

 

 

 

"Hayır ,o iğrenç günden sonra bir daha görmedim ,adı 'da dahil bir şey bilmiyorum"dedi Ay.

 

Saat kaç sularında oldu?"dedi Erdal Komiser .

 

"Saat akşam 23.30'du uyumadan önce korktuğum için film açmıştım"dedi Ay

 

 

 

Telefonu alıp sosyal hizmetleri arayarak ekip istedi Erdal Komiser .

 

Daha sonra ay'a dönüp tekrar soru sordu.

 

"bu flaşta ne var ?"diye sordu Erdal Komiser .O adamla ilgili belge var ,ancak" bu dosyada boş bir flaş bellek var adamın adı yok bu yüzden bir şey yapmam"kanıt yok muhtemelen mahkemede yırtar "dedi Erdal Komiser

 

Kabuk bağlamış yaralar var ,bazılarıyla ne kadar oynasan da kanatmaktan başka bir şey olmaz.

 

Bazı yaralar da zehir gibi vücuda yayılır.

 

 

 

Ay'ın yarası da tüm vücuduna zehir gibi yayıldı.İşte böyle başladı, Allah herkese evlat verilmemeli Sözü "Ay'ın annesi başlattı ,diğer anneler de devam ettirdi bu sözün haklılığını .

 

 

 

Sosyal hizmetten gelince Ay'la karakoldan çıkıp, merdivenleri ikişerli hızlı hızlı inerken ayağımın yan dönmesiyle düşecekken ,belimden tutulmam bir oldu.

 

 

 

Gökyüzüne gözlerine hapis etmiş ,uzun boylu kirli sakalı biriydi .

 

 

 

Ay'ın genzini temizleyip yalnız olmadığım aklıma gelince, toparlanarak kendime geldim.

 

 

 

Şu an Ay'la birlikte ve sosyal hizmetlerden gelenlerle birlikte yola koyulduk ,Ay'da benim gibi çocuk olamaz

 

 

 

kader, inanır mısınız? Ben inanıyorum .kadar olarak tanıştığımız kişilerin ileride çok önemli rol alacaklarına adım kadar eminim hayatta.

 

 

 

Ben genellikle inandırıcı tarafım kadere , bu böyle olduysa kader derim ama her şeyi kadere bağlamak sorumlu olduğumuz iradeden , aşktan ve kendi hayatımızdan mahrum etmez mi bizi?

 

 

 

camdan kafamı çevirip Aya baktım, çok mu acıyor canın ?"dedim Aya bakarak.Dolu gözlerle bana baktı ve Evet, çok acıyor dedi Ay .

 

bir öneriyle baktım Aya .

 

"Ay aldırsan mı?"diye sordum.

 

 

 

"kalp atışları çok güzel ,Arya onu susturamam "dedi Ay.

 

Anneliği Ay'dan öğrendim Ben evladına kıyamayan küçücük bir çocuktan öğrendim .Beni bırakan insanlardan öğrenmek isterdim anneliği. Ay'dan değil çünkü o anne olamayacak kadar küçük çocuktur.

 

 

 

Sırf bu yüzden ,bazen kızların canını yakan herkesi bulmak için izinsiz temas edenlerin sonunu getirmek için ,Ay ve binlerce çocuk anneleri için polisliğe hazırlanacağıma söz verdim kendime ve o kızlara.

 

Arya Korkmaz (Sayer'den)devam

 

Şu anda 28 yaşında ahlak şubede Başkomiser Arya Korkmazım suçluların korkulu rüyası.

 

İşte böyle ,benim zorlandığımız ama mutlu olmaya söz verdiğim hayatım.

 

 

 

çocuk annelere söz verdiğim hayatım işte böyle.

 

 

 

karanan hayat elime aldığım meslekle biraz olsun aydınlandı.

 

Arkadaşımın babası sözünde duran sırtında taş olmaz

 

o insanlar dürüstür inanırlar .

 

 

 

karakolda uykuluyordum ,yorgunlukla.

 

 

 

Bütün gün devriye raporlarıyla uğraştım. Normalde Zeynep yapardı ,ancak şu anda müsait olmadığı için bu raporlar yetişmeliydi.

 

 

 

Arşivden Ay'la tanıştığım güne ait olan dosyayı getirdim. O gün kim girmiş çıkmış bakmalıyım.

 

Ay'ın annesi karakola geldiğinde ,benim kızım hasta,aklı dengesi yerinde değil . Oyüzden şu anda size yanlış şeyler anlatıyorlar.

 

 

 

Dava bu sebepten düştü. Birileri kendi iyiliği için bir şey yaparken neden başkasına zarar verir?Cana kıymak kolay mı? İlk birini vurduğumda silah elimden düşmüştü .Müdür geldi yanıma böyle yapacaksan" Git ,biz masum insanları kurtarırken vicdan azabı çekmeyen birini arıyoruz. Kapı orda demişti Arif müdür ,ama alıştım. Vicdan azabından daha çok verdiğim söz vardı.

 

Önümdeki dosyadan kafamı kaldırıp gel dedim

 

İçeriye Tahsin ve Zeynep girip karşımda duran deri koltuğa yayıldılar.

 

"Çok yoruldum, hata bittim" dedi Zeynep.

 

Tahsin kollarını iki yana serbest bırakıp bana baktı.

 

"Bence artık bize nöbet yazma ben de yoruldum ,"dedi Tahsin

 

"kime yazayım

 

peki,beyefendi ?"diye alayla sordum Tahsin'e.

 

 

 

Zeynep 'e yaz ,"Ben uyumak istiyorum"dedi Tahsin .

 

kafasını kaldırıp Tahsin'e bakıp,"Pardon,ben niye nöbet tutuyorum?Sadece Arya tutsun."

 

 

 

"Sıra sizde ",dedim ve dosyama döndüm.

 

 

 

Masada duran suyu alıp bardağa koyup içti .Tahsin Zeynep'e uzandı ve yayıldı koltukta Tahsin.

 

 

 

Bütün gün orada olan yaşlı teyzeyle dedikodu yaptınız.

 

Ellerini kalbinin üzerine koyup küçük bir çocuk gibi oh çekti.

 

 

 

"Boş muhabbetiniz bitti mi?" diye yükseldim bir anda.

 

Tahsin, ters ters bakarak Arya 'ya cevap verdi.

 

"Biz konuşmayı seviyoruz"dedi Tahsin.ben sevmiyorum susun biraz çalışın ya dedi Arya.

 

 

 

"Bizim başkomiserimize bak , başkomiser var , başkomiser var."dedi Tahsin.

 

 

 

Dosyayı tekrar incelemeye başladım.Keşke kelimesi bazen çok anlamlı gelir insanlara.Bana da öyle geldi,ama şuanki keşke biraz acı verdi.Keşke Ay'ı en başta tanısaydım bunları yaşamadan korurdum.

 

 

 

"Neyimi, beğenmiyorsun benim?"dedim Tahsin'e ters ters bakarak.

 

Bana ve Tahsin 'e bakarak konuşmaya başladı Zeynep.

 

 

 

 

 

"Genel olarak seni beğenmiyor."dedi Zeynep.

 

"Vay be ,nankör ekibim benim,"dedim.

 

Kapı çalınca , Tahsin ve Zeynep 'ten bakıslarımı çekerek kapıya dönerek

 

İçeriye Hasan ,Mert ve Nazlı girdi .

 

 

 

Bizsiz ekip toplantısı yakışmadı sana, diyip koltuğa Zeynep'in yanına oturdu Mert.

 

 

 

Nazlı karşımda duran ikili koltuktan Mert ve bana bakarak "kocam Bey'e söyle de biz çıkalım "yemin ederim, sıkıldım ya," dedi Nazlı .

 

 

 

Maviş komiser "dedi Tahsin Zeynep 'e bakarak ."

 

Zeynep mavi gözlü, siyah omuzlarındaki saçları ve beyaz teniyle oldukça tatlı bir insandır.

 

 

 

"Ne var çapkın civciv! "dedi Zeynep.

 

 

 

Sarışın, mavi gözlüydü dalgalı saçları ve kirli sakalıyla dikkat çekiyordu Tahsin," civciv" denilmesinden ,nefret ediyor bu yüzden sinir etmek için arada buna değiniyoruz.

 

 

 

Tahsin cevap verecekken,"Bir susun ya"diye bağırdı Nazlı.

 

 

 

"Arya,bize kahvaltı söylesene ,biz açız,"dedi Mert .Diğerleri onu destekledi."Hem de çok açız ,hem de nöbet listesini geçiririz ,"dedim.

 

Etrafa bakıp kimse konuşmadığı için söze başladı Hasan.

 

"Bana bir tokluk geldi , kahvaltı yapmasak mı? dedi geldiğinden beri sessizliğini koruyan Hasan.

 

 

 

"Simit ve Çay söyledim,birazdan gelir"dedim.

 

 

 

Arya araştırma dosyasında herhangi bir ipucu veya kamera görüntüsü var mı ?" diye sordu Mert.

 

siyah yüzüne düşen kıvırcık saçları kahverengi gözlerini kirli sakalıyla tamamlıyordu yüzünü

 

 

 

"Yok bir şey,delil falan sadece bir isim var ,onunla da sen ve Nazlı bakar" dedim.

 

Herkese bakarak sustu Arya,Zeynep'in sorusuyla sessizliği bozdu.

 

 

 

 

 

"Tamam,bakarız .Ama bu Ayın annesi kızı deli olarak göstermişti,onu ne yaptın?" diye bir diğer soru Zeynep 'ten geldi.

 

 

 

Zeynep'in sorusuna cevap verecekken içeriye çaycımız girdi. İsmail abi geldi, kendisi kısa boylu posbıyıklı, iyi bir adamdı.

 

 

 

"Affiyet olsun gençler ,"diyerek çay ve simitleri sehpaya koydu.

 

"kolay gelsin İsmail abi ,"dedik ekiple aynı anda.

 

 

 

Mert simitleri allacakken ,Nazlı eline vurup "sabah kötü oldun bugün yakmasan canımı dinlensen olmaz mı "dedi Nazlı.

 

 

 

 

 

kıyamamak sevmeye dahil mi , sevgi ögrenilir mi?Bnece ögrenilir sonradan elde edilen sevgi pek bir işe yaramaz. Öğrenilen sevgide insan karşısındakine kıyamaz , dokunmadan sevmeye çalışır .

 

Nazlı'nın Mert 'e baktığı gibi bakarlar geçerk sevgide.

 

 

 

Bunları görünce, ay dışında biri tarafından sevilmek istiyorum.Anne yok ,bende baba yok ya da en basitinden koruyup kolayan bir abi yok bende.Beni neden kıyamayıp büyütmek yerine yurda bıraktılar?

 

 

 

 

 

 

 

Aile ,olmak ilkokuldan bu yaşa kadar en saçma kelime çünkü bilmiyorum .Merk ettiğim her an bu kelimeden uzak dur diyorum kendime .

 

 

 

Bu yüzden Nazlı'nın Mert 'i sevdiği gibi sevilmekte kork-

utuyor aile olmaya atılan her adım korkunç.

 

korkularımın arasında kendimi cesur olarak avutan bir başkomiserim ben .

 

daldıgım yerden Tahsin 'in sesi ile ayıldım .

 

 

 

Tahsin kızgın bir şekilde bakıp "sen daha minaksın"diyip elindeki çayı ve simiti bırakıp yanıma gelip boynuma sarıldı.

 

 

 

 

 

talancı kızgınlıkla ondan ayrılıp "28 yaşındayım ben Tahsin" diye yükseldim.

 

 

 

ekiptekiler bize dönüp meraklı bakışlarla bakarken "mesele ne "dedi ekibin benden sonra en mantıklı insanı olan Zeyno.

 

 

 

"şimdi zeynom bu uyuz ben sanki evlenmek istiyormuşum gibi evde kal sen dedi "diyerek Tahsini gösterdim elim ile .

 

 

 

Tahsin az önceki halinden daha sakin bakarak "sen evde kaldım diye düşünmedin mi ?"dedi Tahsin.

 

 

 

"yok öyle dalmışım"diyip ayağa kalktım.

 

Tahsin ve ekipteki diğer erkekler yaşları benden küçük olsa bile hepsi abilik yaparlar bana.

 

 

 

"pişt varsa söyle elim kasınıyor benim "dedi Mert.

 

kızgın bir şekilde bakıp"yok kimse ,diyip "dışarı çıktım.

 

 

 

cebimde titreyen telefonu aldım Devrim arıyordu Duman'ın ikizi hava kuvvetlerinde pilot kendisi.

 

 

 

telefonu acıp kulagıma götürdüm.

 

"Naber Devrim"diye konuştum.

 

yanındakine bir şey diyip cevap verdi Devrim .

 

iyiyim Aryam kardeşim"dedi Devrim.

 

 

 

"Dumanı aradım açmadı"dedi Devrim.

 

biraz düşünüp cevap verdim"en son bir ay önce konuştum görev var dedi Duman"diyip sustum.

 

karşıdan gelen küfür sesiyle telefonu uzaklaştırıp sakinlesmesini bekledim.

 

 

 

"Niye haber vermiyor ben annemi nasıl idare edeceğim bir kere söylesin ya"dedi Devrim sinirle.

 

 

 

sesli bir nefes verip devam ettim"Aynur teyze 'ye işi var onun seni arar "dedim .

 

Devrim tekrardan küfür edince "bu gerizekalı niye "kendine bunu yapıyor ,anneme demesin sen kan kardeşisin tamam da bana ya bir kez dürüst olsa var ya oh mis. "dedi Devrim bağırarak.

 

 

 

biraz durup aklıma gelen şeyi söyledim "Seni aramış ama ulaşamamış hemen cıkması gerekiyormuş o yüzden birde eğer beni seni ararsa hakkını helal etsin Duman "diyip sustum.

 

 

 

biraz sonra hafif ağlamalı bir ses geldi "helalik neden aldı ki bir şey yoktur demi "dedi Devrim.

 

ellerim ile gözlerimi silip "bilmem "dedim.

 

 

 

Devrimle biraz konuştuktan sonra da kapatmak zorunda kaldım.

 

 

 

Bizim hayat böyle ayakta durmak için bir şeyler yapman gerekiyordu , Yaşatamak için önce ekibi korumam gerekiyordu.

 

 

 

Ekin Koper'den Devam

 

Ölüm olan dünyada ölüme kucağı ile giden biriydi .

 

Ben ölüm timinin komutanı Yüzbaşı Ekin koper

 

üsteğmen Duman Ersöz

 

Teğmen Can Eryiğit

 

Astteğmen Demir Döver

 

Astsubay kıdemli çavuş Celil Sonsöz

 

Şu anda bir kayalığın arkasında silahı taşa dayamış oturuyorum.

 

 

 

"keskin ortalık nasıl "diye sordum kulaklıla.

 

 

 

Demir kulaklıktan "Dumanım "diye konuştu.

 

 

 

kafamı arkaya yatırıp "hangi saçma sebep için acaba "diye mırıldandım içimden.

 

 

 

Demir kulaklıktan konuşmaya başladı"Dumanım sen evde kaldın ya dönünce Aynur teyze ile ideal yenge adayımı bulacağım "dedi Demir.

 

 

 

Duman cevap verecekken Can araya girdi.

 

"Lan gerizekalı kafamızı kaldırdıgımız an öleceğiz sendiyorsun"diye bağırdı can.

 

 

 

Biraz durup çantamda olan Bombayı az ileride duran kayanın arkasına bombayı att

ım.

 

komutanım vuhap oradaydı"dedi Duman.

 

 

 

umursamaz görünerek "biliyorum "dedim.

 

 

 

 

 

"komutanım yarbay kızmaz mı ?"dedi Demir ciddi bir tonla.

 

yüksek sesle"elinde roket vardı ben yapmasam sizi hedefe alıyordu" dedim.

 

 

 

silahı elime alıp vurmaya devam ederken Duman'ın sesinden gelen "ah "sesini duyunca dünya yerinde durdu.

 

 

 

yerde sürümerek üst tarafa doğru yükseldim "komutanım Noldu diye "bağırdı Demir "

 

 

 

Dumanın yanına gidince elim ile omuzuna baskı yapıp kulaklıktan "Duman vuruldu "diye bağırdım.

 

 

 

Bir süre durup tekrar "Duman vuruldu"diye bağırdı.

 

 

 

Bizim için ölüm eskisi kadar korkuç bir şey değildi.Hani derler ya ölümden korkuyorum ben korkmuyorum Benim korktuğum timime iyi bir

komutan olamamktan korkuyorum.

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%